Türkiye, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler ve artçılarıyla yasa boğulurken, İngiltere’nin önde gelen medya kuruluşlarından Financial Times dikkat çekici bir analiz kaleme aldı.
Gazetenin Türkiye muhabirleri Laura Pitel ve Adam Samson imzalı haberde, “Recep Tayyip Erdoğan: Türkiye Cumhurbaşkanı afetle karşı karşıya” başlığı kullanılırken, “Türkiye lideri en zorlu seçime hazırlanırken yıkıcı deprem geldi” denildi.
Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen yıl 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümü sırasında kentsel dönüşüm projelerini övdüğü konuşması hatırlatıldı. Erdoğan’ın o dönem yaptığı konuşmada, afetleri engellemenin beşeri olarak kendi ellerinde olmadığını ama afetlerin yıkıcı etkilerine karşı tedbir almanın kendi ellerinde, sorumluluklarında olduğunu ifade ettiğine vurgu yapıldı. Financial Times’ın haberinde Erdoğan’ın, “İnsanlar olarak afetleri engellemek bizim elimizde değil fakat yıkıcı etkiyi azaltacak önlemleri almak bizim elimizde” dediği de belirtildi.
“ERDOĞAN KRİZLERİ AVANTAJINA ÇEVİRİYORDU AMA…”
Analizde, “Şimdi Türkiye Cumhurbaşkanı bunu yapmakta başarısız olmakla suçlanıyor ve çok büyük insani krizlerle karşı karşıya kaldı. Ülkenin daha önceki en büyük felaketi yaklaşık 100 yıl önce aynı bölgede olmuş ve 19 bin insan yaşamını yitirmişti” denildi. Erdoğan’ın bölgeye yardımların yavaş gelmesine dair eleştirilerle mücadele ettiği belirtilirken, “Bu ise en zorlu seçim kampanyasına hazırlandığı bir dönemde meydana geldi” yorumu yapıldı.
Financial Times’ta yer alan haberde, “Erdoğan geçmişte krizleri kendi avantajına çevirmeyi başarmıştı. Fakat bazı siyaset bilimciler bunun kontrolü dışında olduğunu söylüyor” yorumuna yer verdi.
Öte yandan AK Parti içinde de rahatsızlık olduğu öne sürüldü. Financial Times’ın analizinde, “Hatta bazı AK Partili yetkililer de korkunç ölüm sayısına ve hükümetinin Türkiye’yi korumakta başarısız olmasına öfkelendi” ifadesi kullanıldı. Gazeteye konuşan AK Partili bir yetkili, “Neden depreme hazırlıklı Japonya ve Şili gibi ülkelerde böyle trajediler olmuyor” dedi. Bu kişinin bölgede birçok yakınını kaybeden bir AK Parti üyesi olduğu da belirtilirken, “İnsanlar şimdi bu soruyu soruyor ve bu ses daha da yükselecek” dediği de aktarıldı.
