Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Aldatılan kimlik: Ermeniler...

Sevgili okuyucum; ‘millet-i sadıka’(devlete sadık millet) denilen Ermeni yurttaşlarımızın aldatılması, 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde Rusya ile başladı. Kısa süre sonra da devlet toprağında Amerikan, İngiliz, Alman, Fransız, İtalyan ve Avusturya okulları türedi... Gün geldi; okullar kanalıyla -din algısı kullanılarak- ’zehirlenen’o sadık insanların Patriği, 1878’de Berlin Kongresi sırasında İngiliz Başbakanı’na gönderdiği mektupta: “Biz Ermeniler, artık Türklerle beraber yaşamak istemiyoruz” diyecekti... Daha sonra emperyalistlerin bu aldatması günümüze kadar sürdü geldi... Oysa İmparatorluk Türkiyesi devletin Darphane’sini (Devlet parasının basıldığı yeri) Ermeni yurttaşlarımıza emanet etmişti. Bir Müslüman, Hacca giderken evinin anahtarını Ermeni komşusuna verebiliyordu... Ne var ki; emperyalizm, o insanların ruhunu 19. Yüzyıldan beri zehirledi ve ‘Türk düşmanı bir Ermeni tipi’ ortaya çıktı... Emperyalizm, o yılan zehrini akıtmaya günümüzde de hâlâ devam ediyor!
Değerli okuyucum; Türkiye Sivil Toplum Birliği Ankara’da 27 Şubat 2015’te Türkiye Barolar Birliği Konferans Salonu’nda bir panel düzenledi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı, seçkin aydınlarımızdan Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun himayelerinde gerçekleşen panelin konusu: Emperyalizm ve Aldatılan Kimlik; Ermeniler. 1914-2014, Yüz Yılın Hesabı... Panel yöneticisi; Millî Düşünce Merkezi Genel Başkanı Sadi Somuncuoğlu idi. Panelistlerin konuları şunlardı: E. Korg. İsmail Hakkı Pekin “Strasburg Değerlendirmesi”, Prof. Dr. Nurullah Çetin: “Türk Edebiyatında Ermeniler”, Gazeteci Uluç Gürkan: “Yargıda bozulan Emperyalist Oyun”, “Prof. Dr. Ümit Özdağ: ” Ermenilerin Psikolojik Savaşı “.
O koca salon tıka-basa doluydu. Panel başlamadan önce Sayın Hakan Paksoy dinleyicilere, Türk milletinin çelik iradesinden söz ederken Aşık Şenlik’in “Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana” dizesini hatırlattı. Yönetici Sayın Sadi Somuncuoğlu “Biz 1. Dünya Savaşı’nda yedi cephede savaştık. Şimdi ise yedi cepheden saldırı var “ diyerek paneli başlattı. (Sevgili okuyucum, Panelistlerin sözlerinden ancak birkaç cümle sunabileceğim.) Talat Paşa Komitesi Başkanı E. Korg. İsmail Hakkı Pekin: “Ermeni diasporasıyla emperyalistler Türk düşmanlığını sürdürüyorlar”, “Tehcir, Holokost-Soykırım’a benzemiyor”, “Ermenistan’ın avukatı Rabıtsın savunmasında Türklere ağır hakaretlerde bulundu”, “Bizim avukatlarımız ise sadece konuyu anlattı.”, “Türkiye’nin bu davayı kazanacağına inanıyoruz. Ermeni soykırım yalanı boşa çıkacak”. Prof. Dr. Nurullah Çetin: “Elif Şafak’ın romanı Baba ve Piç’in gerçeklerle hiç ilgisi yok”, “Romanda Türkler suçlu, Ermeniler haklı denmektedir”, “Roman emperyalizmin istediği gibi yazılmış”, “Roman kahramanı ’Asya’piçtir ve Türkleri temsil etmektedir”, “Romanda özür dileme sadizmi var. Türkler kesin olarak suçludur; özür dilemelidirler, deniliyor.”, Gazeteci Uluç Gürkan: “Soykırım hukuki bir terimdir. Soykırıma hiçbir ulusun parlamentosu karar veremez. Ancak mahkemeler karar verebilir”, “49 devletin ‘soykırımı’ tanıması anlamsızdır. Çünkü soykırımın devletler değil; kişiler tarafından işlenmesi gerekiyor. Elif Şafak’ın romanı bir nefret suçudur ve Türklere karşı bir soykırım anlamındadır”. Prof. Dr. Ümit Özdağ: “Türk milletine psikolojik savaş 19. Yüzyılda başladı. Hınçaklar psikolojik savaşın Türklere karşı nasıl yapılacağının nizamnâmelerini koydular”, “İlber Ortaylı Ermeni lobisinin tamamı Ermeni kökenli diyor”, “Eski bir siyasetçi Türk tezi çalışmalarına maddi kaynak için Başbakanlığa gittiğinde Başbakanlık, ‘Biz artık bu tezi savunmuyoruz’ diyor.
Panel Yönetici Sayın Sadi Somuncuoğlu’nun belleklere kazınacak konuşmasından sonra; Azerbaycan’ın kahraman kızı Prof. Dr. Hanım Halilova’nın Karabağ Savaşı anılarıyla sona erdi. Benim dileğim; Türkiye Sivil Toplum Birliği’nin paneldeki bu muhteşem konuşmaları bir kitap haline getirmesidir.
Esen kalın efendim.

Yazarın Diğer Yazıları