Bir ‘İngiliz Kemal’ vardı...
Kahramanlar milletlerin şerefidir. Hiçbir çıkar gözetmeden Türk milletine canı pahasına hizmet eden kahramanlarımızın hayranıyım. İşte ‘İngiliz Kemal’ bunlardan birisidir. Türk milletinin üstün yetenekli, ’mangal yürekli’bu evladını size kısaca tanıtmak istiyorum.
Destandır yaşamı... Asıl adı Ahmet Esat. Ama o -bir İngiliz’den çok daha güzel İngilizce konuştuğu için- hep ’İngiliz Kemal’olarak anıldı.
1.Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve 2. Dünya Savaşı’nda yaban ellerde yaptığı istihbarat çalışmalarıyla ordularımıza çok önemli destekler verdi... Akıllara durgunluk veren işler yaptı. Düşman ülkesinde tutuklandı, kaçtı... Cumhuriyetimiz kurulunca da hizmetlerini yine bir süre sürdürdü.
Kahramanımız, 1892-93 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Evkaf Nezareti Varidat Kalemi Müdürü Mehmet Raşit Bey, annesi Sıdıka Hanım’dır. Ahmet Esat, küçük yaşta babasını yitirince, dayısının koruması altına girdi. Galatasaray Lisesi’nde okudu. Fransızca öğrendi. Atak ve kabına sığmayan bir delikanlıydı. Boks ve yelken sporuyla ilgilendi. Fransa’dan mektup arkadaşları edinince, bir ara Yıldız Sarayı’nda sorgulandı. Bu olay üzerine dayısı -çare olarak- onu bir İngiliz gemisine bindirip İngiltere’ye gönderdi. Gemi kaptanı onu evlat edindi.
Ahmet Esat, Londra’daki kolejde İngilizceyi tüm lehçeleriyle öğrendi. Dünya Savaşı’nda yurda döndü. Teşkilât-ı Mahsusa (Günümüzün MİT’i)ya girdi. Cemal Paşa’nın buyruğunda Sina-Kanal Cephesi’nde, Arap çöllerinde, İngiliz casusu Lawrance’i takip etti. Mütareke yıllarında İngilizler, vatanseverleri tutuklamaya başlayınca, onları -Bekirağa Bölüğü’nden- kurtarmaya çalıştı. Ama bu Türk çocuğunun en büyük hizmeti, Millî Mücadele döneminde başladı. Bu dönemde, İstanbul Hükümeti’nin millî kuvvetleri yok etmek için görevlendirdiği Anzavur ile Amerikalı kimliğiyle görüştü; aldığı bilgileri Ankara’ya aktardı... Türk Genelkurmayı’nın buyruğu üzerine Yunan İşgal Kuvvetleri Komutanı General Papulas ile Amerikalı gazeteci Henry Williy kimliğiyle sohbet etti. Gerçek bir İngiliz gazeteci sanan Papulas, onu, Yunan Kralı’nın Anadolu’ya yapacağı ziyareti takip edecek olan gazeteciler arasına soktu... Yunan Genel Karargâhı’ndan aldığı bilgileri günü gününe Ankara’ya iletti. Ordumuzun zafere ulaşmasına destek verdi.
O, gerçekten üstün bir yetenekti. İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Rumca biliyordu. Cumhuriyetimiz kurulunca, bu kez adından farklı alanlarda söz ettirdi. 1932 yılına kadar Hafif Sıklet Boks Şampiyonluğunu kimseye bırakmadı!
2. Dünya Savaşı başlayınca yine ’İngiliz Kemal’oldu! Balkan ülkelerinde, Türkiye için çalıştı...
Savaş bitince vatana yaptığı örtülü hizmetlerin bedelini devletten istemedi. Çirkin organizasyonlar içinde de olmadı. Erdem Anıtı olarak köşesine çekildi. Bir süre Anadolu Ajansı’nda çalıştı; sonra da turist rehberliği yaptı.
Bu kahramanın son yılları yoksulluk içinde geçiyordu. Bunun üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi 26 Haziran 1964’te İngiliz Kemal sanlı Mahmut Esat Tomruk’a, “Vatanî Hizmet” tertibinden 500 lira maaş bağladı.
Ölümünden sonra bu büyük insanın destan hayatı romanlara, filmlere konu oldu. Ancak, Öğretmen Yüzbaşı Zekeriya Türkmen’in eserine kadar, ’İngiliz Kemal’hakkında belgeli bir çalışma yapılmamıştı. Türkmen’in uzun süren bu millî ’vefa’çalışması, “İngiliz Kemal-Millî Mücadele Hatıraları” adı altında, Kültür Bakanlığı yayınları arasından çıktı. Yazımızda biz de bu eserden yararlandık.
Türk milletinin bu kahraman evladı, 14 Şubat 1966 tarihinde sonsuzluğa göçtü...
Durağı uçmak olsun!