Editör: Beyza Damgacıoğlu
İşitme kaybı ve baş dönmesinin her hastada birlikte görülmediğini söyleyen KBB Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. İlhan Şahin, öte yandan bir kulak hastalığına bağlı baş dönmesi olan hastaların yaklaşık beşte birinde işitme kaybı bulunduğu bilgisini verdi.
Doç. Dr. İlhan Şahin, bin ile 10 bin kişide görülen Meniere hastalarının hemen hemen tamamında baş dönmesi atakları yaşandığını ve bununla birlikte hafif derecede başlayıp ilerleyen işitme kaybı görüldüğü anlattı. Ayrıca bir kulağında ani işitme kaybı gelişen hastaların da yaklaşık yüzde 40’ında baş dönmesinin bulunduğunu söyleyen Doç. Şahin, “Bunların haricinde orta kulak iltihapları iç kulağı da etkilenirse hastalarda hem baş dönmesi hem de ileri derecede işitme kaybı ortaya çıkar” diye konuştu.
İŞTE RİSK FAKTÖRLERİ
Ani işitme kaybı ve beraberinde baş dönmesine neden olabilen bazı risk faktörlerinin bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Şahin şu bilgileri paylaştı:
“Akut ve kronik orta kulak iltihapları, kafa travması, grip, kızamık, suçiçeği, zona gibi enfeksiyon hastalıkları, kanda pıhtılaşmaya yatkınlığın artmış olması, bazı antibiyotiklerin, idrar söktürücülerin veya anti-kanser ilaçların kullanılması, migren, multip skleroz, kanser ve romatizmal hastalıklar, ani işitme kaybı ve beraberinde baş dönmesi riskini artırır. Bazı hastalık ve ilaçların sonucu olarak ortaya çıkan bu durumda işitme ve denge kaybı, altta yatan hastalıkla birlikte ilerleyebiliyor.”
ERKEN TANI VE TEDAVİ ÖNEMLİ
İşitme kaybının ihmal edilmemesi gereken önemli bir duyu kaybı olduğunun altını çizen Doç. Dr. Şahin, özellikle ani ortaya çıkan baş dönmesi ve işitme kaybının acil bir durum olduğunu ve ihmal sonucu tanı ve tedavideki gecikmelerin ise geri dönüşsüz işitme ve denge kaybıyla sonuçlanabileceğini anlattı.
Bu hastaların erken tanı ve tedavisinin hem işitme kaybının hem de denge sorunlarının düzelmesini sağladığını da ekleyen Doç. Şahin bu hastalara yaklaşım nasıl olması gerektiği konusunda şunları açıkladı:
“Yeni ortaya çıkmış işitme kaybı ve denge sorunları vakit kaybedilmeden muayene ve tetkik edilmelidir. Odyovestibüler testler denilen yöntemlerle işitme ve denge fonksiyonlarının incelenmesi gerekir ve ayrıca bazı hastalarda bilgisayarlı tomografi veya MR gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Doğru tanı konduktan sonra bazı hastalar ilaç tedavisiyle, bazı hastalar ise acil cerrahi yöntemlerle tedavi edilir.”
