2024 yılı geride kalırken geçen yıl tüm Türkiye’nin yüreğini yakan çok üzücü olaylar yaşandı. Artık bu kadar da olmaz denilen korkunç gerçekler ne yazık ki içlerimizi yaktı.
İnsan hayatını hiçe sayan, dünyaya gözlerini yeni açan minik bedenlere para kazanmak uğruna yapılan yanlış müdahaleler, yetersiz bakım ve kimi zaman gereksiz uygulamalarla zihnimize kazınan yeni bir çete ile tanıştık ‘Yenidoğan Çetesi’…
Yenidoğan Çetesi’ne 2. Dalga operasyonu! 18 kişi hakkında fezleke
İstanbul’daki 19 özel hastane çalışanı ve yine birçok 112 acil personelleri ile kurulan bağlantılarla ortak hareket ederek yeni doğan bebekleri yeni doğan yoğun bakım ünitelerine sevk ettirerek ölüme varacak uygulamalarla haksız kazanç elde eden ve büyük bir sağlık skandalına imza atan bu ‘çete’nin yargılaması sürüyor.
İşin hukuksal boyutu dikkatle takip edilirken öte yandan yeni doğan bakımına ihtiyacı olan ve halen sağlık kuruluşlarında bebeklerinin tedavileri bekleyen aileler var ve olmaya devam ediyor.
BEBEKLERİNİ KAYBEDEN AİLELER FETHİ KABİR YAPTIRMAK İSTİYOR
Yaşanan süreçteki yeni doğan bebeklerin ailelerinin durumlarını prematüre olarak dünyaya gelen bebeklere ve ailelerine destek olmak amacı ile kurulmuş El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı İlknur Okay ile Yeniçağ okurları için konuştuk.
Yeni doğan Çetesi skandalı sonrası toplumsal olarak bu durum ile karşılaşan ailelerde endişeler gözlemleniyor? Sizin bu konudaki tespitleriniz neler?
Prematüre bebeği doğmuş, sağlıklı bir şekilde taburcu olmuş ailelerde bile var bu endişe. Acaba bebeğime yanlış uygulamalar yapıldı mı diye? Gördük ki bebekleri aç bırakacak kadar insanlık dışı pek çok şey gördük. Öte yandan bebeğine gerekli müdahaleler yapılmış ama yine de kaybetmiş ailelerde de kuşku oluştu, bebeğim ihmal kurbanı mı diye? Adı geçen hastanelerde yatan ailelerden çok dönüş aldık. Aileler fethi kabir yaptırarak bebeklerinin ihmal veya kasten öldürmeye maruz kalıp kalmadığını soruyor, bunu öğrenmek istiyorlar. Şuan da halen bebeği yoğun bakımda olan aileler de çok kaygılı. Canınızdan çok sevdiğini bir varlığı bir üniteye teslim ediyorsunuz ona yüzde yüz güvenmek istiyorsunuz.
BEBEĞİNİ KAYBEDEN ANNE BABALAR ŞÜPHELİ
Sizin dernek olarak skandalla ilgili mağduriyet yaşamış aileler var mı? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bize ulaşan ailelerden bebeği daha önce orada yatmış orada bebeğini kaybetmiş anne babalar da var bunlar bu çetenin ihmalleri ile mi ilgili yoksa gerçekten bebek ne yaparsak yapalım tıbbın çaresiz kaldığı bir durumda mıydı bununla ilgili yasal girişimler başlatmak isteyen aileler var Bebeği ismi geçen hastanelerde yatmamış ama yine de böyle bir olayın parçası olduğundan belki de başka hastanelerin işin içinde olduğundan bebeğini o yüzden kaybettiğinden şüphelenen anne babalar da tabi ki var.
Yenidoğan soruşturmasında yeni gelişme
AİLELER DOKTORLARA YÜZDE YÜZ GÜVENMEK İSTİYOR
Yaşanan bu tür sağlık skandalları sağlık görevlilerine olan güveni fazlasıyla zedelemiyor mu? Bu güvensizlik durumu nasıl yürütülebilir.
Sağlık hizmetlilere karşı bu tür skandallar elbette ki güvensizlik oluşturuyor. Sağlık insanların bilmediği bir alan ve doktor ve hemşirelere yüzde yüz güvenmek gerekiyor ama türlü sağlıklı bir ilişki yürümüyor. Ancak bu olayda şunu da hatırlatmak gerekiyor. Her meslekte olduğu gibi bu meslekte de mutlaka olumsuz davranışlar sergileyen insanlar olacaktır buradaki en önemli konu bunları engellemek için kurulması gereken denetim mekanizmaları mutlaka olmalı. Buralar Sağlık Bakanlığı’na bağlı teşkilatlar tarafından yüz yüz denetlenmeli, aileler bundan emin olmalı.
‘BİZLER BEBEKLERİMİZİN ZİYARETÇİSİ DEĞİLİZ’
Yeni doğan yoğun bakım aileler açısından zor bir süreç. Hele yaşananlarla daha da zorlaştı. Peki bebeği tedavi gören aileler neler yapabilir?
Bizim derneğimizin de desteklediği, dünyadaki derneklerin de desteklediği bir proje var. ‘Sıfır ayrılık politikası’. Bizler bebeklerimizin ziyaretçisi değiliz. Onların anne babalarıyız. Ünitelerde yer bulmak ve bu süreci birlikte yürütmek gerekir. Aileler bebeklerinin refakatçileri olarak oralarda yer bulmalı o zaman bu çeteler bebeklerimize dokunmaya cesaret edemez. Aksi durumda bu kaygılar gitgide artacaktır. Anne- babalar yoğun bakım ünitelerine 7/24 girebilmelidir, bebeklerini görüp bilgi alabilmelidir.
BEBEK KÜVEZDE ANNE SESİNİ DUYMALI
El Bebek Gül Bebek kurucularının da üyelerinin de yeni doğan yoğun bakım öyküleri olan insanlardan oluşuyor. Dernek olarak bu zor zamanları yaşayan ailelere ne şekilde destek oluyorsunuz?
Dernek olarak Türkiye’de de uluslar arası pek çok alanda çalışmalar yapıyoruz. Yeni doğan bakım standartlarımızı iyileştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Ailelere bebek taburcu olduktan sonra da destek oluyoruz. Özellikle bebeklerin küvezde anne sesini ve kokusunu duyabilmesi adına, anne sütü ile beslenmesi ve ten tene temas yapabilmesi adına çalışmalar yürütüyoruz.
ŞEFFALIK KORUNMALI, DENETİMLER ARTMALI
Sizce yeni doğan skandalı nasıl bir yol izleyecek? Akıllardan silinmeyecek bir skandal ile karşı karşıya iken bunu yaşamak durumunda kalanlar neler yapabilecek?
Yaşananlar hepimizin kafasını karıştırdı. Zor bir süreç. Şeffaflığın korunması adına denetimler artırılmalı, cezalar artırılmalı. Sadece doktor ve hemşireler değil hastane sahipleri de denetlenmeli. Doğru bir denetleme ile ailelerle de iş birliği yapılarak doğru tedavilere aileler ikna edilmeli güven ortamı sağlanmalı.
KÜVEZLER DEVLET HASTANELERİNDE OLMALI ÖZELLER DE DEĞİL
Prematüre doğan bebekler yeni doğan yoğun bakım dışında ne tür zorluklar yaşıyor?
Birincisi ben küvez sayısının yüzde 50’sinin özel sektörde yüzde 50’sinin devlet hastanelerinde olmasını doğru bulmuyorum. Küvez hizmetinin devlet hastaneleri, üniversite ve şehir hastanelerinde olması gereken bir hizmet olduğunu düşünüyorum. Yeni doğandan taburcu olan bebeklerin özel bir şekilde takip edilmesi gereken merkezler olması gerekiyor bu yok. O bebekler yüksek enfeksiyon riskli bebekler olduğu için özel bir alanda kontrollerini yaptırabilmeli bu çok önemli. Öte yandan prematüre bebeklerin anneleri eğer çalışıyorsa bebekleri kimi zaman taburcu olmadan izin süreleri bitiyor bu konuda da yasal bir düzenleme gerekiyor. Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde uzman doktorların olması şart ve bu bebeklerin iki yıl boyunca yaşıtlarını yakalayana kadar takip edilmesi gerekiyor.
18 yıldır prematüre bebeklerin ailelerine destek olan dernek yönetimi bu yollardan geçmiş insanlarız diyen El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı İlknur Okay, yaşanan hassas süreci aileler ile birlikte takip ederek yeniden bir güven ortamı inşaa edilmesini diliyor.