Karınca Düşü...
Sevgili okuyucum; yazarlar, şairler, vatanın ve milletin -fizikî anlamda- görünmeyen, çok etkili silahlarıdır. (Yazar, şair derken; "Vatanı seveceğine, karını sev!" diyen Ahmet Altan'lar gibi zavallıları elbette kast etmiyorum). Bir örnek vereceğim: 1. Dünya Savaşı sürerken, İngilizlere yaltaklanan Arap kabilelerini ikna etmek için devlet, 'Nasihat Heyeti' gönderir. Bu heyetin başında (Süleyman Askerî Bey'in ricasıyla) Şair Mehmet Akif vardır. O kanlı Çanakkale Savaşı başladığında, Türk subay ve erinin kahramanlığı, Necid çöllerindeki Mehmet Akif'e telgrafla ulaştırılır. Ve Akif, çöllerde deve sırtlarında o görkemli "Çanakkale Destanı"nı, askere ve Türk milletine moral vermek için yazar...
Değerli okuyucum; moral, çok önemli bir dirençtir. İşte rahmetli Akif'in yaptığının bir benzerini, değerli yazarımız Yahya Akengin "Karınca Düşü" romanıyla yaptı! Karınca Düşü romanı, ihanet sarmalındaki günümüz Türkiye'sini anlatıyor. Bu öyle bir anlatım ki; 152 sayfalık romanda her cümle, on sayfalık bir söz yoğunluğuna denk! Romanın elbette çok kahramanı var; ama Okul Müdürü Kemalettin Bey ile Avukat Fazıl Bey'in roman girişindeki düşünceleri çok ilginç. Özellikle Fazıl Bey: "Hain teröristlerle babalar savaşmalı, üç beş genç evlat yerine, beş on baba ölmeliydi" diyor. Romanın atak ve bilge kahramanlarından olan Fazıl Bey 80. sayfada yine şöyle diyor: "Türkiye'ye karşı kullanılan bölücü terör örgütü, bütün Türk dünyasına karşı sahneye konmuş emperyalist bir projedir". Yine Albay Çoban bölümü de çok ilginç. Romanda günümüzü anlatan, içimizi yaralayan nice sözler var. Söz gelimi: "Biz Müslümanız, Türklüğe ne gerek var?" dedirtebildiler. Dinimizi siyasetin malzemesi yaparak bizi Türklüğümüzden soyutlamaya yöneldiler".
Değerli okuyucum, yazarımız Yahya Akengin, Türk milletinin has evlatlarından birisi. Onunla aynı zamanı paylaştığım için mutluyum. Onu size gereği gibi anlatabilmem için -değil bir gazete köşesi- ayrıca bir kitap yazmam gerekir. Yıllarca dergilerde yayımlanan yazıları, şiirleri, öğretmenliği, TRT'deki hizmeti, İLESAM'ın ilk kurucu Başkanı olması, Türkiye dışındaki devletlerden aldığı o görkemli kültür ödülleri, yazdığı ders kitapları, Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı'nı kurması ve daha neler, neler... Ama bu üretken yazarımızın Şiir, Roman, Tiyatro, Radyo oyunları, Anı, Senaryo, Deneme, Eleştiri dallarında 33 görkemli eserin sahibi olduğunu da özellikle belirtmeliyim.
Karınca Düşü, yazarımızın son romanı... Yazar, romanı "Şehitlerimizin aziz hatırasına" armağan ettiğini ilk sayfasında belirtiyor. Roman bir Türkiye fotoğrafını anlatıyor. Bu romanı okuyup bitirdiğimde aklıma çok şeyler geldi; ama en çok, Avukat Fazıl Bey'in "PKK katilleriyle çocuklarımız savaşmasın; babalar olarak bizler savaşalım" sözü, beni çok etkiledi... Sevgili Yahya Akengin'e teşekkür ediyor; onu gönülden kutluyorum. Değerli okuyucum, bu romanı okumanızı özellikle öneririm. Topu topu 152 sayfa. Bir-buçuk, iki saatte okunacak bir eser. Bu güzelliğe, Akçağ Yayınları'nın (312) 432 17 98 - 433 86 51 numaralı telefonlarından ulaşabilirsiniz.
Ve Millî Düşünce...
Sevgili okuyucum; 27 Nisan 2016'da Millî Düşünce Merkezi'nin 333. Bilgi Şöleni'nde Hukukçu Dr. Bahadır Bumin Özarslan, "Kanayan yara Karabağ" konusunu anlattı. Sayın Özarslan konusunda görkemli bir birikime sahip. Bu seçkin aydınımızın maalesef bir-kaç cümlesini sunabileceğim: "Hocalı'daki soykırım zaman aşımına tabi değildir. Ermenistan aleyhine dava açılabilir", "T.C. Karabağ ve Hocalı konusunu sürekli gündeme getirmeli", "Rusya, İran ve diasporanın desteği olmasa Ermenistan yaşayamaz", "Azerbaycan devletinin Yukarı Karabağ'a güç göndermesi nefsi müdafaa çerçevesindedir", "Azerbaycan Ermenistan aleyhine Adalet Divanı'na başvurmalı".
Değerli okuyucum, yiğitler diyarı Elazığ, bu akşam saat: 20.00'de Elazığ Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde Yemen'de şehit düşenleri türkülerle anacak.
Esen kalın efendim.