Ermeniler şimdi toprak ve tazminat peşinde

Geçtiğimiz hafta daha önce söylediğimiz her şey teker teker gerçekleşti. Obama soykırımı kelimesini, İngilizce söylemedi de kalktı Ermenice soykırım dedi. Bizim kendilerine habire, araştırmacı geliştirmeci diye ödül veren yalaka basın ise işin gerçek yanını araştırmaya bile gerek görmeden, konuyu aklı sıra hafifletti. Hani onların çoğu Ermeni onların çoğu Hrant ya.
Oysa Ermeni sitelerinde yazan yazarlar, hemen kelimenin ne anlama geldiğini açıklamışlardı. Bizimkilerse sözlüğü açıp yanıtını oradan aldılar oldu bitti. Ancak her zaman olduğu gibi konunun özünü görmediler veya bizim Ermeniler görmek istemedi.
Benim bu olaylar başladığından bu yana ilk kez duyduğum bir slogan geçen hafta 24 Nisan Cuma günü Washington’daki büyükelçiliğin kapısında atılmaya başlandı. “Türkiye’nin doğusu, Ermenistan’ın batısı”. Bunu biraz açarsak yani Türkiye’nin doğusu Ermenilerindir demek istediler. Aynı sözleri ilk kez Ermeni dergilerinde ve Ermeni diyaspora sitelerinde de gördüm.
USA Armenian Life Magazine dergisi baş editörü Appo Jabarian yazısında, Ermenilerle Türklerin bu saatten sonra yapacakları görüşmelerin ellerinden alınan atalarının yurdu (yani Anadolu) ve uğradıkları maddi kayıp ve tazminat konularını görüşmelerde gerektiğini yazdı. Bir başka dergide William Paparian ise, Ermenilerin anavatanları olan Doğu Anadolu’ya yerleşmesi gerektiğini kaydetti.
Ben yıllar önce, 1987’lerde ilk kez Ermeni soykırımı tasarısını Senatör Dole ABD Senatosuna sunduğunda konuştuğum Amerika Ermeni Derneği Başkanı Ross Vartian’a neden soykırımı tasarısının onaylanmasını istediklerini sorduğumda, bana bundan sonra sıra tazminat ve toprak talebin yanıtını vermişti. Onlar uygun zamanı ve Türkiye’nin başına, istediklerini alabilecekleri uygun bir lider geçmesini beklediler ve şimdi de bunu harekete geçirdiler.
Tayyip bey kalkmış Obama’ya kızıyor. Niye? Adam başından beri sizler gibi zig zag çizip fikir kaypaklığı yapmadı. Seçim sırasında Ermeni soykırımını tanıyacağım dedi ve sözünü yerine getirdi.
Ama siz ne yaptınız? Obama’nın bir parmağını şıkırdatması ile Ermeni sınırını açmaya kalktınız. Sandınız ki Ermeniler de salakya sınırın açılması ile soykırımı iddiasından, tazminat ve toprak taleplerinden vazgeçecek. Olmadı. Onlar hem sınırı açtırıp hem de toprak ve tazminat taleplerini gündeme getirdiler. Ermenilerle aramızda bundan sonra konuşulacak olan konular soykırımı değil toprak ve tazminat olacak. Tabii her şeyi satabilen iktidar bunu da hamdolsun halleder.
Siz değil miydiniz Obama’yı fikirlerini bile bile Ankara’da karşılayan ve Meclis’te konuşturan. Siz değil misiniz, IMF kapısında borç para alacağız diye bekleyen. Hesaplamadığınız konu, Azerbaycan’ın da Amerika’dan çekinerek yaptığınız gafları kabullenip sineye çekeceğiniz konusu.
Diğer taraftar buradaki ekonomi uzmanlarının görüşü Türkiye’de ekonomik krizin boyutları ve şiddetinin bu sonbaharda başlayarak kış aylarında şiddetleneceği yolunda. Buna bir de artık kızdırdığınız ve kardeşliği bile tehlikeye attığınız Azerbaycan’ın gaz ve petrol fiyatlarını artırması eklenirse, seyreyleyin geçecek kışın şiddetini. Artık millet patates veya naylon paketlerdeki yiyeceklerle karınlarını doyurup başbakanın dağıtacağı kömürlerle ısınır.
Tayyip bey neden Obama’ya kızıyor, neden bağırıp çağırıyor? Herhalde yeni yönetimden beklentileri gerçekleşmedi. Herhalde Tayyip bey yerel seçimler sonrası partisinin inişe geçtiğini yeni fark etti. Herhalde içeri attırdığı bir çok Atatürkçü ve laik onu tatmin etmedi. Kendisi savcı olduğu için duruşma kürsüleri öncesi herkes hakkında karar vermiş bulunuyor. Gün olur, devran döner duruşmalar başkaları önüne de kurulur. Başbakan demeçler veriyor, sanki bu işlerin sorumlusu o değilmiş gibi, “Okşanacak ülke değiliz” diyor. Yanlış Tayyip bey, sayenizde artık kimse bizi okşamıyor, arkamıza dolanıp üç puan alıyor.

Yazarın Diğer Yazıları