Akıl, Allah'ın vekilidir!
Sevgili Okuyucum; kısaca, bir-kaç konudan söz edeceğim... Önce, sizlere Kutsal Ramazan ayında, görkemli bir bilgenin sözlerini sunacağım...
O bilge kişi; çok değerli İslâm bilgini -uzun ömürler dilediğim- emekli ilâhiyat Profesörümüz Sayın Hüseyin Atay'dır.
Sayın Atay'ın, 2015 yılında Millî Düşünce Merkezi'nde sunduğu konferansından 'altın' değerindeki, çok kısa cümlelerini sizlerle buluşturmak istiyorum.
Şöyle diyor; Türk'ün bilgesi!
"Kur'an İslâm'ı, sadece, Peygamberimizin vefatına kadar yaşandı", "632'den 861'e kadar olan dönem ulema İslâm'ının, ya da diğer bir deyişle Kureyş İslâm'ının yaşandığı zaman", "861-2015 dönemi de 'Avam İslâm'ı' ve İslâm Medeniyetinin yıkılış dönemi". "İslâm'da halife diye bir kavram yoktur", "Şûra toplanması da sadece Türkler tarafından gerçekleştirilmiştir". "1. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir 'şûra' meclisidir". "Müslümanların kendi dilinde ilim yapmamaları onların aleyhine olmuştur", "Müslüman olmak için önce doğru olmak, sonra bilmek, sonra da Allah'a inanmak gelir". "Peygambere gelen Vahiy ilimdir ve kesindir", "İslâm Dünyası 1400 sene Kur'an'ın sözüyle değil, Peygamberin sözü ile idare edildi". "Akıl, Allah'ın vekilidir".
Sayın Atay'a en içten saygılarımla, uzun ömürler diliyorum.
Ve kitap...
Efendim, tarihçi yazar Sayın Mustafa Solak, sosyal olayları irdeleyen ve mantıklı sonuçlar çıkartan cesur bir aydın. Nitekim topluma öyle bir kitap sundu ki; -hani ne derler- adeta bir kor parçası! Kitabın adı, Laikliği Doğru Anlamak...
Kitap 288 sayfa ve beş bölümden oluşuyor. Her sayfası doğru bilgilerle donanmış, gerçekten çok yoğun emek ürünü bir eser. Sayın Solak kitabın 24. sayfasında laikliği şöyle tanımlıyor: "Laiklik, aklın özgürleşmesidir. Gerçekliği doğa üstünde değil, doğa içinde aramaktır." Eserin 59. sayfasındaki 2. bölümün konusu "Cumhuriyetin Kuruluşundan AKP'ye laiklik" olması, kitabı çok daha ilginç kılıyor. Çünkü Osmanlı döneminde bile laikliği savunan kahramanları görebiliyoruz. İşte Türk milletine Sayın Mustafa Solak'ın sunduğu bir gerçek!
Laikleşme sürecine dair, Mustafa Fazıl Paşa'nın 1867'de Abdülaziz'e yazdığı mektup şudur:
"Din ve mezhep ruhta hüküm sürer; bize öte dünyanın nimetlerini vaat eder. Fakat milletin haklarını sınırlayan ve belli eden din ve mezhep değildir. Unutmamak gerekir ki, din ezeli gerçekler arasında durup kalmazsa, yani dünya işlerine karışırsa, hepimizi öldürür ve kendisi de ölür!"
Evet... Mustafa Fazıl Paşa'nın altın değerindeki bu sözü, üzüntü vericidir ki, hâlâ yerine getirilmiş değildir. Her ne kadar Atatürk'ümüz sağlığında bu gerçeği laiklik ile anlatmışsa da, geçen zaman içinde din tüccarları, halkı din algısıyla aldatmaya devam etmişler ve etmektedirler!
Sayın Solak'ın eserinin 148. sayfasında Gülen ve Emperyalizm başlıklı bir bölüm var. Fetullah haininin ABD köleliğini anlatan şu sözleri çok önemli: Gülen, İsrail'le Mavi Marmara gemisi geriliminde "Otoriteye boyun eğmek gerek" ifadeleriyle İsrail üzerinden ABD'ye bağlılığını sunuyor...
Sevgili okuyucum Sayın Mustafa Solak'ın Laikliği Doğru Anlamak adlı eseri gerçekten harika bir çalışma. Bu görkemli esere Kaynak Yayınları'nın 0212 252 21 56 numaralı adresinden ulaşabilirsiniz.
Ve bir başka güzellik...
"Tanrı Bizi İster mi?" bir kitap adı. Kitabın diğer adı "Kahire Sokaklarında İsyan". Onur Sinan Güzaltan'ın Kahire'yi ve Mısırlıları güzelliklerle ve isyanlarla anlatan görkemli bir eseri. Açıkça yazmam gerekirse; ben Kahire'yi ve Mısırlıları bu kitapla tanıdım.
Sayın Güzaltan'ın Kahire özelinde Mısır anlatımı, insanın içini acıtıyor.
İlber Ortaylı kolay kolay eserlere sunuş yazısı vermez. Ama bu esere Sayın Ortaylı'nın 'Sunuş' yazısı vermesi, kitabı daha bir anlamlı kılıyor. Ülkemdeki tüm okur-yazarların bu kitabı kesinlikle okumasını isterim. Çünkü Mısır'ın ateşi bizde de yanıyor...
Bu görkemli esere okuyucularım Kaynak Yayınları'nın 0212 252 21 56 numaralı telefonundan ulaşabilirler.
Esen kalın efendim.