Türkiye 6 Şubat gününe kabus gibi uyandı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde 10 il yıkıldı, hükümetin aciz kalması, koordinasyonsuzluk felaketin boyutunu daha da artırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise deprem bölgesine gitmiş orada bir depremzedeye, "Olanlar hep oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler." demişti.
Erdoğan geçtiğimiz 14 Ekim’de gerçekleşen ve 41 madencinin hayatını kaybetmesine neden olan Amasya maden faciasında da "Biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına da inandığımız için bunun ne dünü ne bugünü ne yarını hiçbir zaman olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.
Sık sık yaşanan felaketlerin ardından “kader planı” diyen Erdoğan’a sosyal medyada kullanıcılar 1999 Gölcük depreminden bir fotoğrafla yanıt verdi.
Fotoğrafta, o esnada siyasi yasaklı olan Erdoğan’ın Kızılay çadırında depremzedelerle birlikte olduğu görülüyor. 1999 Marmara depreminde tek tek çadırları dolaşan Erdoğan, "kader planı" dememiş, dönemin hükümetini eleştirmişti.
ERDOĞAN, 2003''TEKİ BİNGÖL DEPREMİ İÇİN "KADER DİYE GEÇİŞTİRİLEMEZ" DEMİŞTİ
Erdoğan, 2003''te Başbakan olmasından kısa süre sonra meydana gelen Bingöl depremi için şu ankinden bambaşka açıklamalarda bulunmuştu.
Erdoğan, şunları söylemişti:
"Yeraltında fay kırıklarından önce bağışlayın söylemek zorundayım, kırılan ar damarlarıdır. Malzemeden çalmanın arkasında ahlak hırsızlığı, demokrasiden çalmak, hukuk kapkaççılığı, siyaset yankesiciliği ve kamu yönetimi kalpazanlığı yatmaktadır. Bu olay, kamu otoritesinin devlet imkanlarını nasıl kullandığını bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Olay kader diye geçiştirilemez.
17 Ağustos depreminden sonra TBMM’de deprem araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon, 38 öneride bulundu. Hükümetin neler yapıp neleri yapmadığı işte ortada. Sorun, sadece inşaat malzemesi çalmaya indirgenemez. Depremlerden sonra ortaya çıkan felaketler aslında geçmişten bugüne miras kalmış bir yönetim sorununun sonucudur. İnşaatlarda zemin etüdü, malzeme ve kontrol eksikliği varsa netice bu olur."
yenicaggazetesi.com.tr