CIA'ci Fuller'in açıklamaları çok önemli
Zaman zaman Türkiye’nin geleceği konusunda bıkkınlık, umutsuzluk duyarım. İşte bu yazıyı yazarken de bu tür bir ruh haleti içindeydim. Şu son ziyaretim sırasında Türkiye’nin tamamen Osmanlı’nın son günlerini ve Sevr dönemini yaşadığından en ufak bir kuşkum kalmadı. Tek eksik milletin şansına bulduğu kurtarıcı bir Mustafa Kemal’in bulunmaması. Hoş olsaydı da onu korumaktan aciz bir toplum önünde karalamaktan korkmazlardı ya.
Vahdettin mantığında devlet yöneticileri, ülkeyi parçalara bölmek isteyen dış güçler, içeride onların her köşedeki işbirlikçileri ve ne yazık ki başına gelen ve geleceklerden haberi olmayan bir geniş halk ile gününü gün eden çıkar takımları. Bir de bunun üzerine milliliklerini yitirmiş tüm devlet kurum ve kuruluşları. Dedim ya aynen Osmanlı’nın son dönemlerini Türkiye yeniden yaşıyor.
Geçen gün ilginç bir gelişme oldu. Ne hikmetse bizim boyalı basının hiç mi hiç dikkatini çekmedi bu önemli gelişme. BBC, yani İngiliz yayın kurumu Amerikalı eski CIA analizci ve danışmanı Graham Fuller ile konuşmuş. Bizim de sayfalarımızda yer alan bu görüşme metninde Türkiye üzerine oynanan oyunlarla ilgili önemli ipuçları var.
Bir zamanlar uygulanan ve AKP’nin iktidara taşınma gerekçelerinden biri olan “ılımlı İslam projesinden” ne hikmetse vazgeçilmiş. Oysa aynı Fuller’in yıllarca Türkiye konusunda verdiği raporlarda bu durumun tersi hep savunuldu. Bu konuda gazeteci arkadaşım Yılmaz Polat’ın kaleme aldığı “CIA’in Muteber Adamı” kitabında yer alan belgeler gayet açık her şeyi sergiliyor.
Peki, Fuller’in son mülakatında önemli nokta yalnızca ılımlı İslam konusu mu? Tabii ki değil. Burada Türkiye üzerinde her vatanseverin hissettiği aklı başında yazarların kalemleriyle anlatmaya çalıştığı yeni Amerikan politikasının da izleri ortada. Evet, bu mülakatta Türkiye için biçilen rolün açık açık belirtileri bulunuyor.
Fuller, Kürt sorunu konusunda bazı laflar ediyor. Hani şu ABD ve AB ülkelerinin el altından ısıtıp ısıtıp önümüze sürdüğü Türkiye’nin federasyonlara bölünmesi veya daha açıkça Kürt federasyonu konusunda laflar var. Fuller, BBC mülakatında “mutlu bir Diyarbakır’dan, Kürt sorununda Türkiye ile aynı politikaları izleyen komşuları İran ve Suriye ile bu konuda politika ayrımına gitmekten söz ediyor”.
Amaç ortada, parçala, böl ve yut. Bu ortak politikada Türkiye’yi koparması durumunda kurulacak Kürt devletinin önü de tam olarak açılmış olacak. Diyeceksiniz ki Fuller bu kadar önemli bir kişi mi? Evet çok önemli.
Nedeni, bir dönem Amerikan Ulusal İstihbarat Konseyi’nin başkan yardımcılığını yapan Fuller, CIA için Türkiye, Suudi Arabistan, Lübnan ve Afganistan’da çalıştı. Fuller Türkiye’deki faaliyetleri, Türkiye ve İslam konusundaki düşünceleri nedeniyle çok eleştirilmiş tartışmalı bir isim. Daha sonrasında Pentagon’a rapor hazırlayan Graham Fuller, Rand Corporation’da siyasetbilimci olarak da görev yaptı.
Bu mülakatı özellikle her alakasız konuda mangalda kül bırakmak istemeyen kimse neden görmek istemedi sorusunu da buyrun oturun siz değerlendirin. Fuller’in açıklaması ardından bebek katilinin kardeşi de Kuzey Irak’tan seslendi, Türkiye’de siyasete girmek istiyormuş. Önce kardeş, sonra ağabeyi sırada, hükümet bile dudak uçuklatan sinyaller veriyor. Ne yaparsınız kulaklarımızı alıştırıp duruyorlar. Gelelim ülke içinde leblebi çekirdek gibi gelişen ekonomik felaket konusuna.
Bazı ekonomi uzmanlarımız felaketin faturasını ABD’ye çıkarmak istiyor. Tabiî ki Amerika bu gelişmelerde suçlu, ama bu suçlulukta yalnız değil. Ülkeye borsada kumar oynamak için gelen parayı yabancı yatırım diye satan, tüm milli kuruluşları özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekenler, felaket yaklaşırken oturup bize bir şey olmaz diyenler hiç mi suçlu değil. Varın siz karar verin gerisine.