Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Büyük Fenerbahçe beklenen tarihi kararı alabilir mi?

Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi C Grubu’nda Rum takımı AEL Limasol ile eşleşmesi bana göre KKTC için bir fırsat doğurmuştur. Ambargo ve izolasyonlar altında dünyadan tecrit edilmiş bulunan Kıbrıs Türkünün yıllardır maruz bırakıldığı insanlık dışı uygulamalar ile milli davamızın duyurulması için önemli bir fırsat ele geçmiştir. Irkçı Rumların gerçek yüzünü ve ada gerçeklerini ortaya koyacak, tüm dünyanın dikkatini çekecek bu şansı doğru dürüst kullanabilecek miyiz? Kongre üyesi olduğum anavatan Türkiye’nin en büyük takımlarımdan Fenerbahçe’nin yönetimi, istenilen ve özlenen kararı alabilecek mi? Fenerbahçe futbol takımı Atina üzerinden Güney Kıbrıs’a gitmek yerine, anavatan Türkiye’nin tanıdığı ve Anadolu insanının uğruna öldüğü topraklardan yani KKTC üzerinden ve KKTC’de konaklayarak maça çıkma yolunu seçebilecek mi? Büyük Türk Milleti’nin büyük takımı Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bu kararı alması çok mu zordur?
Fenerbahçe’nin bu tarihi ve onurlu kararı alması için birçok haklı nedeni vardır. Öncelikle takımın güvenliği konusu gelmektedir. Bundan önce Güney Kıbrıs takımlarıyla karşılaşan tüm Türk takımlarının başından istenmeyen olaylar geçmiştir.
Taraftar kılığına girmiş eli kanlı Rum katillerin 8 Aralık 2011 tarihinde Güney Kıbrıs’ta Apollon Limasol ile Galatasaray Bayan Voleybol Takımı arasındaki maçta Türk voleybolculara saldırdıkları ne kadar da çabuk unutulmuştur. Galatasaray Bayan Voleybol Takımı’nın, EV Cup 2. Tur 2. maçında Güney Kıbrıs temsilcisi Apollon Limassol’u 3-0 yendiği maçta, kaybedeceklerini anlayan Rum taraftarlar maç sırasında olay çıkarmıştı. Eli sopalı bir kısım fanatik Rum taraftar, daha maç bitmeden sahaya girmek istemiş, aralarında hızını alamayan bir kısım gözü dönmüş barbar Galatasaraylı oyunculara saldırmak istemişti. Olayların daha da büyümesinin ardından duruma müdahale eden Rum polisi cop ve biber gazı kullanarak sahaya inen saldırganları etkisiz hale getirmişti.
Bu vahim olaydan daha önce de bu tür olaylar maalesef yaşanmıştı.
İzmir takımlarımızdan Tuborg, 2004’te FIBA Erkekler Avrupa Kupası Güney Konferansı play-off turunda Kıbrıs Rum Kesimi’nden Pizza Express Apollon Limassol takımı ile eşleşmişti. Tuborg, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki maçta Rum taraftarlar tarafından benzer olaylara maruz kalmıştı.
Trabzonspor, Güney Kıbrıs takımları ile iki kez eşleşmiş ve bu maçlardan sonra da üzücü olaylar yaşanmıştı. Trabzonspor 26 Temmuz 2005’te şampiyonlar ligi 2. ön eleme turu maçı için Lefkoşa’da Anorthosis ile 10 Ağustos 2006’da ise UEFA Kupası Ön Eleme Turu maçı için Apoel ile karşılaşmıştı. Söz konusu maçlardan sonra da Rum faşistler olay çıkarmıştı.
Rum katiller iki yıl önce de FIBA Eurochallenge Cup basketbol maçı için Apoel takımı ile karşılaşmak için Lefkoşa’ya giden Pınar Karşıyaka sporcularına saldırmıştı.
Daha önce yazdım, bir kez daha yazmamda çok fayda vardır. Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile gerçekleştirilen sportif faaliyetler sonrasında bir taraftan insanlık dışı saldırılardan nasibimizi alırken diğer taraftan da Anavatan Türkiye’nin takımlarını Güney Kıbrıs’a göndermesinin, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dolaylı tanınması” olarak algılanabileceğini niye hesaplayamamaktayız? Güney Kıbrıs’a, Türkiye’nin tanıdığı KKTC üzerinden gitmek varken “Yunanistan üzerinden gitmek doğru mudur?” 1974 Barış Harekâtı sonrasında Rum tarafı ile imzalanmış ateş kes antlaşması vardır; yani Rum ile savaş hali devam etmektedir.Rumun Türk düşmanlığı sınır tanımazken sporcularımızı tehlikeye atmak gerekli midir?
Bana göre Fenerbahçe futbol takımı maça KKTC üzerinden ve çok özel güvenlik ekibi ile gitmelidir. Fenerbahçe futbol takımı adaya kendi ülkesinin tanıdığı KKTC sınır kapısından girmeli ve Güney Kıbrıs’a maç için burdan geçmelidir. Rumun izin vermemesi aslında onların ve UEFA’nın sorunudur. Rum spora siyaseti karıştırırsa ki şimdiye kadar hep karıştırmıştır, sonuçlarına katlanmasını da bilmelidir.
Daha bir ay önce İngiltere’de yapılan barışın, kardeşliğin simgesi olan Olimpiyat meşalesinin Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye geçmesini engelleyen Rum zihniyetine, Rum fanatizmine artık dur denilmelidir. Fenerbahçe yönetimi kendinden bekleneni yapmalı, Kıbrıs’a KKTC’den giriş yapmalı ve KKTC’de konaklamalıdır. Fenerbahçe Yönetimi bu milli duruşu göstermesini bilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları