Ekonomik krizle dünya değişiyor, ya biz?

Son günlerde yaşanan iğrenç olaylar, Türkiye trenini gitmesi gereken gerçek demiryolundan yanlış makasa götürüyor. Bu arada dünya, birçok şey konusunda çok hızlı bir değişim ve dönüşüm çalışması içinde. Biz ise aynı mehter yürüyüşü iki ileri bir geri! Özellikle dış politikada hiçbir gelişme yok. Oysa dünya yeni kavram ve yeni evrimlere doğru dümen kırdı bile. Bizimkiler de annesinin eteklerine sarılıp geri gitmek isteyen çocuk misali olaylara karşı direnip duruyor.
ABD başkentinde önemli olaylar var. Bunlardan biri; Afgan ve Pakistan liderlerini bir araya getirerek Taliban ve El Kaide sorununu çözmek istiyorlar. Bu yüzden Pakistan Devlet Başkanı Zardari ile Afgan Devlet Başkanı Karzai’yi Beyaz Saray’da buluşturdular. Zira Taliban bölgede hızlı bir şekilde kuvvetlenip, toprak ele geçiriyor. Bu politikalar bizimle doğrudan bağlantılı.
Öte yandan aynı gün içinde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ermenistan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları ile görüştü. Konu Dağlık Karabağ. Ama gerçek gündem, Amerika’nın Kafkaslar’da kaybettiği kontrolü yeniden ele geçirmek. Bu politika da bizi doğrudan ilgilendiriyor. Tayyip beyi ilgilendiriyor demek istemedim. Onu başka konular ilgilendiriyor.
ABD’nin bu bölgede itibar kaybetmesine, önceki Başkan Bush yönetiminin yanlış politikaları neden olmuştu. Rusya, Amerika’nın Gürcistan’da ve Kafkaslar’daki yanlış politikalarından yararlanarak ayağını kapı aralığına soktu ve Azerbaycan ile Ermenistan Devlet Başkanlarını Moskova’da buluşturdu. Şimdilerde Gürcistan’da da zemin yokluyor. Açıkça arka bahçesinde komşu çocuklarının oyun oynamasını istemiyor.
Bir yandan da ABD, Orta Doğu’da özellikle İsrail-Filistin uzlaşmazlığında açıkça İsrail’deki Netanyahu hükümetine karşı tavır alırken, bir yandan da Arap dünyası ile ilişkileri düzeltmeye çalışıyor. İran ile el altından uzlaşmaya çalışıyorlar ve aracısız görüşüyorlar ve hatta Afganistan’a İran üzerinden asker ve lojistik destek sağlayacaklar. Obama ülke içinde de Müslümanlarla ilişkileri düzeltme yoluna girdi. Örneğin, işkence konusundaki girişimleri de dikkat çekici. Bunlar cesur girişimler.
Kıbrıs konusunda tam da seçim öncesi, seçimi kaybedeceği belli olan Talat’ı Washington’a çağırarak nasihat ettiler. Ardından da Kıbrıs Rum kesimi Dışişleri Bakanı ile görüştü Hillary Clinton. ABD her halde gene aba altından sopa gösterdi. Peki, biz ne yaptık Kıbrıs konusunda. AKP liderleri, seçimi kaybeden ve Kıbrıs’ta yalnız kalacağı artık kesinleşen Talat’ı bir koruma havasına girdiler.
Obama ve arkadaşları şimdilerde kolları sıvamış, ABD’nin dünyadaki kaybolan itibarını ve öteki ülke halklarının sevgisini kazanmaya çalışıyor. ABD düşmanlığının tüm uygar ülkelerde büyük boyutlara ulaşması karşısında, şimdilerde istihbarat örgütleri, aynı halkla ilişkiler şirketleri gibi çalışıyor, “Başkan nasıl hamburgerciye gitmiş, halkla nasıl birlik olmuş” falan.
Dünya ekonomik krizi kullanarak hem sanayilerini hem de ekonomik sistemlerini yeniliyor, işe yaramayan finans kurumlarını bankaları ve şirketlerini yeni teknolojilere göre yeniden yapılandırıyor. Bu ekonomik krizden sonra yepyeni bir ekonomik sistem oluşacak dünyada. Aynı İkinci Dünya Savaşı’nda yerle bir olan Almanya ve Japonya sanayilerinin yeni bir teknoloji ile ortaya çıkarak dünya devleri olması gibi.
Ne yazık ki Türkiye, bu eğilimi kaçırma yolunda. Her şeyimizi sattığımız için elimizde sanayi diye bir şey yok. Ülkelerin ellerinde olan tarım ve hayvancılık ise, IMF politikalarını izleme nedeniyle zaten yok olmuştu. Bizdeki Osmanlı teknolojisiyle yürüyen tekstil ve turizm gibi bir iki sektörü de bu kriz vurdu. Aslında turizm konusunda komik bir ülkeyiz. Dünyanın en lüks otellerini yapıp müşteri bulamadığımız için çok düşük ücretlerle bunları işletiyoruz. Yani bunu nasıl tanımlarsınız bilemem.
Evet, dünya dış ve ekonomik politikalar konusunda yeniden yapılanıyor. Peki, bizim Tayyip bey ve arkadaşları ne yapıyor. Bunu da ben söylemeyeyim siz günlük bültenleri izleyerek kendiniz bulun. Bakın Ergenekon, Mardin katliamı, PKK’dan Hasan Cemal’in getirdiği mesajlar dışında, gerçekten kendinizle ilgili bir şeyler bulabilecek misiniz?

Yazarın Diğer Yazıları