“Irak Türkleri de milli gelirden pay almalı”!
Yıllardan beri defaatle belirttiğimiz gibi, sayıları 3 milyon olan Irak Türkleri, Irak rejimleri tarafından çoğu zaman yok sayılıyor ve asimile edilmek isteniyor.
Ne yazık ki, bu utanç verici durum uluslararası topluluk tarafından da garip bir şekilde göz ardı ediliyor.
Irak Türklerinin hem sosyal hem siyasal hem de ekonomik durumlarıyla ilgili çeşitli çalışma, demeç, bilgi ve görüşleri ihtiva eden belgeler hiç eksik olmuyor.
Özellikle son günlerde, elektronik postaya düşen yazılardan ilgi çeken birini özetleyerek olsa bile kamuoyuyla paylaşmak gerekiyor.
Kerküklü bakın neler yazıyor:
“Bölgede huzursuzluklar, çatışmalar ve baskılar ise, İngilizlerin 1914’te Irak’a girmesiyle ve Bağdat’ı Mart 1917’de, Kerkük ve Musul’u ise 1918’de işgali ile başlamıştır.
1932’de Irak devletinin İngiliz mandasından çıkarak bağımsızlığını kazandığı günlerde Irak’ın Milletler Cemiyeti’ne verdiği
beyannamede; Irak Türkmenlerinin haklarının korunacağı, varlıklarının tanınacağı,
kendi dillerinde eğitim yapmalarına izin verileceği, Türk dilinin Türk bölgelerinde resmi dil olmasının ötesinde, bu bölgelerde görev yapacak memurların mümkün olduğunca Türk kökenli olacağı konularında güvenceler verilmiştir.
Saddam Hüseyin’in kanlı rejimi boyunca Türkmenler büyük baskılara maruz kalmıştır. Liderleri tutuklanıp idam edilmiş yahut suni yargılarla hapiste yatmışlardır. Irak hükümetleri devamlı olarak Türkmen nüfusunu azaltmaya çalışmıştır.
1957 sayımında Türkmen nüfusunun 600 bin olduğu ifade edilmiştir. 1965’te Irak Planlama Başkanlığının Sayımlar İdaresince de Türkmen nüfusu 780 bin olarak tahmin edilmiştir.
ABD’de yayımlanan ve saygın kuruluşlardan olan The Washington Institute for Near East Policy raporuna göre; Belge: ’1957 sayımındaki Türkmenlerin kendi varlıklarıyla kayıt yaptırabildikleri son sayımdır, 567 bin Türkmen (6,300,000 olan ülke nüfusunun %9’u) sayımı yapılmıştır. Aynı sayımda Kürtlerin nüfusu 819 bin, yani ülke nüfusunun %13’ü oranında çıkmıştır.’
Irak’ta bugüne kadar yapılan bütün sayımlar, yıllık büyüme oranı ve buradaki etnik nüfus dağılımını da göz önüne alırsak tahmini nüfus etnik yapıya göre şöyledir; Arap 22.400.000, Türk 3.000.000, Kürt 4.000.000, Hıristiyan (Asuri ve Keldaniler) ve diğerleri 600.000.
Musul, Kerkük ve Erbil illeri, Diyala ve Selahattin’in bazı ilçe ve köyleri ile Bağdat’ta yaşayan 300.000’den fazla Türk nüfusunun toplamı bize Irak’taki Türk varlığının en düşük rakamla iki buçuk milyonun üzerine olduğunu ispatlamaktadır.
Bugün 4 milyon nüfuslu Iraklı Kürtler Irak milli gelirinden % 17 pay almakta, ayrıca Türkiye ve İran’a açılan gümrük kapılarından ve kaçak petrolden elde edilen gelir de cabası. Ya 3 milyon nüfuslu Irak Türkleri! Onlara milli gelirden hiçbir şey yok. İnsanın aklına o ata sözü geliyor: ” Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar “. Kürtlere verilen % 17 pay anayasal haksa, 3 milyon Türkmen de bu haktan yararlanmalıdır. Irak’ta üçüncü asli unsur isek, ki öyleyiz, gözümüzün önüne milli gelirden pay alma hedefini koymalıyız ve bunun için de millet olarak birlikte hareket etmeliyiz.”
Kerkük’lü son derece önemli olan bu konunun Türkmenlerin ekonomik bağımsızlığının güvence altına alınması gereğine dikkatleri çekiyor.