Son günlerde yaşadıklarımız sizi şaşırtıyor mu? Kusura bakmayın ama ben hiç şaşırmıyorum ve hatta niye bu kadar geciktiler diye gerekçelerini düşünüyorum. Bahsettiğim olaylar ekonomik kriz ve ülkemizdeki ayaklanma.
Günahı ve sevabı ile geçmişine sahip çıkan ülkeler, adam gibi seçim yaparken, biz var olma savaşı veriyoruz. Benim aklımın almadığı Cengiz Çandarların, Hasan Cemallerin, Çalışlar familyası ile Altan ailesinin sakallı fertlerinin sessizliği. Nerelerdesiniz yahu, işte ortaya koyduğunuz, savunduğunuz fikirlerle onun meyvesi olan terör örgütü ve marifetleri karşısında şaşkın, şikâyet eden uçağına bindiğiniz bir Başbakan’ın şaşkın iktidarı. Sizlerin dostu değil mi bunlar? Terör örgütü de, Başbakan da?
Önce Güney’deki ayaklanma hareketlerine gelelim. Hatırlar mısınız sayın okurum aylardır yıllardır, PKK terör örgütün başı bebek katilini ABD bize şartlı verdi ve yakında kendisini Meclis’te göreceğiz diye yazmıştım. Sinekten yağ çıkaran bir ülke bize duyduğu derin aşk için mi vermişti bu eli kanlı serseriyi? Belli ki şartlı teslim etmişti bu katili Ecevit efendiye. Hepimiz yutmuş olduk bu zokayı.
Uzun süredir bu adamın çıkarılması için oynanan oyun ortadaydı. Bu oyunda figüran olan ve bir kez bile hayır diyemeyen bir iktidar. Başbakan şimdilerde Kürt kardeşlerinin oyunu almaya çalışıyor. Kusura bakmayın ama benim ülkemi parçalamak isteyen bir kişi benim kardeşim olamaz. Olsa olsa haindir, düşmandır.
Ama tekrarlıyorum şu anda gördüğünüz olaylar bir ayaklanmadır ve amacı başlangıçta, İmralı’daki katili oradan çıkarıp Meclis’e göndermek, ardından da bağımsız Kürt devletini kurmaktır. Kendinizi kandırmayın. Siz onlarla mücadele eden kişileri tam da bu zamanda boşuna mı içeri attıklarına inanıyorsunuz. Yemezler.
ABD Başkanlık seçimlerine gelince. Fazla bir şey kalmadı. Ben hâlâ kamuoyu yoklamalarına inanmıyorum. Sanki bana bu seçim ortadaymış gibi geliyor. Amerikalı seçmen oy verme konusunda tembeldir. Her zaman birçok seçimde olduğu gibi, kararsız seçmen seçimleri etkiler. Bunların sayısı hiç de az değildir. Amerikalı kararsız seçmen sandık başına gidene kadar kime oy vereceğine karar vermemiştir. Oy atarken karar verir.
Gerçek anlamda bakarsanız, her iki başkan adayı da seçilmeleri durumunda özellikle milli dış politikada büyük değişiklik yapamaz. Olay biraz bize ters yansıyabilir. Yani bölge politikalarında büyük terslik beklemiyorum. Ancak... Evet, ancak Erdoğan hükümeti ve kabinesi açısından Obama’nın başkan olması bence felaket olacak. Göreceksiniz Obama başkan olması halinde onun döneminde Erdoğan hükümeti de ABD’den bulduğu destek bakımından yok olacaktır. Yanlış anlamayın Türkiye değil Erdoğan hükümeti açısından.
McCain başkan olursa, ABD’de bir grup tarafından eritilmek istenen askerin itibarı artabilir. McCain, kendisi asker olduğu için asker kafasında bir eğilime yönelebilir. Bu da şu anda AB’nin talimatıyla Atatürk’ün ve askerin itibarını gizli açık eritmeye çalışan Erdoğan hükümeti açısından gene kötü olabilir.
Gelelim ekonomik kriz gelişmelerine. Bizimki IMF konusunda mangalda kül bırakmadı. Ancak el altından da para para diye temas halindeler, Washington’da herkes bunu biliyor. IMF bundan önceki dönemlerde kaybettiği itibarını yeniden global kriz nedeniyle kazanma yolunda. IMF, Amerika’nın dış politikaları doğrultusunda hareket eder, gene öyle olacak.
Bu arada hükümet önlem alma konusunda yavaş tam da mehter yürüyüşü ile hareket ediyor, bir ileri iki geri. Gelecek tehlikenin bankacılık sektöründe başlaması bekleniyor. Özellikle yabancı ortaklı bankalar Türkiye’den bir şekilde sermayelerini çekmeye başlayacaklar. Buna bir de kredi kartı felaketi binince mevduat sahiplerinin dışında da büyük bir grup etkilenebilir. TMSF ilk sinyali bankalara kârlarını ortaklara dağıtmamaları yolundaki öneriyle vermiş oldu.
