“Başkanlık” ve “Yarı-Başkanlık” sistemi!

Anayasa hazırlanmasıyla ilgili faaliyetler devam ederken geçen hafta özetlemeye çalıştığımız bir çalışmanın devamını okurlarımızla paylaşırken, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasındaki yürütmenin oluşumu farkı ilgi çekici bir konum arz ediyor.


Yürütmenin gücü...
“Parlamenter sistemde yürütmenin başı (başbakan) ve yürütmenin uygulamasından sorumlu kişiler (bakanlar) parlamentonun içinden çıkarlar. Bu nedenle, parlamenter sistemde yürütmenin gücü, parlamenter çoğunluğa dayanmaktadır.
Başkanlık sisteminde ise; Başkan, parlamentonun üyesi değildir. Ayrı bir oylama ile halk seçer. Aynı zamanda yürütme gücünü elinde bulunduran (uygulayan) kişiler de parlamento üyesi değildirler. Başkan ve sekreterleri yasama faaliyetine katılmazlar.
Bunun sonucu olarak; Başkanlık sisteminde yürütmenin otoritesi (gücü) sadece Başkanın halktan aldığı yetkiye dayanmaktadır. Başkan bu gücü tek başına kullanabileceği gibi, bakanları (sekreterleri) aracılığı ile de kullanabilmektedir.
Başkanlık sisteminde Devlet Başkanı ve Başbakan (yürütmenin başı) ayrımı yoktur. Bir kişi, hem cumhurbaşkanı, hem de başbakandır. O kişi başkandır. Başkan yardımcılarını (sekreterleri) kendi belirler.
Sekreterlerin atanmaları ve görevden alınmaları Senatonun uygun bulması koşulu ile Başkan tarafından yapılır. Sekreterler, parlamento çalışmalarına katılmazlar, doğrudan başkana bağlıdırlar. Yalnızca başkana karşı sorumludurlar.


Yarı - Başkanlık Sistemi
Yarı-Başkanlık rejimi, I. Dünya Savaşından sonra Avrupa’da başlamıştır. Yarı-Başkanlık sistemi ilk kez 1958 yılında Fransız Anayasasına girmiştir.
İlerleyen süreçte tek kişi yönetimini benimseyen, demokrasiyi araç olarak kullanmak isteyen birçok ülke, yarı-başkanlık sistemine geçmişlerdir. (Afrika, Güney Amerika ve Orta Doğu’daki bazı ülkeler). Yarı-başkanlık sisteminin uygulanışı ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bu nedenle Avrupa’da uygulanan yarı-başkanlık sistemini üç ayrı kategoride ele almak gerekmektedir. Avrupa dışındaki bazı ülkelerin uygulamaları ayrıca belirtilecektir.
Yarı Başkanlık Sistemi: Başkanlık sistemine göre, başkanın yetkilerinin daha da artırıldığı, adına da başkan değil,“Cumhurbaşkanı” denen tek bir otorite ile yönetilen, ayrıca halkın seçtiği parlamentodan oluşan bir sistemdir.
Görünüşte iki başlı (iki otorite tarafından yönetilen), uygulamada ise genelde tek başlı bir yönetim şeklidir. Cumhurbaşkanı, halk tarafından seçilir. Parlamentoya karşı siyasi sorumluluğu bulunmamaktadır.
Siyasal sorumluluğu olmayan Cumhurbaşkanı’nın, meclisi fesih dahil birçok yetkisi vardır. İkinci otorite olarak görülen Bakanlar Kurulu, hem Cumhurbaşkanı’na, hem de meclise karşı siyasi sorumludur.
Sonuç olarak; hükümet de, meclis de Cumhurbaşkanı’nın yetkisi ve etkisi altındadır.


Yarı-Başkanlık sistemleri


a. Parlamento Üstünlüğüne Dayanan Yarı Başkanlık Sistemi:
Başkan halk tarafından seçilmektedir ve Devlet Başkanı, ülke politikasına parlamentonun denetiminde yön vermektedir. İrlanda, İzlanda ve Avusturya gibi ülkelerde uygulanmaktadır.


b. Aralıklı Yarı - Başkanlık Rejimi:
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmektedir. Cumhurbaşkanı’ndan sonra, Başbakan bulunmaktadır. Yürütme gücünü bazı olaylarda Cumhurbaşkanı, bazı olaylarda da Başbakan kullanmaktadır. Parlamentoya karşı sorumlu olan Başbakandır. Finlandiya ve Portekiz’de uygulanmaktadır.


c. Başkan Üstünlüğüne Dayanan Yarı - Başkanlık Sistemi:
Yürütme iki başlıdır. Bir yanda Cumhurbaşkanı, öte yanda Bakanlar Kurulu.
Cumhurbaşkanı’nın yetkisinin çok fazla olması, Cumhurbaşkanı’nı parlamentonun üstüne çıkartmaktadır. Fransa’da uygulandığı gibi.

Yazarın Diğer Yazıları