CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan annelere destek olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu, adaletin bir kişinin iki dudağının arasında olamayacağını belirterek, “Hala Pensilvanya'dan emir alanlar devlet bünyesinde yer alıyor” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
Tank Palet fabrikasını sattılar. Bana dünyadan bir örnek gösterin. Hangi ülke fabrikasını başka bir ülkenin fabrikasına satar. Resmi Gazete'yi gösterdik. Ses çıkmadı.
DEVLET BAHÇELİ'YE ÇAĞRI
Cumhurbaşkanlığı'nın ikinci bir kararı var 1105 sayılı karar var. Resmi Gazete'de yayınlanmıyor.
Bahçeli'ye sesleniyorum 1105 sayılı kararı Erdoğan'dan al ve açıkla. Tarihi görevin. Ya da açıklayacaksın ya da Katar ordusuna fabrikayı peşkeş çeken iktidarı desteklemeyi keseceksin.
“Toplumun gündeminde anneler var. Anne için evladın ne kadar değerli olduğunu ancak anneler bilir. Çocuk hastalandığında anne de hastadır. Hayatı bir anlamda çocuğuna bağlıdır. Kendisinden daha iyi bir yaşam standardı sağlamasını ister. Her çocuk annesinin turnasıdır. Anneler arasında da bir ayrım yapılıyor.
Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Anneleri. Nasıl bir ayrım? İkisi de çocuklarını istiyor. Bir anne Diyarbakır'da diyor ki: "Benim evladım geri gelmeyecek, sizin ki inşallah gelir."
Diyarbakır Anneleri. Onların da evlatları var? Bu annenin acısı yok mu? Oda ister evladının gelmesini, üretmesini, alın terini dökmesini, evlat sahibi olmasını. Oğlunu askere vatan savunması için göndermiş. Ama terör örgütü kaçırmış.
Bakanlarla görüştüler. Ben aktardım yetkililere. Bu çocukların kurtarılması lazım diye. Yetkili değiliz elimizde güç yok. Yetki sahibi olanlar güç sahibi olanlar gitmiş annelerle oturuyor.”
SÜLEYMAN SOYLU'YA SERT SÖZLER
“Sen bakansın. Çözeceksin sorunu. Acıyı çözmek. Yetki, imkan, güç, ordu, vali general sende. Diyarbakır Annesi'nin elinde sadece bir feryat var.
Şimdi anneleri de bölüyorlar. Yazık olan da bu. Anne annedir. İnsanlığın sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli bir aktör. Acısını paylaşmak ortak görevimiz.
Vatandaş oy veriyor. İktidara geliyorsunuz. Vatandaşı bölmeyecek kutuplaştırmayacaksınız. Bölerseniz ne olur? Adaletin içini boşaltısınız. Ne demiş Hz. Ali: Devletin dini adalettir.
Kimse kimseye baskı yapmasın diye adalet oluşturulur. Devlet adaletsizliğin kaynağı olursa toplum vicdanı derin yaralar alır. Her insanın varlık nedeni adalettir. Siz adaletsizliği besliyorsanız ciddi sorunlar doğar.
Adalete duyulan güven yerlerde sürklenirse bundan en büyük zararı vatandaş görür. Adalete güvenin yüzde 30'lara dştüğü görülüyor. İktidar sahiplerinin oturup düşünmesi lazım. Adalete sadece bizim ihtiyacımız yok. Bütün canlıların adalete ihtiyacı var.
Bu kadar yüce bir kavramın içini hangi iktidar boşaltabilir. Boşalttılar. Son 5 yılda uluslararası araştırmalarda Türkiye hukukun üstünlüğü konusunda 50 basamak geriye düştü. Adaletsizlik konusunda dünya rekoru. Bütün dünya Türkiye'de adaletsizlik olduğunu söylüyor.”
“ADALET BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINA EMANET EDİLEMEZ”
“Hala Pensilvanya'dan emir alanlar devlet bünyesinde yer alıyor.
"Özellikle AK Partili kardeşlerime ve Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum; adalet bir kişinin iki dudağı arasına emanet edilemez. Yazık günah değil mi? Adaletsizlik yalnızca yargıda mı var? Hayır. Alın teri döken kimse gidip sorun, bu ülkede adalet var mı? Hepsinin ortak görüşü, bu ülkede adalet yoktur. İktidar sahibi olup adaleti arayan da yok. Elinden tutan mı var, yok Meclis tatile girdi. Gelin kardeşim güzel şeyler yapıyoruz deyin, toplanırız. Ama birilerinden izin almadan olmuyor. parlamentonun iradesi bile ipotek altında. Bir kişinin iradesi parlamentoya hakimse o ülkede adalet yoktur. Şu anda Türkiye kuralsız ve kurumsuz yönetiliyor. Kendi özgür iradesiyle görevlerini yerine getiren hangi kurum var? Bütün kurumlar Saray'a bakıyor. Bir insan kendi düşüncesiyle yasaların ön gördüğü çerçevede görevini yerine getirmiyor da başkasının söyledikleriyle hareket ediyorsa o kişide kafa yoktur."