Kıbrıs Türk'ü asla tek egemenliği kabul etmez
Rum Yönetimi lideri Hristo-fiyasko sabır taşırmaya devam ediyor. Yeni seçilen KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ile daha görüşme yapmadan, onu dinlemeden şartlar öne sürmek hangi iyi niyete sığar? Uzlaşmazlığın kötü niyetin, sınır tanımayan şımarıklığın böylesi nerede görülmüştür? Böyle bir saygısızlık ve hatta benim şartlarımda görüşeceğiz dayatmasını, böyle bir aşağılanmayı hangimiz, nasıl hazmedebiliriz? Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun iyi niyetle, sosyalleşme adına, yaptığı yemek davetini reddetmesi de işin cabası...
Erdoğan horoz yemliyor
Hristo-fiyasko’nun haddini bildirmezseniz o da size olmayacak şartlar dayatabilecektir. Haddini bildirmek bir yana, Hristo-fiyasko’nun horozlanması için önüne yem bile atılmaktadır.
Bu yemleme-besleme bizzat Başbakan Erdoğan tarafından defalarca yapılmış ve yapılmaktadır. Bakınız sizinle Sayın Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta Yunanistan ziyareti ile ilgili Rum Politis gazetesine yansıyan bir haberi paylaşayım.
Gazete, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina’da gazetecilerle düzenlediği çalışma kahvaltısında, Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun Mehmet Ali Talat ve Dimitris Hristofyas’ın uzlaştığı müzakere zeminine saygı göstereceğini dolaylı ancak net şekilde teyit ettiğini bildirdi. Politis “Eroğlu Tek Egemenliği Kabul Edecek... Gazetecilerle Görüşmesinde Erdoğan’dan Teyit... Bunu Kendisinden, Kıbrıs’taki Garantör Olarak Türkiye İstedi” başlığıyla manşete çektiği Atina çıkışlı haberinde, Erdoğan’ın gazetecilere verdiği çalışma kahvaltısında söylediklerini aktardı.
Gazete, çözümden sonra Kıbrıs’ta tek egemenlik konusuna değinirken, Eroğlu’nun Mehmet Ali Talat döneminde egemenlik konusundaki tutumunun farklı olduğunu kabul eden Erdoğan’ın, “Eroğlu’nun Kıbrıslı Türk lider olarak garantör Türkiye’yle doğrudan istişare içerisinde olduğunu ve Ankara’nın müzakerelerin sorunsuz devam etmesi niyetine uyması gerektiğini açıkça ima ettiğini” yazdı. Politis Erdoğan’ın bu ifadesinin, müzakere zemininin teyit edilmesini, özellikle de Eroğlu’nun yeni devletin tek egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olacağını kabul etmesini ısrarla isteyen Rum tarafının endişelerini bir dereceye kadar azalttığı yorumunda bulundu.
Dış siyaset iflas etti
Önümüzdeki müzakere süreci inanın çok çetin geçecektir. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun işi gerçekten zordur.
Bir taraftan adayı Yunan zanneden ve bunu resmen tescil ettirmeye çalışan Eokacı -Enosisçi faşist Hristo-fiyasko ile cebelleşirken diğer taraftan da Anavatanımızın Başbakanının iflas etmiş Kıbrıs siyasetinin dayatmalarıyla yüzleşecek ve zorlanacaktır.
Sayın Başbakan Erdoğan’a tek egemenliğin KKTC’nin yok olması anlamına geldiğini bir kez daha hatırlatma ihtiyacı duyuyorum. Kıbrıs Türkünün içinde Egemen KKTC’nin olmayacağı bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini vurgulamak istiyorum. Sayın Başbakan Erdoğan’ın Rum tarafına kozlar vermek yerine, Rum tarafının siyasi eşitlik, egemenlik, kurucu devletlerin sınırları ve Kıbrıs’ta iki halkın var olduğuna dair gerçekliği kabul etmesi için elinden geleni yapmaya çalışması en doğru yol olacaktır.