Babacan, Washington'da Erdoğan'ın yerine destek mi arayacak?

Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın zamansız ve anlamsız ziyaretinin altında acaba AKP’nin kapatılıp Erdoğan’a siyaset yasağı uygulanması halinde yeni partinin liderliği için destek arayışı mı var? Bunu bu konuya yakın çok sayıdaki meslektaşım da sorguluyor. Ötekilerin bir kısmı goygoyculukla bir kısmı da olayı saptırmakla meşgul.
Diyeceksiniz ki, neden böylesine bir izlenim edindim. Bir kere Ali Babacan Washington’da gereğinden uzun kalacak. İkincisi Babacan’ın görüşme listesinde garip makamlar var. ABD’nin Enerji, Hazine ve Savunma Bakanlıkları gibi. Evet, kendisi bir dönem ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı yapmıştı ama bugün kendisi Dışişleri Bakanıdır ve muhatabı da ABD Dışişleri Bakanı Rice.
Rice ile neredeyse hafta sonu Perşembe günü görüşecekmiş. Bu arada nedendir bilinmez ABD Başkan Yardımcısı Cheney ile de randevu istenmiş. Ayrıca Türkiye için lobi çalışmaları yapan bir şirket tarafından sağa sola Bakan Babacan ile görüşmek isteyen var mı diye çağrılar yapılıyormuş. Bu da bir başka garabet. Eskiden Türkiye’nin itibarı varken başkaları Bakanlarla görüşmek için görüşme talep ederdi, şimdi AKP’li bakanlar kendileri ile görüşecek adamlar arıyor.
Babacan’ın Washington ziyareti sırasında hafta sonu programı boş ve Pazartesi günü de gazete yazı işleri ile görüşme var. Peki, bir bakan hafta sonunda ABD Başkentinde ne yapar, yazlığa mı çıkar. Rivayet o ki, kendileri bu hafta sonundaki programsız gününde bazı ziyaretler yapacakmış. Benim duyduğum bu.
Ben bu yazıyı yazana kadar da hâlâ ABD Başkentindeki Türkiye büyükelçiliğinden programla ilgili Türk gazetecilere bir açıklama yapılmamıştı. Acaba onlarda mı devre dışılar ve Bakanlık, işlerini Ankara’daki ABD Büyükelçiliği üzerinden yürütüyor. AKP hükümetinde bir gelenek haline geldi bu tutum da.
Bugün ikinci konum ABD Başkanlık seçimleri üzerine. Demokrat Parti’nin önde giden Başkan adaylarından Barak Obama’nın dış politika danışmanlarından birinin ismi benim tüylerimi diken diken etti. Henri Barkey, Obama’nın danışmanlarından biriymiş. Benim yazılarımda kendisinin kim olduğunu sık sık belirtmiştim.
Barkey, Türkiye’ye büyük zararlar veren ve PKK’nın Washington’daki bürosu olarak bilinen Amerikan Kürt Enformasyon Şebekesi AKIN’ın başkanı pasaport sahtekârı ve bir Amerikalı ölü çocuğun kimliğini çalan Kani Gulam’ın siyasi sığınma talebine referans mektubu yazan kişi. Barkey, Abdullah Öcalan Bekaa Vadisi’nden çıkıp Avrupa’da kapı kapı dolaşarak sığınacak yer ararken Barkey de kendisi ile konuşabilmek için Avrupa’ya gitmiş ama geç kalmış, APO yakalanmıştı. Barkey daha sonra Roj TV’ye çıkarak Kürt sorunu konusunda konuşmuştu.
İşte Obama şaşırıp yanılıp ABD başkanı olursa görün kimler kendisine dış politika alanında akıl verecek. Obama’nın bir başka danışmanı Rum sempatizanı. Yanmışız ki yanmışız. Ama onlara kızmadan önce kendimize kızmamız gerek. Zira bu zat aynı zamanda bazı AKP’li hükümet yetkililerine de yakın ve onlarla sık sık görüşebilen bir kişi.
Diyorum ya, bu AKP garip bir parti. Amerikan kamuoyuna oturmak için Yunanlı gazetecilere email ile soru yollayanlar onlar. Ne kadar Türk düşmanı varsa yakın dostları olan onlar. Öylesine büyük ve çok çıkar grupları bir araya gelmiş ki, artık kendileri de bu canavarı kontrol edemez duruma gelmişler. Baksanıza daha yıkılmadan kendi aralarında yıkılmış gibi planlar yapılıyor. Bakmayın dost olduklarını göstermek için basına dağıtılan resimlere. Onlar arasındaki düşmanlık çıkar düşmanlığı.

Yazarın Diğer Yazıları