Ekonomik kriz, kara bulut gibi çökmüş

Hani Tayyip Erdoğan ve AKP, Türkiye'de ekonomik kriz yok diyorlar ya, bence o kadar açık ve seçik bir yalan ki onu söyleyebilmek bile özel bir beceri ister. Başbakan biraz rahatsız, çocuklara oyuncak dağıtıp mahalle bakkalından alış veriş edemediği için de onun yerine gerçekleri ben anlatayım dedim.
Her yıl olduğu gibi Ege'de bir tatil sitesinde kalıyorum. Genelde orta halli memurların yıllar önce taksitle alıp kurdukları büyük bir site, yaklaşık 2000 ev var. Her yıl Mayıs ayından itibaren bu siteye gelen evsahipleri nedense bu yıl yoklar. Örneğin bizim sıradaki altı evden yalnız ikisi dolu. Öteki dört ev boş. Aşağıda gazinolar, lokantalar sinek avlıyor.
Diyeceksiniz ki acil bir şey değil tatil canım. Doğru da bu sitenin harcamaları civar kasaba ve köylerin bir yıllık yaşamlarını sağlayan kazanç kaynağı. Çevrede yaşayan halk, burada yapılan inşaatlarda çalışıp ürettikleri süt ve sebzeleri de buraya satıyorlar. Birçok kadın bu evlerde gündelikçi olarak çalışırdı. Şimdi onlar da işsiz.
Bir yeğenim Antalya'da turist rehberliği yapıyor. Bana, iptal edilen gemi turlarını ve rezervasyonları anlattı, o da işsiz sayılır. Yani özetle Türkiye'nin biraz yardımı olur diye beklediği turist mevsimi de ekonomik krizden etkilenmiş durumda.
Bu arada ekonomik dünya raporları yayınlanıp duruyor. OECD diye bilinen Avrupa Ekonomik ve Kalkınma Teşkilatı, Türkiye'de bu yıl büyümenin yüzde 1,5 olacağını belirtmiş. Dünya Bankası'nın son raporunda ise krizin yoksulları vuracağı vurgulanıyor. Paralı adamı neden vursun ki? Vursa vursa onların gelirinde biraz azalma olur. O da sofralarına konacak ekmekten bir dilim eksilmesi bile değil.
Bizimkilerin kriz zamanında hazırladığı bütçede ise büyüme yüzde 4. Ya bu adamlar Türkiye de yaşamıyor, yada dünyanın en bilgisiz kişileri. Şimdi büyükbaşların unuttuğu bir noktayı daha hatırlatayım. İşsiz kalan çok sayıda kişinin aldığı işsizlik maaşı da süre nedeniyle bitmek üzere. O zaman ne olacak, bu insanlar karınlarını nasıl doyuracak? İş yok, aş yok, çocuklarına ne verecekler yesin diye? Ama ortada başbakanın bizi teğet geçti dediği bir büyük kriz var.
Bize yabancı uzmanlar Türkiye'de bu krizin Ramazan sonrası ve kış ayları başında şiddetini artıracağını söylemişti. Yani bu kışı Türk halkı soğukta ve aç biilaç geçirecek. Hükümet memur maaşlarını artırmayacağını açıklamış. Galiba her şeyin krizle birlikte ne kadar pahalandığının farkında değiller.
Sevgili okurlarım. Ben bir felaket tellalı değilim. Ama ortada olan gerçekleri görmemek ve gerekli önlemleri almamak da bence en az darbe kadar büyük suç. Ve hatta daha büyük bir suç.
Başbakan ve AKP kurmayları ekonomik yardım paketini daha önce de yazdığım gibi patronlara dağıttı. Bu nedenle bizim boyalı medyada ekonomik kriz haberlerini görmeniz pek olası değil. Neymiş varsa yoksa darbe planı. Onun da nasıl şişirmece olduğu ortada. Ama gerçeği söylemek gerekirse çok da başarılılar.
Sayın Erdoğan ve AKP, darbelere bu kadar karşıysa darbe yapmayı düşündükleri söylenen emekli subayları ve aydınları bir kenara bıraksın da gerçekten darbe yapmış Kenan Evren'in peşine düşsün. Ha diyeceksiniz ki onu yargılayamıyorlar. Bu da külliyen yalan. Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan için bir günde değiştirilen anayasa maddeleri gibi 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını önleyen anayasa maddesini bir günde değiştirsinler. Ve o zaman gerçek darbecileri, fiilen darbe yapan kişileri yargılayabilirler.
Onlar anayasayı başka amaçlarla değiştirmek istiyorlar. Laik bir devleti başka bir devlet şekline, İslam cumhuriyetine çevirmek için. Ne tesadüfse, Avrupa Birliği de aynı şeyleri istiyor. Kendi anayasalarını yüzyıllardır yanlışı ve doğrusu ile koruyan bu devletler, geçmişte de bize insan hakları konusunu bahane ederek Türkiye sınırları içinde bir Kürt devleti kurdurmak istiyorlar.
Kıbrıs gitti. Bu arada ABD'den Ankara'ya bir uyarı salvosu daha geldi. Dağlık Karabağ sorunu ayrı, Ankara- Erivan görüşmeleri ayrı. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bryza sarf etmiş bu sözleri. Yani demek istiyorlar ki, "kardeşim siz Azerbaycan ile havaya girip ortalığı karıştırmayın ve Ermenistan sınırını açın" Aklınıza onlar ister ama biz yapmayız gibi bir alternatif gelebilir. Yanlış. IMF kapısında para bekleyen Türkiye'nin ABD'ye kafa tutma şansı yok.
Size birazını anlatabildiğim bu durum karşısında Erdoğan'ın yerinde siz olsanız ne yapardınız? Biliyorum, yeni bir kampanya ile bir gurubu daha içeri atardım. Türkiye'nin durumu bir zamanlar, okullar olmasa şu bakanlığı ne güzel idare ederdim diyen Milli Eğitim bakanı hesabı, halk da olmasa Erdoğan ve AKP Türkiye'yi bir güzel idare ederler ki sormayın gitsin

Yazarın Diğer Yazıları