ABD neden AKP'nin kapatılmasına ilgi duymuyor?

Bugün Amerika’da yaşanan bazı gelişmelerden sizlere söz etmek istiyorum. Önce Amerikan siyaset sahnesine bakalım. ABD Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday kesinleşmiş olmasına karşılık, Demokrat Parti’deki çekişme devam ediyor. Obama ile yarışan Hillary Clinton bir yerde ele geçirdiği üstünlüğü yeniden kaybetti. Siyah başkan adayı gene öne çıktı. Obama ise Ermenilere gönderdiği mesajlarda başkan seçilmesi halinde Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımını kabul etmesi konusunda zorlayacağı sözü verdi. Seçilince Kongre resmi kayıtlarına geçen bu sözü ne kadar yerine getirir bilinmez ama şu anda bu sözler tepemizde asılı bir tehdit.
Cumhuriyetçi aday Mccain’in Türkiye yanlısı bir havası olmasına rağmen yaşı ve özellikle Irak konusunda yaptığı açıklamalar, savaştan bıkan Amerikan halkı için fazla. Ayrıca artan akaryakıt fiyatları, düşen dolar, yükselen işssizlik ve özellikle ev fiyatlarındaki iflaslar Amerika’da yeni bir Cumhuriyetçi başkan seçilme şansını da azaltıyor. Hillary akaryakıt üzerinden alınan vergiyi kaldırmaktan söz ederken Obama bu konuda henüz bir somut çözüm ortaya koyamadı. Hillary’inin önerisini Cumhuriyetçi aday da kullandı ve oda yazın akaryakıt vergisini kaldırma sözü verdi.
Bir siyahinin başkan adayı olması karşısında Cumhuriyetçi Parti’nin de Mccain’e başkan yardımcısı olarak, ya Dışişleri Bakanı Rice veya eski Dışişleri Bakanı ve emekli genelkurmay Başkanı Colin Powell’ı seçmeyi düşündüğü söyleniyor. Rice’ın hırçın ve kaprisli haline karşılık ise Powell’in eski bir asker olan Mccain ile daha iyi anlaşabileceği konuşuluyor. Bu durumda Powell Türkiye için iyi bir seçim olur, zira Türkiye’yi yakından tanıyıp sempatisi olan bir kişi. Tüm bunlar bu yaz netleşecek. Ancak Amerika’da benim yaklaşık 1980’den bu yana görmediğim boyutta bir ekonomik sıkıntı var. Bu sıkıntı ayrıca Amerikalıların yeni oluşan yeni dünyada ABD’nin artık liderliği elinde tutamayabileceği yolunda kaygılara da neden. Konu Newsweek dergisine kapak olduğu gibi bu konuda ayrıntılı bir yazı da var. Peki, bu gelişmeler arasında Türkiye ilgili ne tür yazılar yayınlanıyor Amerikan basınında?
New York Times gazetesi, ilginçtir Fetullah Gülen tarikatı ile ilgili bir yazı yayınladı ve tarikatın Türkiye’de 3 ila beş milyon arasında taraftarı olduğunu ileri sürdü. 3 ile beş arasında her ne kadar 2 milyon fark olsa da bu gazetenin bu konuya şimdi ilgi duyması dikkat çekici. Amerika’da ne hikmetse başbakanın partisinin kapatılması konusunda her hangi ciddi bir yazıya rastlayamıyoruz. Acaba neden. Amerikan basını tam olarak özgür diye tanımlayan bizim boyalı basın Amerikalı meslektaşlarımızın da talimatla yazı yazdıklarını bilmiyor olmalılar. Peki, bu durum ne anlama geliyor. Çok basit. ABD, Türkiye’de giderek hareketlenen ve pervasızlaşan AKP’nin tutumundan oldukça endişeli. Bu durumdan başbakanın da farkında olduğu ortada. Zira ABD’de lobi yapacağına AB üzerinden bastırmaya başladı. Geçenlerde TESEV’cilerle birlikte olması da bunun en iyi kanıtı. Bakın bakalım hangi gazetecilerin bu yemekte olmasını istemiş. Sivri dilli olanlar değil tam tersine kendine yağ yakanlar ve bu yağdan nemalananlar var orada. Bu durum ve anlattığı veya yaptığı açıklamaların özü gayet net.
Ne diyor başbakan, “İslamcı değil tüm Türklerin partisiymiş”. Ne komik, bir kere bile Türk olduğunu iftiharla söyleyemeyen bir liderden bu çıkışın olması. Radikal islam konusunda Avrupa’da artan endişeleri gidermeye çalışıyor. Anlaşılan AKP ve Başbakan ABD’de seçim sonrasına göre yandaş aramaya başlayacak. Peki, o zamana kadar Anayasa Mahkemesi’nde görülen dava bitmiş olacak mı? Bilinmez ama bence onlar şimdiden ikinci partilerini hazırlamak üzereler. Bu durumda sanki başbakana ve adamlarına karşıt, ılımlı sesleri yeniden hayata geçiriyorlar gibi bir hava veriyorlar. Nereye kadar, onu da göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları