Gül yuhalanırsa kim yuhalanmış olacak?

Bu yazıya başlamadan önce çok sayıda okuyucum, bir önceki yazıma koyduğum başlığı soran mektup atmış. Neden, "Türk'üm, gururluyum, namusluyum" diye yazdınız diyorlar. Söyleyeyim, bizim zamanımızda Türklük gurur duyulan bir sıfattı, hepimiz Türk'üz diye iftihar ederdik. Şimdilerde herkesin Ermeni ve Hrant olduğu, Türk'üm yerine Türkiyelim diyenler düşünülürse.
Hele ahlaksızlıkların diz boyunu geçtiği, yakalanmayan namussuzların uyanık, yakalananların da salak kabul edildiği bir dönemde ülkede namuslu sayısı parmakla sayılacak kadar az değil mi? İşte bu nedenlerden yazdım. Bizler ender bulunan antik karakterler haline döndük.
Bugün Amerikan seçimlerine değinmek istiyorum. Amerika'da başkanlık seçiminde adayın partisinden daha çok kendisi önemlidir. Adam namuslu mu? İyi bir aile yaşamı var mı? istikrarlı bir politika mı izlemiş? Bunlara dikkat edilir. Bush'a rağmen Amerikan Cumhuriyetçi Parti akıllı bir seçim yaparak başkan yardımcılığına Sarah Palin adında Alaska eyaleti Cumhuriyetçi Parti valisi bir kadını getirdi. Türk basınında Amerikan basınında bile görmediğim kadar çok bu kadınla ilgili magazin haber gördüm.
Palin'in sakat olduğunu bile bile çocuğunu doğurmak istemesi, reşit olmayan kızının erkek arkadaşından hamile kalması ve genç çiftin evleneceklerini açıklaması ve Palin'in genç kızlığında çektirdiği birkaç çıplak resminin şansını etkileyeceği yorumları yapıldı. Bunları değerlendirmesi bile Türk basınının Amerika'yı ve Amerikalıları hiç anlayamadığının, bilmediğinin en güzel kanıtı idi. Palin, Suudi Arabistan veya İran'dan gelen değil, tipik bir Amerikalı genç kızın yaşamını yaşamış ve muhafazakâr bir anne olmuştu.
Cumhuriyetçi Parti kurultayında yaptığı konuşmada aldığı alkış da halkın sempatisini ne kadar topladığını kanıtladı. Obama'nın kendisine Hillary Clinton yerine, Delaware senatörü Biden'ı seçmesi karşısında parti adayının bir siyahî olmasından rahatsız olan tutucu Demokratların bir kısmının Palin'e oylarının kayabileceği artık kaçınılmaz. Bence McCain şu anda Obama'ya karşı Cumhuriyetçilerin Bush nedeniyle kaybettiği sempatiyi topladığına da inanıyorum.
Özellikle Amerikalı siyasi gözlemciler yaşından ötürü McCain'in başkan seçilmesi durumunda ancak bir dönem başkanlık yapabileceğine dikkat çekerek, Palin'in 2012'deki başkanlık seçimlerinde hem kadın ve de yaşından dolayı iyi bir başkan adayı ve parti için iyi bir yatırım olacağına inanıyor.
Türkiye'deki bazı kalemler, Obama ve Biden'ın Ermeni soykırımı ve Rum lobisi ile Kürtlere yakın olmasının seçilene kadar kullanılan bir politika olduğunu ve seçildikten sonra Türkiye'yi incitecek politikalardan kaçınacaklarını yazıyor. Beyler, o söyledikleriniz eskidendi. Eskiden güçlü ve onurlu kendi dış politikaları olan kızdırılırsa ters tepki gösterecek bir Türkiye vardı. Şimdilerde ise hizmet eri gibi kullanılan bir Türkiye var. Bakın büyük gürültüler kopartılan Kıbrıs görüşmeleri de gene fiyaskoyla sonuçlandı.
Bu arada Abdullah Gül'ün maç için Ermenistan'a gitmek istemesini Amerika alkışlamış. Başka ne yapacaklardı ki? Adamlar kollarını bile kıpırdatmadan her istediklerini yaptırıyorlar. Ben onlara değil de bizimkilere kızıyorum. Statta yuhalanan bir Abdullah Gül tüm Türk halkının yuhalanmasına neden olmayacak mı? Politikacılar kendini yuhalatabilir, ama halkı yuhalatmaya hakkınız yoktur.
Bizdeki mantık hep söylenir ya, Ermeni soykırımı konusunda haklılığımızı anlatamıyoruz diye. Anlatamazsınız. Onlar aslında kimin haklı kimin haksız olduğunu domuz gibi gayet iyi biliyor. Soykırımı ve dolayısıyla toprak ve tazminat talepleri Ermeni kilisesinin Ermenileri bir arada tutabildiği en önemli konu. Onu da siz bilmiyorsunuz. Ve siz hâlâ hayal âleminde yaşayıp, onları ikna etmeye çalışıyorsunuz. Onlar, güçle ve kararlı politikalarla ikna olurlar, yoksa belgeymiş, tarihi dokümanmış bunlar lafı güzaf.
Altemur Kılıç, çok güzel yazmış Terim'in açıklamaları konusunda, ben de kendisine katılıyorum. Fatih Terim de galiba ligden bir takımı Erivan'a götürdüğünü sanıyor. O takımın formasında Türk bayrağı var ve Türkiye'yi temsil ediyorlar, günahıyla sevabıyla. Hoca herhalde aldığı büyük paraların sarhoşluğunu atlatamamış gibi görünüyor. Yendikleri zaman da, yenildikleri zaman da tarih yazacaklar, başkasını nasıl düşünebilir?
NOT: Washington Askeri Ataşeliğimiz tarafından büyükelçilik binasında her yıl yapılan 30 Ağustos resepsiyonuna 26 yıldır giderim. Resepsiyon davetli listesi geçen yıl Hudson skandalına adı karışan Hava Tuğgeneral Bertan Nogaylaroğlu tarafından değiştirilmişti. Yıllardır Washington'da Türkiye karşıtı lobilere ve tarikatçılara karşı mücadele veren Atatürkçü kişi ve kurum temsilcileri nedense bu yıl da liste dışı bırakıldı. Yanlış bu yıl da tekrarlandı.
Elçiye zeval olmaz. Genelkurmay Başkanlığı'na duyurulur...

Yazarın Diğer Yazıları