Altaylı''nın "Müteahhite ver, vatandaştan al" başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:
"50 YILI TOPTAN SUÇLAMAK LAZIM"
Anadolu Güney’de yangınlar, Kuzey’de sel felaketleri ile boğuşuyor.
Böyle şeylere pek inanmam ama Gayretullah’a dokunmuş olmalı diyenlere de hak vermiyor değilim sanki.
Bir uğursuzluktur gidiyor.
Yangınlarda kötü yönetim, yılların sorumsuzluğu, THK’yı batırıp yok etme çabası etkin olduğu için yöneticileri suçladım ama bu sel felaketlerinde söylenecek söz yok.
Bu gerçek bir afet.
Yapılabilecek bir şey yok gibi görünüyor.
Belki son 40-50 yılı toptan suçlamak, iklim değişikliğine neden olan tüm politikaları ve politikacıları en azından vicdanlarda mahkum etmek lazım.
Bu yüzden, seller konusunda konuda hükümete tek kelime edemem.
Ama tüm bunları görüp hala Karadeniz''deki doğa katliamlarına izin vermelerine, kendilerininki dahil yılların hatalarını düzeltmek için hala adım atmamalarına, Ege ormanlarını yok eden kararlardaki imzalarında ısrarlarına, hala hırsız müteahhit taifesinin ormanları ve doğayı yok edecek adımlarına izin vermelerine, onları her şeye rağmen koruyup kollamalarına, bunların para hırsının önündeki tek zayıf engel olan ÇED Raporu''ndan bile vazgeçmelerine elbette çok şey söyleyebiliriz.
Ve tabii İBAN siyasetine de.
"DEVLET IBAN VERMEZ"
Seller sonrası Devlet yardım kampanyası başlatacakmış.
Çok açık söyleyeyim “Devletler Yardın Toplamazlar”
Yardım toplamak, sivil ya da yarı sivil toplumun işidir.
Devletler İBAN vermezler.
Devletler vergi toplarlar.
Topladıkları vergilerle bu işleri yaparlar. Devletlerin yetişemediği ve yasal yetki alanına girmeyen sosyal yardımlarda ise devreye sivil toplum girer.
Vergiler, eğitim için., sağlık için, güvenlik için ve bu gibi durumlar için ödenir.
Ama siz devlet olarak vergileri müteahhitlere dağıtırsanız, onlardan almanız gereken ödemeleri, vergileri almaz ve affederseniz sonra yardıma muhtaç kalırsınız.
Şimdi yardım kampanyası ile kaç para toplamayı hedefliyorlar bilmiyorum.
Ama mesela biliyorsunuz, İstanbul Havalimanı’nın kira ödemeleri açıldığı günden bu yana erteleniyor.
Hadi 2020 için pandemi senesiydi diyelim ve hoş görelim.
Ama kiralar 2019 yılından beri öteleniyor.
Havalimanı şuan yolcu rekoru kırıyor ama kira ödemeleri düşürülüyor, erteleniyor.
Mesela Devlet, İstanbul Havalimanı’nın pandemi öncesi ilk iki yılının kiralarını 1 milyar 45 milyon Avro''dan 350 milyon Avro’ya indirdi. Hoş yolcu garanti parasını ödemiyor işletmeciye devlet ama ötelenen kirada tutar büyük.
İki yıllık kira ertelemede tutar 1 milyar 300 milyon Avro. Türk lirası ile hemen hemen 14 milyar TL.
Aynı devlet şimdi yardım kampanyası yapıyor.
Merak ediyorum acaba İGA’ya yapılan indirim kadar yani 14 milyar yardım toplayabilecekler mi!