Amerikan usulü laiklik
Nedense herkes bu son gelişmelerin AKP ve Erdoğan’ın işine yarayacağı tezini savunuyor. Bu mantık ise beni çıldırtıyor. Hele bir televizyonun rating kaygısı ile yayında yaptığı kamuoyu yoklaması maşallah Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ bal sürdü. AKP sizinle gurur duyuyor. Ben bu takımın, hem internet hem de tepki konusunda nasıl örgütlendiklerini yakından biliyorum. Benim gibi 1960 öncesini yaşayan kişiler, çoğunluk partilerinin ellerindeki güçten nasıl şımardıklarını ve ortaya koydukları pervasızlıkları, bu şımarıklığın parti liderlerini nerelere kadar götürdüğünü bilir. Demokrat Parti döneminde basın ve yargıya uygulanan Meclis içi ve dışı baskı, gazetelerin sansür nedeniyle birinci sayfalarının bembeyaz çıkışı ve muhalefet partilerine karşı tutumları, yakın siyasi tarihimizi incelerseniz göreceksiniz.
Aslında ben en büyüğüm, yüzde 47 oy aldım mantık dizisinden gidecek olursak, en güçlü ve en büyük şirketlerin de denetlenmemesi, sorgulanmaması gerekir. Zira bu mantık çerçevesinde büyükler sorgulanmayacağına göre bu prensip toplumun her kesimine, her alanına da uygulanacaktır. O zaman Erdoğan hükümeti Uzanları neden yargıladı, mallarına el koydu?
AKP’lilerin Amerika’ya her gelişlerinde Amerikalılara sattıkları bir konu vardı. Biz de laikliğe karşı değiliz ancak sizinki gibi bir laiklikten yanayız, yani Amerikan usulü laiklik istiyoruz diye. Akıl hocaları kim bilemem ama bu iş, aynı elma ile armudu karıştırmaya benziyor. Danışmanlarını bildiğim için de bu duruma aslında hiç şaşmıyorum. Amerikalılar da laikliği bir kalıptan çıkmış kabul ettikleri için Allah Allah diye hayret ederler.
Amerikan toplumu ile Türk toplumu su ile toprak gibi ayrıdır. Nedeni basit. Birincisi; ABD’de her din olmasına rağmen çoğunluk Hıristiyan’dır. Bildiğiniz gibi Hıristiyan dini bizimkinden farklı olarak bir devlet yönetimi şekli önermez ve istemez. Bunu Ortaçağ’da denedi ancak öylesine eline, yüzüne, gözüne bulaştırdı ki, artık bir daha bu konuya uzaktan yakından yaklaşmadılar asırlar boyu. Ve Hıristiyan toplum öylesine kilisenin devlet yönetmesinden rahatsız oldu ki, bu kez toplum kilise üzerine baskı uygulamaya başladı.
İşte bu nedenle Amerika’da laiklik, devletin kiliseleri ezmesini önleme prensibi üzerine kurulmuştur. Yani devletin kiliseleri yok etmesini durdurmak amacıyla kurulmuş bir laiklik sistemi bu. Bizde ise şeriat herkesin bildiği gibi devlet yönetim usulüdür.
İkincisi; Amerikan sistemi laiklikte devlet, kiliseleri kontrol eder ve denetler, her şeyine öylesine müdahale eder ki, Türkiye’de Müslümanların yaşadığı dini özgürlük bunlarınkinin yanında cennet gibi kalır. Devlet tüm kiliselerin topladığı ve harcadığı paraların hesabını kuruş kuruş sorar, faaliyetlerini inceler. Ben ABD’ye ilk geldiğim yıllarda hatırlıyorum da bir patrik vergi suçundan 2 yıl kadar hapis cezası almıştı. Teksas’da bir tarikatın kendi içinde ibadet ettiği evde tüm tarikat üyelerini devletin ateş açıp yaktığı gibi.
Tüm bu baskılara rağmen, kilise devlet yönetimine el altından bir şekilde müdahale etmek ister. Bunun en son örneği Evangelist kilisesinin ABD’de son iki seçimlerde sergilediği etkinlik. Ancak, evet ancak, bu seçimlerde ne hikmetse Evangelist kilisesinden destek gören Cumhuriyetçi aday adaylarından her ikisi de barajları aşamadıkları gibi seçimden çekildiler. Yani toplum, kilisenin devlet yönetimine el uzatmasından rahatsız olduğunu en açık şekliyle ortaya koydu.
İşte Tayyip Bey ve takımının Amerikalılara istediklerini belirttikleri laiklik bu tür bir şey. Devlet din ilişkisi de böyle. İster misiniz, böyle bir ilişkiyi?
İşte bu nedenle Türkiye’deki din özgürlüğü bırakın İslam ülkelerini, çoğu Hıristiyan ülkesinde bile bulunmayan türden. Ancak Erdoğan ve ekibi, yıllardır dini basamak yaparak devlet yönetimine soyundukları için, bu desteğin denetlenmesini istemiyorlar. Bunu önlemek için de ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Bunlar olacak. Bu durum ne ekonomiyi bozacak ne de ülke demokrasisini zedeleyecektir. İnanın, siyaset daha sağlıklı hale gelecektir.