"Hocalı" hiç unutulur mu?
Hocalı’da 20 yıl önce, Ermenilerin yaptığı katliam-soykırım şiddetle kınanırken, ne yazık ki, sözde hür dünyadan hiçbir ses çıkmıyor.
Ermeniler tarafından ortaya atılan yalanı benimseyerek, Türklerin 100 yıl kadar önce, katliam yaptıklarına inanan hür dünya, “çifte standart” larından birini daha “utanç duymadan” sergiliyor.
Gerçekten de 100 senelik yalana sarılan Batı, 20 yıl önce yapılan ve bütün vahşeti ispatlanan Ermeni katliamını-soykırımını görmezlikten geliniyor.
Özellikle, son bir haftadır 4Hocalı Katliamı’ medya tarafından dile getirilmeye çalışılıyor.
Ne var ki, medyanın tümü, bu görevi yerine getirmiyor.
Gerek, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde gerek yurt dışında ve gerek Taksim’deki protesto gösterisini gereği gibi değerlendirmemek, en hafif değimi ile hiç yakışmıyor.
Sözü gelmişken, gazeteniz Yeniçağ’ın Hocalı Katliamı-Soykırımı ile ilgili günlerce süren yayını ve yazarlarının görüşü yüreklere su serpiyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, Hocalı Katliamı, Ermenilerin asla inkâr edemeyeceği tarihi bir belge niteliğini taşıyor. Ancak, bu niteliğinin uluslararası arenada kullanılmadığı ortaya çıkıyor.
Her ne kadar, resmi makamlardan birkaç kelimelik demeçler alınıyorsa da, “etkinlik” cılız kalıyor.
Nitekim, TBMM’den Hocalı Katliamı ile ilgili yayımlanan bildirinin bile, gereğince değerlendirilmediği görülüyor.
Zaten, bildiride “Soykırım” kelimesinin yer almadığı da dikkatleri çekiyor.
Gönül, TBMM Hocalı için özel bir oturum yapmasını istiyor ve geniş halk tabakaları bunu bekliyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, komisyonun Hocalı katliamının yıldönümü nedeniyle bildiri yayımlanmasına oy birliğiyle karar verdiğini açıklıyor.
Bildirinin tam metnini de yayınlamak bize düşüyor:
“Hocalı, insanlık tarihine Ermenistan tarafından yazılmış kara bir sayfadır. Azerbaycan’ın Karabağ Bölgesinin Hocalı Kasabasında 25-26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler tarafından planlı olarak yapılan katliamlarda 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’ten fazlası ise yaşlı olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkü işkence yapılarak katledilmiş, 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi Ermeniler tarafından rehin alınmış ve 150 kişi ise
kaybolmuştur.
Hocalı’da yaşananlar insanlık tarihi için büyük bir ayıp, uluslararası hukuka göre, insanlığa karşı suç kapsamındadır. Azerbaycan Türklerine karşı yapılan bu katliamın acılarını kardeş Türk milleti olarak yüreğimizde hissediyor ve bu katliamı kınıyoruz.
Hocalı katliamı, insanlığın bugün ve gelecekte dersler çıkartması ve bugüne kadar gösterdiği tepki konusunda bir vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olaydır. Bu katliamın kurbanlarının çektikleri acıların tüm dünya halkları tarafından anlaşılması gerekmektedir. Türkiye, en temel insani ve vicdani değerleri yok sayan böyle bir hukuksuz eylemin öğrenilmesine ve faillerinin adalet önüne çıkartılmasına yönelik haklı mücadelesinde Azerbaycan’a destek vermeye devam
edecektir.”
Aslında, Hocalı Katliamı’nı protesto etmek ve eli kanlıları kınamak Ermeni düşmanlığı anlamına gelmiyor.
Yani, vahşete karşı gösterilen tepkinin asla eleştirilmemesi icap ediyor.
Çünkü, tarihi yüzleşmede, çoluk çocuğa, yaşlılara yapılan vahşet dökülen kan adeta Ermenileri suçüstü yakalıyor.