Evet, başlıkta da söylediğim gibi Amerika ve AB Türkiye’nin parçalanması yolunda ellerindeki tüm kartları açtılar. Artık Türkiye’yi yok etmeyi amaçlayan plan için son adım da atıldı. Açılan kartlar Türkiye’nin elinde avucunda neyi kalmışsa almayı amaçlayan PKK ve Kürt Federasyonunu oluşturma süreci ile ülkemizin parçalanması için ilk aşamada başlamış oldu.
Açılan kartların bir tepki yaratmasını önlemek için önce bir gurup sözde aydına gündemi meşgul edecek Ermenilerden özür kampanyası başlatıldı. Ben ilk imza koyan 200 kişinin adını görünce olayın ardında kimlerin olduğunu anladım. Sanki bu isimler ABD veya AB’nin imzası gibiydi. Gündeme ikinci önemli bir konu sürülerek sahte bir gündem yaratılıp kürt planı perdelenmek istenmişti.
Planın gerçek ayağı önce zemin yoklama ve Türk kamuoyunun tepkisini ölçmek için dışarıdan eski bir aşiret reisine söyletildi. O aşiret reisi ki bir zamanlar Türkiye tarafından verilen pasaportlarla dünyada dolaşma hakkı alabilmiş kişiydi. O aşiret reisi, kendisi de bir kürt olan Turgut Özal tarafından Cengiz Çandar aracılığıyla diyalog tesis etmişti. Hoş Çandar bu aracılığının hediyesini daha sonraki yıllarda bol bol aldı almasına ama tarih acaba kendisinden ne olarak söz edecek?
ABD tarafından Irak’ın başına tayin edilen kukla hükümetin tepesine geçirilen kukla Iraklı kürt Cumhurbaşkanı Talabani, Ankara’ya öğüt verdi. “Kürt sorununda çözüm PKK ile değil DTP gibi siyasi bir parti ile yapılacak diyalogla çözülür” dedi. İyi de DTP dediğiniz parti çok önceden deşifre oldu. PKK terör örgütünün siyasi kanadı değiller mi? Başkanlarını milletvekillerini İmralı’daki haydut tayin etmiyor mu?
Peki, o zaman neden adres DTP olarak gösteriliyor? DTP zaten PKK ise? Gayet basit, patronumuz ABD ve AB artık zamanın geldiğini PKK ile masaya oturulmasını istiyor. Bu konuda Tayyip Bey ve hükümeti de zaten hazır. Benim beklentilerime göre öncelikle bir geniş af kanunu geçirecekler ve dağdakilerin büyük bir kısmını af ettirecekler. Askerime, subayıma, polisime kurşun sıkanlar ceza almayacak.
Bu arada büyük büyük laflar ediliyor. Teröre bulaşmamış olanlar deniliyor. Sanki tüm PKK’lı teröristleri ve katıldıkları eylemleri biliyorlar. Madem her şeyi bu kadar iyi biliyorsunuz neden her gün bir veya birkaç evladımız yaşamını kaybediyor? Hani şu bize ABD’nin verdiği anında istihbaratlar var ya, sayesinde ölenlerin sayısında elle tutulur bir artış var.
Abdullah Gül, daha önce bu hesaptan Iraklı aşiret reislerinin ayağına gitmeye hazırdı ama nasıl olduysa oldu, kulağına kar suyu kaçırdılar ve hasta kulağı yüzünden bir yerlere gidemez oldu. Söylüyoruz adamın kulağına bağırmayın yavaş yavaş fısıldayın o anlıyor nasıl olsa. Şimdilerde gene gitmeye hazır. Kime nereye ve ne amaçla gidecek. Kimin ayağına gidecek? Orada kimlerle ne konuşacak kimse bilmiyor. Zaten AKP geleneğine göre bu tür resmi görüşmelerin tutanakları tutulmaz. Hep kulaktan kulağa oyunu oynanıyor.
Bizim basın ise hâlâ işin cilasında. Neymiş, köşke Kürt TV’nin kameraları girmiş. Yahu Atatürk’ün köşkünde kimlerin oturduğunu, o makama kimlerin getirildiğini unutmuş gibiler. Maliki’nin elini kolunu sallayarak gelişini unutmuş gene işin magazin yanındalar.
Uyanın beyler uyanın gaflet uykusundan, memleket elden gidiyor. Sizler yabancı futbolcu transferleri için, eller havada oynarken, üzerinde oynadığınız topraklar elinizden alınıyor. Türkiye üzerinde çirkin oyunlar oynanıyor, her zaman olduğu gibi Türkiye ve Türk düşmanlarının da yardımı ve katkısı ile. Silkinin ve kendinize gelin artık.
