Enver Paşa, 80 Atatürk eder!
Başlığı okudunuz... Bu ahmakça söz, geçen hafta TRT televizyonunda söylendi. Söyleyen kişi aslında Atatürk’ün kahraman bir vatan kurtarıcısı olduğunu; Enver Paşa’nın da saygın, yiğit bir değer olduğunu çok iyi bilir. Ancak Atatürk’ü aşağılayan o kişinin -bu akıl dışı sözünü doğru bulmayan- diğer konuşmacının üzerine, kabadayıca yürümesinden de anlıyoruz ki; o kişi, iktidarın tehlikeli sörfüne rüzgâr verenler arasına katılmış gibi... Çok yazık! Biz bu tür zavallılıkları çok gördük. Bir dangalak da “Gerekirse Anıtkabir’i de yıkarız” demişti. Bir başkası da Cumhuriyet’i ’köpekleşme’olarak tanımlamıştı. Yine ’imanlı’bir romancımız ise Çanakkale Savaşları’nda Yarbay-Albay Mustafa Kemal için “Savaşı uzaktan seyretti” diye yazmıştı... İşte bu iftiralara karşı gerçek uzmanlar, gerçek bilginler de, Atatürk’ümüzün kim olduğunu ve neler yaptığını belgelerle topluma ısrarla sunuyorlar...
Sevgili okuyucum, “Enver Paşa 80 tane Atatürk eder” sözünü duyduğum günün ertesi, yeni yayımlanan “Yüzyıla Damgasını Vuran Atatürk!” adlı eseri sevinçle, gururla okudum. Bu muhteşem kitabın yazarı; çalışmalarıyla, eserleriyle, Türk Dünyası’na verdiği emekleriyle tanınan; Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Sayın Sadık Kemal Tural! Editörlüğünü Sayın Merve Can’ın yaptığı 412 sayfalık bu eserden sizlere kısa bilgiler vermek istiyorum; ama açtığım her sayfa ‘ben öncelikliyim, benden söz et’ diye adeta haykırıyor! Görkemli bilgilerle donanmış o sayfalar incinse de, aralarından ancak bir-kaçını seçmek zorundayım... İşte, 72. sayfada, bilge yazarımız, Atatürk’ümüzün Nutuk’unu tanımlarken şöyle diyor: “Büyük Nutuk adlı metin, bir durum tespiti ile bir liderin kavrayış gücünün sınırlarını ve yapacaklarını sezdiren bir giriş nitelikli metinle başlar. Nutuk’taki bu kısmı okumadan, emperyalizmin tuzaklarını ve başarı gücünü de, Türk millî mücadelesinin sebep ve sonuçlarını da, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ulusal ve uluslararası ölçekli liderliğini de anlamak mümkün değildir”. 189. sayfadaki şu sözlere bir bakınız: “O, 1905 yılında bir Yüzbaşı iken Beyrut’ta arkadaşlarına diyordu ki: “Dava, yıkılmak üzere bulunan bir İmparatorluktan öncelikli bir Türk devleti çıkarmaktır”. Nitekim o şanlı Gazi çıkardı da! Eblehlerin bunu anlaması elbette mümkün değildir.
Değerli okuyucum; dünyada devlet kuran tüm liderlerin yaşamlarını, savaşlarını bilenlerdenim. İnanın, hiçbirisi Atatürk’ümüzle kıyaslanamaz. Sayın Tural’ın bu eseri ifade ettiğim bu gerçeğin belgeleriyle dolu. Özellikle kitabın 267. sayfasından başlayan belgeler insanı gururlandırıyor. Atatürk’ümüz Cumhuriyet Bayramımız dolayısıyla kendisini Stalin’in değil de Kalanin’in kutlamasına öfkelendiği bölümler harikanın ötesinde... 267’den 289. sayfaya kadar adeta bir Atatürk dehası var! Atamızın Sovyetler Birliği Büyükelçiliği’ne müzisyenlerle, Seymenlerle yaptığı baskın, tekrar tekrar okunacak değerde. Sevgili okuyucum, “Yüzyıla Damgasını Vuran Atatürk” adlı bu muhteşem eser her eve girmeli. Yazarımız Sayın Sadık Kemal Tural’ı alkışlıyorum. Yayımlayan Akçağ Yayınevi’ni kutluyorum. Esere Yayınevi’nin: 312 432 17 98 numaralı telefonundan ulaşabilirsiniz.
Ve Millî Düşünce...
Efendim Millî Düşünce Merkezi’nin 20 Mayıs 2015 günlü Bilgi Şöleni’nin konusu “Türkçe, Felsefe ve Bilim” idi. Konuşmacı, çok değerli İslam bilgini Prof. Dr. Hüseyin Atay’dı. Sizlere sevgili Hakan Paksoy’dan aldığım, Sayın Atay’ın kısacık cümlelerini sunuyorum: “Kur’an İslam’ı, sadece, Peygamberimizin vefatına kadar yaşandı”, “ 632’den 861’e kadar olan dönem ise ulema İslam’ının ya da diğer bir isimlendirme ile Kureyş İslam’ının yaşandığı zaman”. “861-2015 dönemi de ’Avam İslam’ı’ve İslam Medeniyetinin yıkılış dönemi”. “İslam’da halife diye bir kavram yoktur”, “Şûra toplanması da sadece Türkler tarafından gerçekleştirilmiştir; 1. (TBMM) Meclis bir ’şûra’meclisidir”. “Müslümanların kendi dilinde ilim yapmamaları onların aleyhine olmuştur”, “Müslüman olmak için önce doğru olmak, sonra bilmek sonra da Allah’a inanmak gelir”. “Peygambere gelen Vahiy ilimdir ve kesindir”, “İslam Dünyası 1400 sene Kur’an’ın sözüyle değil, Peygamberin sözü ile idare edildi”. “Akıl Allah’ın vekilidir”.
Bilgi Şöleni dinleyici sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
Esen kalın efendim.