Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru, Dr. Gülfem Saydam Sanver'in "Erdoğan'ın TV ekranlarında çok sık görünmesi eski etkiyi yaratmıyor" tespitini kaleme aldı. Sanver'e göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Haziran seçimleri öncesi televizyon ekranlarında yine en çok görülen isim. Fakat Erdoğan'ın TV ekranlarında bu kadar sık görünmesi toplumda eski etkiyi yaratmıyor. Buna karşın İmamoğlu'nun daha az ekranlarda göründüğünü belirten Sanver, İmamoğlu'nun reytinginin Erdoğan'dan fazla olduğunu işaret etti.
Sanver'in tespitini köşesine taşıyan Necati Doğru; Erdoğan ve İmamoğlu'nun reytinglerdeki rekabetini şu ifadelerle değerlendirdi.
Dr. Gülfem Saydam Sanver, Tayyip Erdoğan'ın TV kanallarında görünmesi çok fazla fakat etkisi en aza indi. İzleyeni çok azaldı. Buna karşılık Ekrem İmamoğlu, birkaç kanal hariç medyada çok az yer alıyor fakat izleyeni, umutlanmak isteyeni, ona çarşıda-pazarda, iftarda, sahurda sarılarak huzur bulan takipçisi çok fazla diye özetleyeceğim bir karşılaştırma yaptı.
Bence bu doğru tespitti.
Reis'in izleyeni kalmadı.
Ekrem'in reytingi patladı.
Reyting, İngilizceden araklama, TV'lerde izleyici ölçer anlamına gelen bir kelime, bizim dilimize de girdi. TV'lerin kanı, canı reyting almak üzerine bina ediliyor.
Reytingin yoksa!
Öl daha iyi!
★★★
Ekrem İmamoğlu'nu ekrana çıkartan reytingi patlatıyor. Bu yüzden dünün yüksek izleyici getireni Tayyip Erdoğan için “ekran tekeli” olup, her konuşmasını aynı anda 25 kanalda birden yayınlayanlar şimdi Ekrem İmamoğlu'nun üzerinden reyting kapmak için saç saça baş başa kavgaya tutuştular. CNN Türk'ten Ahmet Hakan ile HABERTÜRK'ten Didem Arslan Yılmaz “Bel altı vurmam. Çirkeflik yapmam. Patronun ayağına gidip sunucu kovdurmam. Ekmekle oynamam” diyerek birbirlerini lekeleme yarışına girdiler.
Reis'in izleyicisi bitti.
Reisçilik can çekişiyor.
Reisçi gazeteler ile kanallar eskiden “çanak sorularla” doğrudan iktidar adamlarını parlatıyorlardı, şimdi Ekrem İmamoğlu'nu çağırıp, “tuzak sorularla” dolaylı yoldan Reis kolluyorlar.
Bayram sonunu bekleyelim!
“Çanakçı” gazeteciliğin, “Tuzakçı” gazeteciliğe nasıl dönüştüğünü hayretle, ibretle izleyelim.