Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sedat Peker’in uyuşturucu ticaretine ilişkin yaptığı açıklamalara değinerek iktidara yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Bunlar da artık anladılar gideceklerini. En tepeden en aşağıya ''madem gidiyoruz, o zaman ne götürsek'' kardır diye düşünüyorlar. Gitmeden devletin harim-i ismetine el uzatmaktan çekinmiyorlar. Baronlara dokunamıyorlar. Hapisteki barona dokunamıyorlar. Eğer bir uyuşturucu baronu bir siyasetçiyi satın aldıysa o siyasetçi millete ne fayda verebilir? Yeni bir sayfayı açacağız. Bunu yaptığımız zaman Türkiye''ye en büyük hizmeti yapmış oluruz. Adaleti, kadın erkek eşitliğini getireceğiz. Saray''dan talimat alıp ona göre karar veren, dava açan savcılara sesleniyorum. Siz de kendi geleceğinizi düşünün. Adaleti yerine getirmek talimat almakla olmaz.
“ZİNDAŞTİ''Yİ SERBEST BIRAKAN KİM?”
Hükümeti yöneten, hükümete şöyle veya böyle talimat veren yeraltı dünyasıdır. Bu konuda çok iddialıyım. Neden? Dilovası''nda uyuşturu yakalandı, Mersin Limanı''nda yakalandı. 4 ton 900 kilo kokain yakalandı. Yakalanan kim? Bir gariban fırından ekmek çalsa aynı gün akşam hakim tutuklama kararı verir. Zindaşti''yi serbest bırakan kim? Ortadoğu''nun en büyük baronu. Kim serbest bıraktı bu adamı? İki askerimiz yakılarak öldürülüyor. Talimatı veren IŞİD. Polis yakalıyor, Türkiye''ye getiriliyor. Bir bakıyorsunuz serbest bırakılmış. Kim bu adamı serbest bıraktı? Erdoğan bütün bunların karşısında neden susuyor? Sen baronlardan yana mısın, halktan yana mısın? Sezgin Baran Korkmaz''ı önce kim tutukladı, sonra kim serbest bıraktı? Serbest bırakan adamlarla ilgili kararı alan insanlardan birisini getirdin Adalet Bakanlığı''na bakan yardımcısı yaptın. Birisini getirdin AYM''ye üye yaptın. Ben bunları unutacak mıyım Erdoğan? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, ne olursa olsun haksızlık karşısında asla ve asla susmayacağım.
Polis kardeşlerime sesleniyorum sizin hakkınızı, hukukunuzu biz dostlarımızla beraber sağlayacağız. Emniyet Müdürü öyle herkesin iki dudağı arasında değişmeyecek. Merkez Bankası Başkanlığı''na, BDDK Başkanı''na hangi teminatlar veriliyorsa, Emniyet Genel Müdürlüğü''ne de aynı teminatlar verilecek. Sıcak siyasetin dışında tutacağız.”
PEKER NE DEMİŞTİ?
Dün Twitter’dan yaptığı paylaşımlarda tonlarca kokainin sahiplerini işaret eden Sedat Peker şu ifadeleri kullanmıştı:
“Kolombiya’dan gelen kokain hattı çökertildi, baronlar yakalandı haberlerine asla inanmayın. Bu yakalananlar göstermelik küçük satıcılar. 6 ayrı baronda yakalandığını söyleyen (ayrı ayrı operasyonlarda yakalanan) 70 kilogram, Kolombiya’dan gelen 4 ton 900 kilogram…
Kokainin sahibi kim? Mersin Limanı’nda yakalanan 1 ton kokainin sahibi kim? İzmit körfezde yakalanan 500 kilogram kokainin sahibi kim? Siz eziksiniz lan. Kendi ortaklarınızı haklamak için yalandan hikaye uyduruyorsunuz. Namusluysanız cevap verin.
6 baron yakalandı operasyonunun ilk başlama tarihi Ocak ayı sözlü olarak polislere talimat verdiniz Sedat Peker’in bu şahıslarla ilgisi var mı diye. İlk videoyu 2 Mayıs’ta yayınlayınca 3 Mayıs’ta bu operasyona istihbarat notu diye yazılı olarak benim ismimi dahil ettiniz…
İsmi Levent olan soyadını şimdi hatırlayamadığım bir kişi üzerinden. Bilmem kaç sene önce bu şahısla resmin varmış. Siz devletin namusunu yere düşürdünüz. Her zaman söyledim, devletin sahibi olduğu tek şey namusu ve sözüdür. Kendilerini tanımıyorum ancak Ankara Adliyesi’ndeki bazı sayın savcılar operasyon günü yani 4 - 5 gün önce Sedat Peker’in ismini bu dosyadan çıkarın adliyemiz komik duruma düşer dediler. Ayrıca da 4 sene önce Sedat Peker tweet yayınlamış bu şahıs ismimi kullanıyor ben bu şahsı tanımam demiş,…
Hiç bir delil yok hangi sebeple Sedat Peker’i bu dosyaya dahil edeceğiz demişler.Bu operasyonun başında süslü sülümanın manevi evladı, organize suçlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Resul Hor (Sezgin Baran Korkmaz’ı İçişleri Bakanlığı’na çağıran ve birçok olayda ismi olan)..
Ve tabii ki Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz (süslü süleymanın manevi evlatlarından). İşin en komik yanı İstanbul Emniyeti’ne haber vermeden Ankara polisi İstanbul’da haber yapıyor. (bu İstanbul polisi için nasıl bir mahcubiyettir kim bilir?)…”