Sevgili okuyucum; geçen hafta PKK'ya destek veren ülkelerle ilgili yazımı, Avusturya'da yaşayan sevgili Ali Bozkurt kardeşim de okumuş. Bana gönderdiği mektubu sizlere olduğu gibi sunacağım. Bakınız neler diyor...
"Değerli hemşerim ve ülküdaşım Mevlüt Bey... 'PKK ya destek veren ülkeler' başlıklı yazınızda adı geçen ülkeler eksik. Başta Avusturya olmak üzere, bütün Avrupa ülkelerini bu listeye ekleyebilirsiniz. Bize göre ve Avrupa, resmi kurumlarınca terör örgütü kabul edilen PKK hakkında ikiyüzlü politika izliyorlar. Avusturya televizyon ve gazetelerini, Alman yayın organlarını yakından izliyorum. Yaklaşık 44 yıldır yaşadığım Avrupa'da, Avrupalının biz Türkler hakkında neler düşündüğünü iyi biliyorum. Çünkü içlerinde bulunuyorum. PKK'ya terör örgütü olarak değil de, 'direnişçi, yasaklı Kürt İşçi Partisi, özgürlük savaşçıları' olarak bakıyorlar ve yayınlar da bu yönde yapılıyor. Kendi aralarında siyasi, dini, kültürel vb.. farklar olsa da, konu Türkler ve Türklük olunca Türk düşmanlığında birbirleriyle yarışıyorlar. PKK'lılara siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik destek veren Avusturya'da PKK propagandası yapmak serbest... PKK'nın da en güçlü olduğu Avrupa ülkesi Avusturya. Buna karşı şimdiki ve geçmiş hükümetler ne yapıyor? Hiçbir şey... Sadece kendi vatandaşlarına, kendi partisinin propagandasını yapmak için (AKP'yi kastediyor) çok miktarda Türkiye'den maaşlı hoca (din adamı) geçinen propagandacılar gönderiyor. Bu gelenler de o kadar bilgisiz ki, Avrupa haritasını açsam Avusturya'yı bulamazlar. Almanca bilgileri sıfır! Ezberlediklerini tekrar edip gidiyorlar. Avusturya hükümeti de bunlardan bıktı; bunlara vize vermiyor; içeridekileri de hudut dışı ediyor. Sonuç: Müslüman Türk milleti güçlü olduğu sürece Avrupalı bizden çekinir. Kendi millî gücümüze güvenelim. Düşmanı yenmek isteyen, düşmanını iyi tanımalı. Tanrı Türkü Korusun! 23.04.2016 Viyana"
Değerli okuyucum; bu yiğit kardeşimi 70'li yıllardan tanırım. Onun her cümlesi gerçeğin ifadesidir.
Millî Düşünce...
Başkentimizdeki Millî Düşünce Merkezi'nin 330. Bilgi Şöleni 20 Nisan 2016'da Genel Başkan Sayın Sadi Somuncuoğlu tarafından "23 Nisan 1920" ve Millî Mücadele'nin oluşumu anlatıldı. Not aldığım bir-kaç cümle şöyledir: "Büyük Atatürk'ün ağzından hiç düşürmediği söz şudur: Hâkimiyet kayıtsız şartsız Türk milletinindir", "Yerel özellikler devlet inşasına dâhil edilemez", "Egemenlik milletlerin en hassas noktalarıdır", "Etnik gruplarla ilgili dünyada hiçbir sözleşme yok. Çünkü etnisite denilen gruplar milletlerin içinde sayılıyor", "Alman Anayasası'nda kimliğe müdahale olursa direnme hakkı doğar", "Türk milletinin egemenliğini paylaşmaya kimsenin gücü yetmez".
Ve kitap...
Kimi illerde ve özellikle ilçelerde birer kültür kahramanları bulunur. Yozgat'ın Sorgun ilçesinde de hemşerim sevgili Durali Doğan bu görevi yapar. Türkiye'deki eser sahibi Sorgunluları buluşturur, Âşıklar şenliğini düzenler ve daha neler, neler... Selam Gazetesi'nin yönetmeni de olan bu güzel insanın son yayımladığı kitabın adı "İki Hisli Yürek". Bu kitabında Sayın Doğan, İstiklâl Marşı'mızın şairi Mehmet Akif ile Yozgatlı Müderris Mehmed İhsan Efendi'nin dostluğunu; bir başka deyişle bu iki bilgenin Mısır'daki yol arkadaşlığını anlatıyor. Kitapta, Mehmet Akif'in annesi Emine Şerife Hanım'ın Yozgat'ta doğduğu, Akif'in babası Temiz Tahir Efendi'nin Yozgatlı Hoca Mahmut Efendi'den ders aldığına dair bilgiler var. Böylesi ilginç bir eseri yayımladığı için sevgili Durali Doğan'ı kutluyorum. Esere 0533 346 88 89 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Efendim, Erdoğan Aslıyüce'nin aşkla, şevkle yayımladığı Sevgi Dergisi Yesevî'nin Nisan sayısı yine dopdolu. Aslıyüce'nin "Edirne Konferansı", Oğuz Çetinoğlu'nun "Ermeni Meselesi", İsrafil Kumbasar'ın "Yazgısı da Kara Bir Kadın; Kara Fatma", Nazan Sezgin'in "Osmanlı Kırım Hanlığı ilişkileri" okunmalı. "Nevruz hediyeli Dergiye" 0212 638 50 12 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Esen kalın efendim.
