Erdoğan’ın, gündemi daha ağır konularla meşgul edip, halkı esas konulardan uzaklaştırıp başındaki belayı unutturma çabası bugüne kadar çok başarılı. Hepimiz sazan gibi gösterdiği her yeme atlıyoruz. Şansımıza dünyada belalar artıyor ve bunun da büyük bir kısmı ne yazık ki Türkiye’nin başına patlayacak. İşte bu yüzden, AKP’lilerin bu günlerde yıldız ve favori yeni yeni konular yaratacağı hususunda sizlere müjdeler verebilirim. AKP kurmayları bu konuda gerçekten çok deneyimliler ama daha yapıcı ve yeni konular bulmak zorundalar.
Şöyle bir gözden geçirirsek, gelecek ay “hamdolsun ekonomisinin” insanları acıtma ayı olacak. İşsizlik, bankalarda ve finans kurumlarında iflaslar, kapanan sanayi tesisleri bunlar hep herkesin beklentisi. Bu arada dövizde beklenen gelişmelerde her seferinde hayret etmeye davam edeceğiz. AKP genel merkezindeki yeni konu bulma uzmanları derhal yeni bir Ergenekon furyasının tetiğine basıp bu kez devlet dairelerinde çalışan odacılar ve apartman kapıcılarını toplatacaklar. Onlara savcılar, ev sahiplerinin ilişkileri ve odacılardan da çay servisi yaptıkları kişilerin kaç şekerli çay içtiklerini öğrenmeye çalışacak.
Mart ayında yerel seçimler var. Bu kez halka dağıtılan kömür ve yiyecek paketlerine rağmen hükümet üyelerinin katıldığı partililerin lüplettiği paraların fark edilmemesi için yeni bir dalga Ergenekon kampanyası ile yeni bir toplamaya gidilebilir. Nisan ayının ortasında ise Ermeni diasporasının ısrarıyla ABD’nin yeni siyahî başkanı ve halkımızın nedeni anlaşılamayan bir şekilde sempati duyduğu Obama, 24 Nisan bildirisinde dedelerimizin “Ermeni soykırımı yaptığını” belirtecek. Tabii aklınıza ne olur demişse demiş diye gelebilir. Aslında bir şey olmayacak, zaten Başbakan’ın sattığı malların yanı sıra bu kez Ermeniler, Türkiye’den istedikleri tazminat ve toprakları alma şansına sahip olacak.
Yetenekler ortaya çıkıyor
Bu arada partiye kaydetmek üzere yetenekler ortaya çıkmaya başladı. Tiyatrocu Atilla Olgaç tam AKP için biçilmiş kaftan. Bir kere adam televizyonda öylesine bir palavra attı ki memlekete 1974 yılından bu yana verilebilecek en önemli darbeyi vurdu. Mutfakta patates soymasına rağmen eline silah bile alamayacak bir kişiliği varken adam kalktı 10 Rum’un kafasına kurşun sıktım dedi ve Türk askerini ve Türkiye’yi töhmet altında bıraktı.
Şimdilerde kendisi hakkında savaş suçlusu muamelesi yapılması kaçınılmaz. Yunan basını ve Rum diasporası hop oturup hop kalkıyor ve bizleri bir yalanı yüzünden milletçe suçlu ilan ediyor. Hani şu Ermenilerden bir halt bilmeden özür dileyenler gibi. Aynı aynı... Başta tam AKP için bir eleman demiştim. Zira AKP içinde de dokunulmazlığı kaldırılması istenen milletvekili sayısı da artmış. Tam onlara göre bir aday değil mi? Onlar da seçim öncesi söz verdiler, sonra yüz seksen derece çark ettiler.
Bizim memleket bir garabetler topluluğu oldu. AB’ye girmek istiyorum diyeceksin, ama tam tersine Araplarla koyun koyuna yaşayacaksın. İsraillilerden ve Musevilerden ödüller alacaksın, onların desteğiyle iktidar olacaksın, onlara ihaleler vereceksin, ama içeride tribünlere oynayıp havalar atacak, İsrail’e fırça çekeceksin.
Partililer aracılığıyla malı götüreceksin ve ardından temiz eller operasyonu gibi büyük laflar edip en yanı başında dolaşanların hırsızlıklarını görmezden geleceksin. Başkentin belediye başkanı olacak Türkiye’nin sayılı zenginlerinden. Ne var yani adam Ankara’daki evinin bahçesinde petrol bulmuş olamaz mı? Siz de bir türlü anlamak istemiyorsunuz.
Din, Allah ve peygamber diyeceksin, ama onun kullarına zinhar hoşgörülü olmayacaksın. İslam dinini bayrak yapıp, Müslümanları öldüren, onlara eziyet edenlere kulluk yapacaksın. Şimdi bunları iyice hazmederek okuduktan sonra Atilla Olgaç’ın iyi bir partili olacağına siz de inanmadınız mı?
