Gülşen, 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savunmasını şöyle yapmıştı:
Suçsuzum… Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmayacağı için sahnedeki arkadaşlarımdan birinden beni seyircilerin arasına taşımasını rica ettim. Sahnedeki başka bir arkadaşım, aramızdaki şakalaşma sebebiyle, "Seni İmam taşısın" dedi. ‘İmam’ da aramızda bu lakapla anılan Miraç’tır. Bu lakabın benim bildiğim özel bir anlamı yok. Böyle tanıdım. Sahne şovlarında da sıklıkla şakalaştığım bir arkadaşımdı.
‘Seni İmam taşısın’ sözü üzerine bu lakabın kelime olarak zihnimde kalıp olmasından ötürü, plansız ve hesapsız bir şakayla yanıt verdim. Sadece bir kişiye karşı, heyecanın getirdiği refleksle söylenmiş bir şey. İki kişi arasında geçmiş bir diyalog. Hatta şakamın sonu da "Kendisi" diye bitmektedir.
Söylerken ne bir üçüncü şahıs ne de bir kesimi hedefledim. Diyalog o kadardı ve orada sonlandı. Seyirciye dönüp söylemedim, tekrarlamadım, alkışlatmadım. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek bir davranış sergilemedim. Niyetim ve amacım hiçbir zaman bu olmadı, olamaz da...
Üzerime atılı suçu işlemedim kabul etmiyorum. Sadece iki kişi arasında geçen bu söylem hedefe oturtuldu. Değerlerini rencide etmiş olabileceğim herkesten bütün samimiyetimle özrümü diledim.
Defalarca kadınlığım, bedenim, anneliğim ve giyim kuşamım üzerinden sözel olarak saldırıya uğradım, hedef gösterildim. Paylaşılması manipülatif ve manidardır. Konser nisanda, videonun yayılması ise 24 Ağustos’ta...
Videonun yayılması, gözaltına alınmam ve cezaevine girmem sadece bir gün sürdü. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün cezaevinde, 15 gün evde olmak üzere toplam 20 gün hapis cezası aldım. Asıl tutsaklığım çocuğuma kavuşamamam. Oğlum, İspanya’da eğitim görüyor. O benden mahrum, ben de ondan mahrumum.
Gülşen'in savunmasının ardından yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmıştı.