KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu görevine başlar başlamaz BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon’a gönderdiği mektupta Talat-Hristo-fiyasko arasında sürdürülen müzakerelere kaldığı yerden devam edeceğini ve müzakerelerde çözüm için üzerine düşeni yapacağını bildirmişti. Söz konusu mektubun Ankara Dışişlerinde kaleme alındığı ve bizzat Anavatan Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun KKTC’ye gelerek Cumhurbaşkanını göndermesi için ’ikna’ ettiği bilinmektedir. Konfederasyondan yana olan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Ankara’nın isteği üzerine Federasyon konuşmasını kimimiz yadırgadı ve tenkit etti. Eroğlu’nun müzakerelerde iki devletli çözümü öngördüğü için seçildiği, bu nedenle tersini yani içinde KKTC’nin olmadığı bir çözümü savunması halinde o makamda olmaması gerektiği vurgulandı.
Sürdürülen müzakerelerde Cumhurbaşkanı Eroğlu Kıbrıs Türk’üne verdiği sözler doğrultusunda hareket etmektedir. Eroğlu’nun içinde egemen KKTC olmayan bir çözümü onaylaması mümkün değildir.Moon’a yazdığı mektup diplomasi gereğidir. Ankara ile uyum içerisinde çalışma isteğinin bir göstergesidir.
Faşist Rum lider Hristo-fiyasko’nun beyanatları ve Cumhurbaşkanı Eroğlu’na saldırıları, Eroğlu’nun müzakere sürecinde KKTC’ye ne denli sahip çıktığını göstermektedir. Hristo-fiyasko geçen hafta İngiltere Başbakanı David Cameron’a yazdığı bir mektupta Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la uzlaşılan müzakere zeminine saygı göstermediğinden bahisle şikâyet etti.Hristo-fiyasko mektubunda; Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, iki bölgeli iki toplumlu federasyonu şifahen kabul etmesine rağmen müzakere masasındaki önerilerin; iki devlete göndermede bulunduğundan yakındı.
Hristo-fiyasko bir süre önce Eroğlu ile devam ettiği müzakerelerde “konfederasyonu değil, federasyonu tartıştıklarını netleştirdikleri” ni açıklamıştır.Bu beyanatın tamamen Rum tarafındaki eleştirileri yatıştırmak amacıyla yapıldığı tartışma götürmemektedir.Hristo-fiyasko kendisini müzakerelerde izlediği yol konusunda eleştiren başta kilise olmak üzere muhalefet partilerini susturmak için böyle bir açıklama yapmak zorunda kalmıştır. Hristo-fiyasko bu açıklamasıyla aklı sıra iki devletli çözüm isteyen KKTC halkını da Cumhurbaşkanı Eroğlu’na karşı kışkırtmayı hedeflemektedir.
KKTC’nin kuruluşuna liderlik etmiş UBP’nin yıllarca Genel Başkanlığını ve KKTC’nin 18 yıl Başbakanlığını yapmış olan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun KKTC’den vazgeçebileceğini ve tek egemenlik, tek temsiliyet, tek vatandaşlığa dayalı bir çözümü kabul edebileceğini kimse aklına getirmemelidir. Cumhurbaşkanı Eroğlu Milli Kıbrıs davamızdan milim sapmamıştır; sapmaz da...
