CHP’nin aday belirlemede liyakata önem vermesi gerektiği halde, bunun gerçekleşmediğini belirten Tekin, “Üzülerek söylüyorum, adayların objektif kriterlere göre belirlendiğini söylemek mümkün değil. Her seçim çevresinde adeta farklı bir kriter, farklı bir standart ortaya koyuldu. Birçok büyükşehirde, kamuoyu anketlerinde en çok destek bulan arkadaşlar aday gösterilmedi” dedi.
Kendisinin milletvekili olduğu İstanbul konusundan örnek veren Tekin, “Hayatını İstanbul’a vermiş, ben dâhil birçok arkadaşımızın ne yazık ki fikirlerine bile danışılmadı” diye konuştu.
Tekin, CHP’nin aday belirleme sürecine yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı;
ADAY BELİRLEME SÜRECİ ÇOK DAHA ADİL, ŞEFFAF VE İLKELİ OLABİLİRDİ
Adayların belirlenmesinin ardından ortaya çıkan tablonun, “CHP’nin oy kazanmasından başka ölçütlerin devreye girdiğini” gösterdiğine vurgu yapan Gürsel Tekin, “Biz eskiden kim CHP'ye bir oy fazla kazandırırsa o aday olmalıdır derdik. Bugün CHP'nin oy kazanmasından ve başarısından başka ölçütler de devreye girmiş durumda. Kişisel, şahsi ölçütler ve keyfilik ne yazık ki maliyetsiz değildir. 31 Mart'ta bu maliyet ile partimizin karşılaşmamasını umut ediyoruz” diye konuştu.
LİYAKATA ÖNEM VERİLMEDİ
“Biz liyakatı savunan bir partiyiz. Liyakat ilkesinin her yere egemen olmasını isteriz” diyen Gürsel Tekin, aday belirleme sürecinde liyakat ilkesinin gereğinin yapılmadığını vurguladı. Tekin, ” Liyakat ilkesi bir kenara bırakıldı, şahsi yakınlık ve tutum öne çıkartıldı” dedi.
OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İSTEYEN BAŞKANLAR LİSTE DIŞI BIRAKILDI
Tekin, birçok ilde başarılı hizmetlere imza atan belediye başkanlarının “sırf olağanüstü kurultay talep ettikleri için” yeniden aday gösterilmediklerini de söyledi. Tekin, “Birçok ilde partimize ve vatandaşa başarıyla hizmet eden belediye başkanlarımız yalnızca olağanüstü kurultay talep ettikleri için yeniden aday gösterilmedi. Yine bazı illerde seçimi kazanabilecek seviyede olan halk desteği bulunan arkadaşlarımız da aynı gerekçeyle adaylık dışında bırakıldı.Bu CHP tarihine, kültürüne yakışan bir adım değildir” diye konuştu.
“CHP, HALKIN DEĞİŞİM BEKLENTİSİNİN SESİ OLMALI”
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krize de atıfta bulunan Tekin, halkın yaşadığı zorluklar nedeniyle bir değişim beklentisi içine girdiğini, CHP’nin de bu beklentinin sesi olması gerektiğini söyledi. Tekin şöyle konuştu,
“Son 1 yılda market enflasyonu yüzde 70'e ulaşmış durumda. Bir zamanlar dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olmakla övünen Türkiye'de bugün marketlerden patlıcan, biber yasaklanıyor, koca ülke soğan ithal ediyor. Borç boğazı aşmış durumda. İcra dairelerinde tam 20 milyon icra dosyası var. Son 5 yılda 516 bin esnaf kepenk kapattı. Bankalar arası kart merkezi verilerine göre, 32 milyon kişi kredi kartı borçlusu, 2 milyon vatandaş kredi kartı borcu nedeniyle takipte. Yani işin açığı vatandaş sofrasına bir parça soğan, bir ekmek, bir tabak yemek bile koyamıyor. Sahada olan bir insan olarak söylüyorum, daha önce görülmedik bir mutsuzluk ve öfke var. Böyle bir dönemde bizim de görevimiz halkın değişim beklentisinin sesi olmak.”
“HİÇBİR KOLTUK BAŞARISIZLIK ÜZERİNE KURULAMAZ”
Tekin, hem Türk halkının, hem de CHP tabanının beklentisinin “mutlak başarı” olduğuna da vurgu yaparak, “Hiçbir koltuk başarısızlık üzerine kurulamaz. Halkımızın, tabanımızın, örgütümüzün beklentisi mutlak başarıdır. Bugünden itibaren ben de seçim bitene kadar canla, başla CHP'nin her ilçede, her ilde zafer kazanması için çalışacağım. Bütün örgütümüze ve seçmenlerimize de büyük bir heyecanla çalışma çağrısında bulunuyorum. Mühür kimdeyse Süleyman O'dur. Başka kimse yoktur. Herkesin de bu sorumluluğun yerine getireceğini umuyorum” dedi.