Hatta bu iktidar sahipleri...
İçinde bulunduğumuz hafta 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Ben böylesine günlerde, gündeme getirilen Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü ve kurduğu Cumhuriyetin geleceği konusunda titiz olduğunu anlıyorum.
Allah rahmet eylesin Ata’mın Nutkun sonuna koyduğu 20 Ekim 1927 tarihli şu sözleri yeteri kadar açık değil mi? Hatırlatayım;
“İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.”
Aynen onun söylediği gibi, cebren ve hile ile vatanın bütün kalelerini zaptetmediler mi?
Aynen onun söylediği gibi, memleketin her köşesi bankaları, fabrikaları bilfiil işgal edilmedi mi?
Aynen onun söylediği gibi, memlekette iktidara sahip olanlar gaflet, dalâlet ve hatta hıyanet içinde değiller mi?
Aynen onun söylediği gibi, iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmediler mi?
Aynen onun söylediği gibi, millet fakrü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumda değil mi?
Yalnız, Atam emanet ettiği kişiler için, birkaç noktada yanılmış. Onlardan biri emanet ettiği gençlik. Bugün Türk gençliğinin bir kısmı eller havada, kızsa manken, oğlansa futbolcu olma dışında bir amacı yok. Atam damarlarındaki asil kanda, muhtaç olduğun kudret mevcuttur diyor. Ama ne yazık ki artık gençlerin bir kısmı Hrant Dink ve Ermeni, bir başka kısmı da altında yaşadığı bayrağa silah çekmiş kişiler.
Onunla birlikte İstiklal Savaşı’na katılan zamanın gazetecileri yerine, şimdilerde tarikatlardan yemlenen, patronlarının çıkarları için yazı yazan gazeteciler var.
Atam, koruma ve kollama görevi verdiği çok güvendiği çocukları konusunda da yanıldı. Onlar, en yakın arkadaşlarını, ağabeylerini verdiler kendi iç çekişmeleri için.
Onun gelecek nesilleri yetiştirmekle görevlendirdiği öğretmenler ise işsiz. Şimdilerde başka kurslar daha önemli. Gençler işsiz. İş sahibi olabilmek için alışık olmadığımız soruları yanıtlamak gerekir.
Yeni veliahtlar, yeni hanedanlar ortaya çıkıyor. Atam Türkiye, sayende sıçradığı muasır medeniyet seviyesinden geriye doğru koşuyor. Evet, doğru, herkesin cebinde son model telefon var ama onu yaratacak bilgi birikimi bitti. İktidar İsrail’e küfredip, ardından onların kapısından ayrılmıyor. Milli politikamız yok.
Herkesin cebinde yemek parası yok ama bir paket Amerikan sigarası var. Herkes Amerika’ya küfrediyor ama üzerinde bluejean, kulağında Amerikan müziği ve elinde Amerikan Coca colası ile dolaşıyor. Amerikan kültürüne bayılırken, onun siyasetlerine karşı olduğunu söylüyor. Özetle, herkesin söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmuyor.
Evet Atam, bıraktığın Cumhuriyeti, en çok korktuğun irtica, dış düşmanlarla el ele yıkmaya çalışıyor ve ülkeyi Sevr Antlaşmasına geri götürüyor. Atam gördüğün gibi ülke, pek hayırlı sularda değil.