Ah keşke hiç kimse yanılmasa ya da aldanmasa. Ama bu sistemde ne mümkün. Öyle bir sistemle yönetiliyor ki devlet kurumları bile vatandaşı aldatıyor. TÜİK örneğinde olduğu gibi.
İnsanlar yaşamları boyunca zaman zaman yanılabilirler. Aldanabilirler. Hatta birileri sizi aldatabilir. Kişilerin yanılması ve aldanmasının sonuçları onları ilgilendirir.
Hatta bir söz var "kendi düşen ağlamaz."
Ancak devleti yönetenlerde aldanma ve yanılma var ise bu da sürekli ise bunun sonuçları ülkeyi ve millet ilgilendirir.
Aldana aldana
Yanıla yanıla bugünlere geldik.
Ülkenin durumu ortada.
Bu iktidar döneminde o kadar çok yanıldık ve aldandık ki hangi birini yazayım. Akılda kalan ve ülkeye faturası ağır olan bazıları.
FETÖ bizi çok kötü bir şekilde kandırdı ve aldattı.
2012 yılı Türkçe olimpiyatlarında Erdoğan çetenin başına şöyle seslendi “Gurbet hasrettir. Hasret bedeli çok ağırdır, faturası çok ağırdır. Biz, gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Bu sıla hasreti artık bitmelidir, bitsin istiyoruz.”
O yıllar AKP yöneticileri FETÖ yü övme yarışına girmişlerdi. FEÖ çetesi başta yargı olmak üzere, emniyet, silahlı kuvvetler, bakanlıklar da öyle kadrolaşmışlardı ki ve 2015 yılında darbe girişimi ile ülke yönetimini ele geçirmeye kalkıştılar. Millet ve Atatürk çü askerlerin karşı duruşu ile bu girişim önlendi.
23 yıldır görev yaptığım KARS da 2010-2014 yıllarındaki yöneticilere baktığımız bir gerçek ortaya çıkıyor;
Vali fetöcü
Emniyet Müdürü fetöcü
Rektör fetöcülerin arkadaşı
Tuğay komutanı?
Kurum Müdürleri çoğunlukla fetöcü
Yani Kars’ı fetöcüler yönetiyordu. Aslında Türkiye’yi fetöcüler yönetiyordu.
Darbe girişiminden sonra Üniversiteden atılan ve hapse giren fetöcü öğretim üyeleri nasıl oldu bilinmiyor başka üniversitelere yeniden atandılar. Bunlar kimin olumlu raporları ile görevlerine geri döndüler. Acaba onlarla arkadaş olan mevcut rektörler mi bu raporları verdi. Bunun ciddi bir şekilde araştırılması gerekir.
- Dış politikada çok büyük yanlışlar yapıldı.
- Uzun vadeli ulusal çıkarlar bir tarafa bırakılmış kısa vadeli islam-arap eksenli ideolojik bir yaklaşım içine girilmiştir.
- Sık sık görüş değiştirerek ülkenin güvenirliliğine çok büyük zarar verilmiştir. Mısır, Libya, Irak ve Suriye ile olan ilişkiler olduğu gibi.
- Çok gereksiz bir şekilde Suriye içine burnumuzu sokarak bugün sayısı çok tartışılan 10 milyon üzerindeki sığınmacıyı ülkenin başına bela etmişlerdir.
- Coğrafi konumu ile bölgenin en güçlü jeopolitik konuma sahip olan ülkem, yanlış dış politikaların sonucunda bölgede etkisi azalan bir konuma gelmiştir.
- Ekonomi yönetilemedi. Çok yanıldık. Çok yanlışlar yapıldı. Ben ekonomist değilim. Ancak Mehmet Şimşek dediği gibi rasyonel bir politika izlenmedi.
- En büyük hata faiz sebep enflasyon sonuç yanılgısı
- İtibardan tasarruf edilmez yanılgısı. Bir ülke konvoylar ve saraylarla itibarlı olamaz. Güçlü ekonomi olmalı.
- Sistem yanlış olunca her gün bakan değiştirmeniz sonucu değiştirmez.
- 22 yılda 7 maliye bakanı, 8 merkez bankası başkanı değişti. Yani yaz boz tahtası gibi bir ekonomi yönetimi
- En büyük yanlış damadın bakan yapılması olmuştur. Döviz fırlaması ve dolayısıyla enflasyonun yükselmesi bu dönemle başlamıştır.
- Ekonomi de sonuç ortada. Enflasyonda Avrupa da çık ara 1. yiz. AKP milletvekili Metin Külünk ‘ün dediği gibi bu iktidarın zengin ettiği birileri boğazda on bin liraya kahve içerken nüfusun% 80 in fazlası geçim sıkıntısı çekiyor.
Bu sistemle aslında iyi olan hiçbir şey yok. Hukuk, eğitim, sağlık, tarım ve diğer sektörlerde sorunlar çığ gibi büyüyor.
Adrese teslim ihaleler ile birilerini zengin etme konusunda çok yetenekliler. 25 yıl hasta garantili hastaneler, 25 yıl yolcu garantili havaalanı, yol, köprüler ile birilerini zengin ederek ülke 25 yıl borç altına sokmuşlardır.
48 yıldır bu ülkede mühendis, akademisyen olarak çalıştım. Bazı yıllarda idarecilik yaptım. Ancak bu ülkeye vereceğim çok şey vardı sizin yüzünüzden veremedim. Bir vatandaş olarak tecrübeye dayanarak sesleniyorum.
Sayın Erdoğan bu halk size 30 yıldır Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı gibi önemli görevlere getirdi. Siz ne yaptınız.
- Kendi ifadeniz İstanbul’a ihanet ettiniz.
- Ülkeyi getirdiğiniz durum ortada.
- Şahsi geleceğinizi bırakın ve ülkenin geleceği için gerekeni yapın.