Haftaya Washington
Bu hafta sonunda 6 Aralık Pazar akşamı Başbakan Tayyip Erdoğan, Washington’a geliyor. Aslında ilk gelişle ilgili açıklamalar yapılırken 5 Aralık’ta geleceği ve boş kalacağı bir gün içinde de burada sağda solda konuşmalar yapacağı söylenmişti. Şimdiye kadar netleşen gezi programına göre bunlar olmayacak. Hani aylardır yazıp çiziyoruz ya adının üzeri çizildi diye işte size bunun gerçek bir kanıtı. Sizlere bu yazım boyunca daha fazla kanıtlar da sunacağım.
Şimdi gelelim işin esasına. Buradaki geleneklere göre böyle bir ziyaret en geç 15 gün öncesinden Beyaz Saray tarafından açıklanır ve kaba bir programı verilir, ele alınacak konuların biraz çıtlatılması gerekir. Ben bu yazıyı yazana kadar böyle bir açıklama henüz Beyaz Saray’dan yapılmamıştı.
Daha önceki ziyaretler sırasında gelen Başbakanlar, Washington’da Amerikan basınında da yer alabilmek için önemli birkaç yerde konuşur ve bir iki soruyu da yanıtlarlardı, Başkentin iki önemli gazetesi Washington Post veya Washington Times’ın yazı işleri kadrosu ile bir kahvaltı veya normal bir toplantıda bir araya gelerek orada yazarların ve gazete yöneticilerinin meraklarını giderirlerdi. Hatta CNN veya öteki büyük TV şebekelerinde çıkarlardı.
Kongre’ye gidip, orada Türkiye’ye yönelik kararlarda etkili olabilecek Temsilciler Meclisi ve Senato’dan komisyon başkanı ve üyeleri ile parti grup liderlerini ve hatta Temsilciler Meclisi Başkanını ziyaret ederler. Bunların dışında Başbakan otelinde Dünya Bankası veya IMF Başkanını kabul ettiği gibi, yönetimden hangi güncel konu varsa onunla ilgili ABD’li bakanların da ziyaretini kabul ederdi. Ayrıca Başbakan başkentte bulunan Türk toplumu ile bir araya gelir, eğer bunun için zaman yoksa dernek ve asamble başkanlarını kabul eder, dertlerini ve sorunlarını dinlerdi.
İşte bu nedenle bu tür ziyaretler, ister resmi, ister çalışma ve isterse nezaket ziyareti olsun en az 3, en fazla da 4 veya beş gün olurdu. Ne garip ki Başbakanın ziyareti toplam 32 veya 36 saat sürecek, buradan yani Washington’dan Meksika’ya geçecek. Bu da domuz gribinin çıkıp dünyaya yayıldığı bir ülkeye aşı olmayacağını söyleyerek gidecek olan bir liderin ziyareti olacak.
* Erdoğan’ın ziyaretinde bu kez Musevi lobisi ile görüşme yok.
* Erdoğan’ın ziyaretinde Kongre üyeleri ile görüşme yok.
* Erdoğan’ın ziyaretinde Türk toplumu ile görüşme yok.
* Erdoğan’ın ziyaretinde öteki Amerikalı bakanlarla görüşme yok.
* Paraca nakite sıkışan Türkiye’nin başbakanının IMF ve Dünya Bankası Başkanı ile görüşmesi yok.
Genelde Türkiye’nin işlerini halletmek için gelen Başbakanlar burada en azından bu saydıklarımızı yaparlardı. Peki, aklınıza o halde Erdoğan Washington’a Türkiye’nin bir işini mi halletmek için geliyor diye sorarsanız cevabım hayır olacak. Erdoğan Washington’a kendi işini halletmek için geliyor.
Zira artık uzayan Ergenekon soruşturmaları, adalet konusunda yaptığı yanlış çıkışlar, Arap dünyasında liderliğe soyunmak, ülkede demokrasiden diktatörlüğe geçiş, bunlar Amerika’nın bugüne kadar destek olduğu liderlerde sık görülen bir hastalık olduğu için durumu Washington fark eder ama ilaçla tedavi yerine işleri halledilene kadar yani son alınacak damla emilene kadar ayakta kalmasına izin verilir. Ondan sonra da o lider öyle bir çöker ki kendisi bile neden çöktüğüne, niye bu kadar hızla göçtüğüne akıl erdiremez.