Canan Karatay koronayı önler dedi fiyatı fırladı

Canan Karatay koronayı önler dedi fiyatı fırladı

Prof. Dr. Canan Karatay, sakatat ürünleri içinde yer alan kelle paça çorbasının 'korona virüsü' önlediğini iddia etmiş bilim dünyası bu iddiayı yalanlamıştı. Bu tartışmalar sonrası 2020 yılında vatandaşın tüketim harcamalarında ve TÜİK'in enflasyon sepetinde sakatatın ağırlığının arttığı ortaya çıktı...

Sözcü gazetesinin internet sitesinin haberine göre, Ocak'ta tüketici enflasyonu yüzde 14,97'ye yükselirken, enflasyon sepetini oluşturan ana grup ve maddelerin ağırlıkları değişti. Pandeminin etkisiyle ‘gıda ve alkolsüz içeceklerin’ sepetteki ağırlığı yüzde 22,77’den yüzde 25,94’e yükselirken, bu ana grup içinde yer alan sakatatın ağırlığındaki artış dikkat çekti.

Sakatatın enflasyon sepetindeki ağırlığı (ağırlıklı toplam harcama değeri içindeki ağırlığı) yüzde 0,040'tan yüzde 0,056'ya yükseldi.

FİYATI YÜZDE 31 ARTTI

TÜİK verilerine göre, sakatatın fiyatı Ocak 2020 ile Ocak 2021 arasındaki bir yıllık dönemde yüzde 31 oranında arttı. Sakatatın enflasyon sepetindeki ağırlığının artışı, esas olarak halkın tüketim tercihlerindeki yerinin artmasından kaynaklandı. Fiyatının genel enflasyon oranının üzerinde artması da kısmen ağırlık artışını etkiledi.

CANAN KARATAY 'KORONA VİRÜSÜNÜ ÖNLER' DEMİŞTİ

Prof. Dr. Canan Karatay, korona virüs salgını henüz Türkiye'de resmi olarak başlamadan önce 5 Şubat 2020 tarihinde bir çorbacıyı ziyareti sırasında basına yaptığı açıklamada, “kelle ve ayak paça çorbası corona virüsünü önler” demişti.

Birçok bilim insanının tepki gösterdiği açıklamasında Karatay, şu ifadeleri kullanmıştı: “Kelle paça ve ayak paça süper besindir. O kadar süperdir ki bizim gibi bütün yaşlıların ağrılarını giderir. Diz ağrısı, kalça ağrısı, bel ağrısı. Kışın hastalıkları önler. Corona virüsünü önler. Corona virüsü ve diğer, bütün virüsler aynıdır zaten. Farklı bir virüs değil. Mangalda kül bırakmıyorlar ama vücudumuzun bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman hiçbir virüs hastalandırmaz sizi. Onun için sabah akşam kelle paçayı yemeyi ihmal etmeyiniz.”

TÜİK ‘PANDEMİ ETKİSİ’ DEDİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl da Hanehalkı Bütçe Anketi (HBA) verilerine göre, enflasyon sepetinde yer alan mal ve hizmetlerin ağırlıklarını, “vatandaşın en güncel tüketim yapısını yansıtacak şekilde” güncellediğini açıkladı.

Açıklamada ayrıca, “2020 yılında ortaya çıkan COVID-19 salgını, hanehalkı tüketim harcamalarını önemli derece etkilemiştir” denildi.

KELLE PAÇANIN FAYDASI VAR MI?

Canan Karatay’ın “Kelle ve ayak paça çorbası corona virüsünü önler” açıklamasını birçok bilim insanı yalanladı ancak söz konusu çorbanın bağışıklığa iyi geldiği iddiası da tartışmalı.

Sözcü'ye konuşan Diyetisyen Güneş Aksüs, “Çok eski bir inanış vardır, hasta olduğumuzda çorba içmek isteriz. Çorba içtiğimizde iyileşir miyiz peki? Bilmiyoruz, çünkü hafif bir soğuk algınlığı olduğunda iyi gelebilir ama son dönemde yaşadığımız korona virüsü gibi bir sorunda çorba bizi koruyamaz” dedi.

Et ile beraber pişen çorbaların kollajen, kolesterol ve B vitaminleri yönünden zengin olduğunu belirten Aksüs, “Ancak kolesterolden ve doymuş yağdan zengin olan bu kelle paça herkese iyi gelir mi? Kesinlikle hayır!” dedi ve nedenlerini şöyle anlattı:

“Hayır dememin iki sebebi var. İlki, bazı doktorlar bol bol et, yağ, kelle paça yiyin diyorlar ama tüm gün masa başında oturduğumuzu ve günlük hareketimizin ne kadar az olduğunu unutuyorlar. İkincisi ise; bağışıklık sistemine iyi gelecek derken, kalp-damar sağlığını, böbrekleri riske atıyorlar.

Her şeyin dengesi önemlidir. Her gıdanın, her içeceğin, her vitaminin.. Dengesi ilaç veya zehir hale gelebilir. Bağışıklık sistemi en çok sağlıklı ve dengeli bir beslenmeye ihtiyaç duyar. Dengeli beslenen birinin ilave kelle paçaya ihtiyacı yoktur. Ayda 1 içmek uygun mudur, olabilir. Ama şart değil, mucizevi bir çorba değil.

Hatta, 2021 yılında, evden çıkmayan, bedenini kullanmayan, tarlada çalışmayan, yük taşımayan, soba için odun kırmak zorunda olmayan şehirliler için böyle yağlı ve kolesterolden zengin gıdaları önermiyorum. Ama köy hayatı yaşayan birinin belki de hayatında böyle sakatatlar ve çorbalar daha sık yer alabilir.”

İlgili Haberler