Öncelikle Cemal Paşa’nın Suriye’deki anılarına göz gezdirmek isteyenler için Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytin Dağı” adlı anı kitabına ve Hikmet Özdemir’in "Cemal Paşa ve Ermeni Göçmenler, 4. Ordu’nun İnsani Yardımları" çalışmasına göz gezdirmenizi tavsiye ederim. Benim bahsedeceğim konu da tam olarak bu kitaplarda yazılanlar olacaktır. Falih Rıfkı Atay’ın kitabının başlangıcında Cemal Paşa’nın Suriye’de özellikle Araplara yönelik “medenileştirme” ve “modernleştirme”(1) adına yaptığı sert politikalar göze çarpmaktadır. Arapların genelinin Cemal Paşa’dan çok korktuğu söylenebilir zira Cemal Paşa devlet aleyhine faaliyetlerde bulunanları sert biçimde cezalandırmaktadır.(2) Cemal Paşa sert tedbirler alarak toplum mühendisliği yapabileceğini düşünmektedir. Cemal Paşa Şam’da göreve ilk başladığında Arap ileri gelenleri ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmıştır ancak Araplar devlet içinde bölücü faaliyetlerde bulunmaya başlayınca tavrı değişmiştir. Zira daha öncesinde Arapların düzenlediği müsamerelere katılmış, Türkçülüğün Arap düşmanlığı olmadığını, emperyalistlerin Türkler ile Arapları birbirine düşürmeye çalıştığını anlatmıştır. (3) Cemal Paşa aynı sertliği Ermenilere karşı uygulamamaktadır. Bölge Ermenilerine karşı gayet müşfik davranmıştır. Örneğin; Ermeni Tehcirinden sonra annesi veyahut babası ölen çocuklara Müslüman yurtlarında yer vermiştir. Maddi destek olmuştur. Hikmet Özdemir’in bahsettiğim kitabında detaylı bilgiler mevcuttur. Halide Edip Adıvar, Ermeni kadınların Cemal Paşa’nın resimlerini taşıdığı ve onu çok sevdiklerini ifade etmiştir. (4) Cemal Paşa’nın genel politikası imhacı değildi. (5) Bu durum özellikle Ermeniler için geçerliydi. Cemal Paşa Ermeni yurtlarında yer kalmadığı için Ermeni çocukların adlarını değiştirerek Müslüman-Türk yurtlarına bu çocukları yerleştirmiştir. Amacı asimilasyon değil, çocukların başını sokabilecekleri bir ev bulabilmek içindi. Ancak Hikmet Özdemir’in savına göre; Ermeni Tehciri’nden 33 gün sonra Cemal Paşa İmparatorlukta Ermenice konuşulmasını yasaklamıştır. (5) Bunun sebebi de olağanüstü hal koşullarıydı. Zeytindağı’nda anlatılan bir olayda da Cemal Paşa suçlu iki Ermeni’nin (milletvekili ikisi de, isimleri Zöhrap ve Vartekes) hayatını kurtarmak için çaba gösterdiğidir. Bu iki ismin öldürülmesine karşıdır. Cemal Paşa kendisinden habersiz iki Ermeni’nin öldürülmesinden dolayı bunun suçlularını Şam’da astırmıştır. Şam Valisinin şifreli yazılarından da Şam’da Cemal Paşa’nın Ermenileri koruduğu yazılıdır. (6) Cemal Paşa Ermeni tehcirinden olumsuz etkilenen ailelere de vazife yaptığı yerde iş verir. Patrik Zaven kendi yazdığı anılarda Cemal Paşa’nın idaresi altında bulunan Suriye, Filistin ve Kilikya gibi yerlerde Ermenilerin durumunun daha iyi olduğunu belirtmiştir. Zaven Talat Paşa’yı sert biçimde eleştirirken Cemal Paşa’yı olumlu bir şekilde ayrı bir kefeye koyar. (7)
Ümit Kurt, Cemal Paşa’nın Ermenileri koruduğuna dair yaşanmış bir olayı şöyle anlatır:
“Tehcir sırasında annesi ve kız kardeşleri de Halep’te bulunan Çavuş Doud’un kız kardeşlerinden biri birliğindeki bir miralayın dikkatini çeker. Doud’un kız kardeşinin kendisine getirilmesi emrini verir. Israr edince Doud, miralayın çadırına girer ve onu tabancasıyla vurur. Bunun üzerine tutuklanarak askerî mahkemeye çıkartılır ve hakkında idam cezası verilir. Cezanın uygulanması için Cemal Paşa’nın onayı gerekir. “…” Meselenin aslını öğrenen Cemal Paşa, idam kararını onaylamaz ve kendi mührüyle imzaladığı bir mektupla Doud’un serbest bırakılması talimatını verir.(8)
Sonuç olarak bazı tarihçiler Cemal Paşa’nın aldığı sert tedbirlerin Arap isyanına yol açtığını iddia eder. Halbuki Şerif Hüseyin isyan edene kadar Suriye ve Filistin’de hiç kimse isyan etmeye cesaret edememiştir. Şeri Hüseyin’e gelince bu isyancı çok daha önceden İngilizlerin desteğini almaya çalışmış ve isyan hazırlığına başlamıştı. (9) Cemal Paşa, Arapları kazanmak için çok mücadele etmiş ancak dönemin milliyetçilik rüzgârından etkilenen Araplar devlete zarar verici faaliyetlerinden geri durmamıştır. Ermeni meselesinde ise Cemal Paşa elinden geldiğince Ermeni Tehcirinden olumsuz etkilenen kişilere yardımcı olmaya çalışmıştır. Ancak Ermenilere yardımları olan bu devlet adamı yine Ermeniler tarafından katledilmiştir. Ermenilerin iddiaları ise kanıtlanmaya muhtaç durumdadır. Örneğin; Ermeni Tehcirinden etkilenenlerin zorla çalışma kamplarında çalıştırılması veyahut Bağdat Demiryolunda köle gibi kullanılması gibi. (10) Taner Akçam’ın iddialarında ise yayımladığı belgelerin bazılarının çelişkili ve sahte olması Ermeni iddialarının akıl süzgecinden geçirilmeye muhtaç olduğunu göstermektedir. Bu belgelerden bazıları şunlardır:
“Andonyan Belgeleri, Sarkis Torosyan'ın Anıları, 29 Ağustos 1915 tarihli Talat Paşa telgrafı ve 1919 yargılamalarında kullanılan dava dosyalarıdır.”
Kaynakça
1) Ümit Kurt, “ Bir fail, bir kurtarıcı ve bir muamma: Cemal Paşa, Araplar ve Ermeniler”, Toplum ve Bilim, 157, 2021, s. 66-100.
2)Ayrıntılı bilgi için Bkz. Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2015.
3)Seydi Vakkas Toprak, “Cemal Paşa’nın Emriyle Aliye Sıkıyönetim Mahkemesince İdam Edilen Arap İleri Gelenlerinin Arap Ayrılıkçı Hareketlerine Etkisi”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 2, Sayfa: 297-310
4) “Ermeni kadınların boynunda Cemal Paşa’nın resmi vardı”, Hürriyet, 13.03.2009.
5) Kurt, agm, s. 66-100.
6) Ayrıntılı bilgi için Bkz. Hikmet Özdemir, Cemal Paşa ve Ermeni Göçmenler, 4. Ordu’nun İnsani Yardımları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2009.
7) Atay, age, s. 81.
8) Kurt, agm, s. 66-100.
9) Kurt, agm, s. 66-100.
10)Toprak, agm, s. 297-310.
11) https://turkish.armenian-genocide.org/cemal.html Son Erişim Tarihi: 30.08.2023