İyi ki yaşamıyorsun Atam

Bugünlerde birçok konuyu anlayamıyorum. Ya benim algılamamda bir tuhaflık var, ya da Türk halkındaki değişim çok hızlı, ben anlayana kadar süratle başka bir şekle ve karara varıyorlar. Her halde yaşasaydı Atatürk’te şaşkına dönerdi.
Nasıl dönmesin ki, kurduğu Cumhuriyeti ve laik sistemi korumak ve kollamakla görevlendirdiği kurum ve kuruluşlar, şu sıralarda bu sistemin temeline dinamit koyacağını açık açık söyleyenlerle el ele kol kola. Karşılıklı bir muhabbet bir muhabbet ki aralarından su sızmıyor sormayın gitsin.
Ama daha öncelerde atılan nutukları dinleyen, internet sitelerine konan mesajları okuyan korkusundan donuna yapardı. Ama hepsi lafı güzafmış meğer. Hele hele siyasi partilere gelince anlamak mümkün değil. Belki yeniden seçilemem, Meclis yeniden fesih olmasın diye daha önce Mahkemeye götüreceklerini seçim meydanlarından haykırma yerine seçim için yeterli oy çoğunluğunu sağladılar. Haklılar ya yeniden seçim olurda seçilemezlerse?
Ama seçim derdi olmayan koruma ve kollama görevine sahip yapılan kamuoyu yoklamalarında Türkiye’de en güvenilen kurum çıkan müesseselerin başındakilere ne demeli? Peki, eğer bu konuda yapacağınız bir şey yok idiyse de o zaman internet sitelerinize milletin yüreğini kaldıran mesajları niye koydunuz? Nerde o mesajları koyduranlar, onlarda mı akıntıya, rüzgâra kapıldı?
Başta da söylediğim gibi ATAM iyi ki ölmüşsün de bugünleri görmemişsin. Hoş bugün yaptıkları gibi senide satabilirlerdi.
Gelelim ABD başkentine. Burada bir mahmurluk var. Henüz Amerika başkenti seçim havasına girmiş değil. Başkent, şu sıralar havaleni tuvaletinde yakalan sapık senatörü ve istifasını konuşuyor. Yani şu sıralar burada da magazin tam gaz gidiyor.
Başbakan bu ay sonunda torununu görmek üzere Washington’a gelecekmiş. Ama ben bu ziyaretin yalnız torun ziyareti ile sınırlı kalacağına inanmıyorum. Hem ziyaret hem ticaret hesabı.
Kanal D’de Başbakan’ın torununu hem Amerikan vatandaşı hem de ABD Başkanı yaptı bile. Ne diyeyim cehaletin artık sınırı bile kalmadı. Adamlar ABD’de doğan çocukların Amerikan vatandaşı olamayacağını bilmeden böyle bir kehanette bulunabiliyorlar bile.
11 Eylül’den sonra çıkarılan yeni muhaceret yasası gereği ABD’de doğan çocukların Amerikan vatandaşı olabilmesi için en az ana veya babalarından birinin Amerikan vatandaşı olması gerekiyor. Bu da bizim İstanbul’dan kalkıp’ta hamile hamile ABD’ye gelenlere kötü haber. Doktorların uçmayın bebeğe tehlikeli demelerine karşılık binip binip ABD’ye uçtular. Kimler yok ki bu listede. Hem de çoğu Amerika’ya sövüp sayanlar arasında.

Yazarın Diğer Yazıları