Fatih ERBOZ / Yeniçağ
İstanbul havaalanının tam kapasite ile çalışabilmesi için Türkiye ile komşuları arasındaki ve özellikle Türkiye-Yunanistan arasındaki hava sahası ihtilaflarının çözülmesi gerektiği dile getirilerek, İstanbul havalimanının ve İstanbul'un güvenliğinin önem kazandığı değerlendirmesi geldi.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş, Atatürk havalimanının hava savunma uçaklarımızın konuşlanacağı tarzda muhafaza edilmesi gerektiğini söyledi. Bulgaristan hava sahasının İstanbul hava limanına çok yakın olduğundan dolayı 200 milyon yolcuya çıktığı zaman bekleme sahasının darlığı sorunu ile karşılaşılabileceğine dikkat çeken Karakuş, Bulgaristan hava sahasını kullanma mecburiyeti doğabileceğini ifade etti. Karakuş, "Bulgarlara para ödenmesi söz konusu olur. Burgaz hava alanı var, onların hava alanlarına iniş rotası üzerinde olacak bu olay, o da fazla trafiği olan yer değil. Büyük bir sorun olmaz belki ama bekleme açısından sorunu olur. Eskiden Atatürk hava alanı için Marmara Denizi üzerinde bekletiliyordu uçaklar, şimdi kuzeyde bekleme, güneyde bekleme söz konusu olduğunda Atatürk hava limanının hiç kullanılmaması gibi bir takım sorunlar çıkabilir. Bunlar biliniyor bunlarda yapılacak çok şey yok" diye konuştu.
Bir hava alanının yaşayabilmesi için çevresindeki ülkelerin hava sahasına ihtiyacı olduğunu belirten Karakuş, şöyle devam etti:
"Çevre ülkelerin hava sahası beklenildiği gibi kullanılamıyorsa o hava alanının 200 milyon yolcu kapasitesi mecburen düşer. Burada da örneğin en önemli konu Kıbrıs hava sahasıdır. 1974 yılında Kıbrıs devleti yıkıldı ve iki devlet çıktı ortaya. Her ne kadar Rum tarafı tanınsa da iki devlet vardır. Kıbrıs'ın hava sahasının Türkiye, KKTC, Rum kesimi ve Yunanistan arasında paylaşılması lazım. Bizim de rahatlıkla İstanbul'dan kalkan uçağımız kendi hava sahamızdan Mısır ve Libya hava sahasına geçebilmeli. Hava alanının uygun işlemesi için bu gerekli. Bizim uzun yıllardır Yunanistan ile Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra hava sahası sorunumuz var. Sadece bu bakıldığında askeri olay gibi görünüyor. Bu aynı zamanda sivil hava yollarının kullanımı açısından önemli."
İstanbul hava alanının savunmasız kaldığının altını çizen Karakuş, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önce 8 füze filosu vardı İstanbul çevresinde, şimdi füze filosu yok buralarda. Atatürk Havalimanı hava savunma uçaklarımızın konuşlanacağı tarzda muhafaza edilmeli. İstanbul'un hava savunması bugün yok nerdeyse. Bandırmadan korursunuz ama Atatürk hava limanı bu amaçla kullanırsa caydırıcılığınız olur, İstanbul ve İstanbul hava alanı korunur. Yüksek ve alçak irtifa füzelerini konması gerekiyor. O kadar büyük değer ki hava alanı. Neredeyse 30-40 milyar dolarlık değer yerde duruyor oraya taarruzda bir anda elimizden bu çıkar. Hava savunma olarak, her yönüyle korunmalı. Deniz topçusuna açık Karadeniz kıyısında. Savunma yönünde sıfır bölge. Deniz saldırısına, füze saldırısına açık. Bunun da tedbiri alınmalı."