Cemal Gökçe: “Vurdumduymazlığımız nice cana mal oluyor”

Cemal Gökçe: “Vurdumduymazlığımız nice cana mal oluyor”

İMO Başkanı Cemal Gökçe, "Depreme hazırlık olarak 30 yıldır birçok teorik çalışmalar oldu. Ama; kimse 'depreme karşı nasıl önlem alınır?' diye sormuyor. Oysa, bizim Türkiye'de bilmediğimiz fay kalmadı" dedi.

HALİL YARAR/YENİÇAĞ

''30 yaşını doldurdu, yıkalım, yenisini yapalım anlayışı, bugünkü iktidarın anlayışıdır. Bu; çok yanlış ve bilimden, mimarlıktan uzak müteahhit anlayışıdır. Bu yapılar da güçlendirilip geleceğe devredilebilir.'' Türk toplumunun sorma ve sorgulamayı unuttuğunu belirten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe; "kaderci ve kabul eden" bir anlayışa sahip olduğunu söyledi.

BUGÜN BU AÇILARI ÇEKMEZDİK”

Cemal Gökçe, satın alınan evlerin sadece tapusunun sorulduğunu hatırlatarak, "Evin imarı, projesi ve uygun imalatı insanların aklına bile gelmiyor. Vatandaş ödediği verginin nereye harcandığını sorgulamadığı gibi, yaşayacağı konutun sağlamlığını da sorgulamıyor. Sorgulansa, bugün bu acıları çekmezdik" dedi.

“BİLİMDEN ÇOK UZAK BIRAKILDI”

Vatandaşın 20 yıllık AKP iktidarında kaderci bir yola itildiğini vurgulayan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, "Bilindiği üzere; doğu toplumlarında kadercilik çok yaygındır. Bilimden, teknolojiden çok uzak bırakıldı. Allah korur, ama, Allah senin tevekkül ettiğin şeyden korur. Bu nedenle de dikkat ederseniz, bütün basın organlarında fay hatları konuşuluyor. Kimse (depreme karşı nasıl önlem alınır?) diye sormuyor. Depreme karşı nasıl yapılar yapılır sorularını soran yok. Oysa, bizim Türkiye'de bilmediğimiz fay kalmadı. Eğer vatandaş bu kaderci anlayışa alıştırılmasaydı, 67 milyar dolar tutan bir vergi toplandı, bunun nereye harcandığını sorgulardı. Televizyonlarımızdan, otomobillerimizden, konutlarımızdan ikinci bir Deprem Vergisi alındı. Vatandaş bu kaderci anlayışa alışmasaydı, bunu sorgulardı. Ülkemizi ve yerel yöneticileri sıkıştırırlardı" diye konuştu.

“BUGÜNKÜ İKTİDARIN ANLAYIŞI”

Depreme hazırlık olarak yaklaşık 30 yıldır birçok teorik çalışmanın yürütüldüğünü dile getiren Cemal Gökçe, "Bu teorik çalışmalar, masaya yatırılıp, 15-20 günlük bir masa başı çalışma sonucu, bir plan hazırlanır. Bu plana göre; en riskli bölgelerden başlanarak, bu güçlendirme gereken binalar güçlendirilir, maliyeti yeni bina maliyetine yakın olan binalar ise tekrar yıkılıp yapılır. Burada; özellikli olan binaların yıkılmaması, bunların maliyeti ne olursa olsun, güçlendirilmesi önemli. Tarihî binalar, özel yapılar muhakkak korunmalı. 30 yaşını doldurdu, yıkalım, yenisini yapalım anlayışı bugünkü iktidarın anlayışıdır. Bu; çok yanlış ve bilimden, mimarlıktan uzak müteahhit anlayışıdır. Bu yapılar da güçlendirilip geleceğe devredilebilir. Mühendislik açısından bir sorun çıkartmaz. Depremlerde ölümcül yıkımla da sonuçlanmaz" ifadesini kullandı.

“YIKILAN BİNA KAMU GÜVENLİĞİNİ ETKİLER”

Devletin temel görevinin, halkın can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu hatırlatan Cemal Gökçe, "Yıkılan her bir yapı, kamu güvenliğini de etkiler. Yapıların mülkiyetleri kişilere ait olabilir, ama, doğal afet sonrasında ortaya çıkan sonuç problemli ise devletin o mülkiyete müdahale etme imkânı her zaman vardır. Dar gelirli işçi, memur, esnaf, köylü; bu insanların, yapısını bu toplanan vergilerle karşılaması gerekirdi. Şu an, Kanal İstanbul diye bir proje yapmak yerine, o para ile İstanbul'un bütün konutlarını güçlendirebilirsiniz" dedi.