Kış aylarında kimsenin kalmadığı Karakısrak Yaylası'nda, zor koşullara rağmen tek başına hayatını sürdürerek, yakınlarının ısrarına rağmen köye dönmeyen ve yaz- kış demeden yaylayı adeta kendine yurt edinen Fadime Kayacı, geçen hafta yaylaya ulaşan belediye ekiplerince ikna edilerek köye indirilmişti. Bu kışı köyünde geçirecek olan Kayacı'nın bu hikayesi medyada da yer almıştı.
HORONLU KUTLAMA
İlçede 2011 yılında yapılan 'En beğenilen ev kadını' adlı ankette birinci seçilen ve ilelermiş yaşına rağmen cesurca yaşam tarzından ötürü kendisine ‘Robinson nine’ olarak da hitap edilen Fadime Kayacı, ikna edilmesi sonrası yayladan köye inince ziyaretçi akınına uğradı. Ziyarete gelen komşuları Kayacı'nın köye dönüşünü evleri önünde horon oynayarak kutladı. Kemençe müziği olmamasına rağmen oynanan horona bir süre eşlik eden Kayacı, ziyaretlerin kendisini mutlu ettiğini söyledi.
AKLI YAYLADA KALDI
Yıllarca yaylada tek başına yaşayarak geçimini sağlayan, cesur ve kararlılığıyla adeta gençlere taş çıkartan Kayacı, Büyük Mahalle’deki evinde gelen komşuları ve sevenlerinin ziyaretinden ötürü memnun kaldığını, ancak aklının halen daha yaylada olduğunu söyledi. Kayacı, şunları söyledi:
"Köye indim, kardeşimin mezarına gittim. Toruncuğumun karısını gördüm, komşularıma gittim. Ben 50 sene dağda kışladım, sonra aldılar beni köye. Burada olmak güzel ama aklım yaylada kaldı. Allah nasip ederse, akşamdan sabaha çıkar mıyız, çıkmaz mıyız salahiyetimiz yok. Orucumu tuttum. Ramazan Bayramı'ndan sonra da Karakısrak Yaylası'na çıkacağım. Çıkmamaya çarelerim yok, yıllarım orada geçti. Ömrüm var ise yine gideceğim.”
KÖYDEKİ DEĞİŞİMİ FARK ETTİ
Kayacı'nın uzun süre gelmediği köy evi çevresinde birçok değişiklik de gözüne çarptı. Bu değişiklikler karşısında Kayacı "Köye indikten sonra gördüm. Seranderimiz gitti, evimiz gitti, mereğimiz gitti” diyerek şaşkınlığını ifade etti.
'GEL' DESEK GELMEZDİ
Köye inen Fadime Kayacı'nın gelini Gülsüm Kayacı halasının gelmesinden ötürü memnun olduklarını anlatarak şöyle konuştu:
“Halam 50 senedir Karakısrak Yaylası’nda durdu. Hiç gelmezdi buraya. 'Gel' desek ona, gelmek istemezdi. Arkadaşlar ikna etti onu. Bizde sevindik buraya gelmesine. Komşularımıza onunla birlikte gidiyoruz. Birlikte yiyip içiyoruz, sohbet ediyoruz. Birbirimize yardımcı oluyoruz.”
KÖYDE KAR GÖRMEYİNCE
Kayacı’nın yayla komşusu olan ve aynı zamanda yayladaki ikna uğraşlarında katkısı bulunan Ali İhsan Kurt da "Her fırsatta ona yardımcı olurum. Yayladan köye indirilmesinde de sağ olsun sözümü dinledi. Fadime halayı yayladan aşağıya ben götürdüm. Yaylada kar çok yoğundu. Yayladan aşağı indik. Tonya merkeze yaklaştığımızda kar yok. Karın olmayışını gören Fadime hala, şaşkınlığa uğradı. 'Nedir bu? Mart ayı mı geldi?' diye söyledi bana. Fadime halayı yıllar sonra sevinçle köye getirdik ve köy evine teslim ettik” diye konuştu.
'TAM BİR KARADENİZ KADINI'
Robinson nine Kayacı'nın ziyaretine gelen komşusu Mustafa Baki ise Fadime ninenin üzerinde yayla kokusu olduğu kaydederek şöyle dedi:
“Fadime nine ilerleyen yaşına rağmen çok şükür iyi. Tam bir Karadeniz kadını. Uzun yıl sonra Fadime nine yayladan aşağı indi. Biz de arkadaşlarla birlikte ziyarete geldik. Komşulukların yok olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Fadime nineyi bulmak lazım, yaylaların o tadını almak lazım. Alabilmek için de orada yaşamak lazım. Yaşlılarımızı büyüklerimizi ziyaret etmeliyiz. Bugün de buraya geldik, Fadime nineyi ziyaret ettik ve ondan da bir şeyler öğrenmeye çalıştık.”