Mersin Mezitli’de Tece Polisevi’ne düzenlenen terör saldırısında, polis memuru Sedat Gezer şehit oldu. Saldırıyı düzenleyen iki kadın terörist etkisiz hale getirilirken İçişleri Bakanlığı da teröristlerden birinin “Zozan Tolan” kod adlı Dilşah Ercan olduğunun belirlendiğini duyurdu. Saldırıdan kısa bir süre sonra terörist Ercan’ın adının CHP’nin eski bir raporunda “gazeteci” olarak yer aldığına ilişkin haberler sosyal medyada dolaşıma girdi.
Saldırıyı üstlenen terör örgütü ise saldırıyı yapanın terörist Ercan değil, “Sara Tolhildan” kod adlı Dilara Ürper ile “Rûken Zelal” kod adlı Emel Feremez Hisen olduğunu öne sürdü.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Ercan üzerinden CHP’yi hedef aldı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan, “Bile bile yalan söylediniz. Teröriste ait DNA raporunu açıklayın. Başsavcıya ‘dosyaya el koyun’ dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o dosyayı gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri. Utanmıyor musunuz?” tepkisini gösterdi.
Soylu ise “İki gün PKK’nin ipini bekledin. Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı. Yıllarca terör örgütünde birlikte olduğu örgüt mensubu sözde ölümsüzler taburunda sabotajcı eğitimi alıp eylem yapmak üzere görevlendirildiğini belirtip hemen teşhisini yaptı. Parmak izleri ile yapılan çalışmada bir tanesinde eşleşme çıktı” dedi.
Kılıçdaroğlu ise seçim öncesi CHP’ye kumpas kurulduğunu vurgulayarak “Şehit kanı üzerinden kumpas kuran bir Saray ve onun fotoromancısı var. Şehidi bile kendilerine rant malzemesi yapmaktan çekinmiyorlar. Seçime kadar buna benzer rezaletler yapacaklarını biliyorum. Biz hazırlıklıyız. Biz sinmeyiz” diye konuştu.
“SEÇİM GÜNDEMİ TERÖR”
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a konuşan eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk ise yaşananlara ilişkin, “Anlaşılıyor ki iktidar, önümüzdeki seçim gündemini terör ve beka üzerine kurmuş. Bunun sebebi de içeride ekonomi kriz, krizin derinleşmesi ve iktidarın kriz karşısındaki beceriksizliği ile bunların konuşulmasının istenmemesi. Halkın gündeminin ekonomi olmasını istemiyorlar. Bu sorunları aşmak ve içeride kendi kitlesini, özellikle milliyetçi muhafazakar seçmeni konsolide edebilmek için terör ve beka meselesi üzeirnden propagadanda yapacaklar” dedi.
Yücetürk, terör saldırısı üzerinden CHP ve altılı masadaki partilerin tabanlarına mesaj verilmeye çalışıldığını söyledi.
“SİYASİ FIRSATÇILIK”
Yücetürk, şunları kaydetti:
“Teröristlerin kimlikleri bile tespit edilmeden, ‘mal bulmuş mağribi’ gibi CHP’ye saldırmak, tam bir siyasi fırsatçılıktır. Asıl milli güvenlik sorunu olan bu tavırdır. Bu tavır, milli birlik ve bütünlüğü kastetmeye yöneliktir. Herkesin duruşu da AKP’nin geçmişi de belli. Habur’da teröristleri davul zurnayla içeri sokan, Diyarbakır meydanında Öcalan’ın mektubunu okutan, ‘açılım’ sürecinde İmralı’da HDP’yi kurduran ve Dolmabahçe’de Kandil’in belirlediği ilkeleri kabul eden AKP, CHP’ye en son söz söyleyecek partidir.”
“SABOTE EDECEKLER”
Seçim sürecine terör tartışmasıyla girilmesinin Türkiye’yi tehlikeli bir sürece götüreceğini vurgulayan Yücetürk, “Bunu daha önce yaşadık. 2015’teki seçimler döneminde çok kanlı ve maliyeti çok yüksek bir dönemi yaşadık. PKK’nin bu süreci nasıl sabote ettiği ortada. Anlaşılıyor ki PKK de özellikle demokratik siyasetin gelişmesinden, demokratik bir seçenek ortaya çıkmasından rahatsızlık duyuyor” dedi.
