Yazı İşlerinin efsane müdürü Ercüment Erkul tarikat yurdunda intihar eden Enes Kara'nın bilinmeyenini yazdı

Yazı İşlerinin efsane müdürü Ercüment Erkul tarikat yurdunda intihar eden Enes Kara'nın bilinmeyenini yazdı

Enes Kara'nın Nur Cemaati'ne ait yurtta intihar etmesinin ardından Ercüment Erkul, 20 yaşındaki gencin bilinmeyenini anlattı.

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, kaldığı Nur cemaati yurdundaki baskılara dayanamayarak yaşamına son verdi. 

Kara, olaydan önce çektiği videoları arkadaşlarına göndererek, cemaat yurdunda yaşadığı baskıları anlattı. Videoda cemaat yurdunda ailesinin zorlamasıyla kaldığını söyleyen Kara’nın, yurtta zorla namaz kıldırdıklarını ve bu durumdan rahatsız olduğunu söylediği görüldü.

Enes Kara’nın yurt olarak kaldığı cemaat evinde gördüğü baskıları anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son vermesi Türkiye''nin gündemine oturdu. Kara''nın yaşamına son vermesinin ardından ülke genelinde tarikat ve cemaatlere tepki gösterildi.

Enes Kara’nın yaşamına son vermesinin ardından, Yazı İşlerinin efsane müdürü Ercüment Erkul, Enes Kara''nın bilinmeyenini yazdı.

Ercüment Erkul''un haberhurriyeti.com''da yer yazısı şöyle:

"Haftaya damga vuran olay;
Tıp öğrencisi Enes''in intiharı.
Ülkenin durumunu birkaç açıdan ortaya koydu.
20 yaşındaki Enes, bıraktığı mesajda ne diyor?
- 3 yıldır cemaat yurdunda kalıyorum.
- Beni burada kalmaya ailem zorladı.
- Cemaat dersleri vardı katılmak zorundasınız.
- Yaşama hevesimi ve sevincimi kaybettim.
- Aileme söyleyemiyorum, korkuyorum.
- Aileme vasiyetim; Kardeşlerimi zorlamayın.
- Zeynep İmam Hatip''te okumak istemiyor, ailem dinlemiyor.

Buraya kadar herşey gerçek.
İnsanın tüylerini ürperten ifadeler.
Adam olana, aklı, vicdanı olana mesaj veren satırlar.

*     *     *

Ama toplumda maalesef bu akıl, bu vicdan kalmamış.
Ne diyor öğretmen baba;
- 25 yıldır Nur Cemaati''nin içindeyim.
- Manevi olarak yetişmesini istiyorduk.
- Ahirete faydası olsun istedim.
- Birkaç ayda alışır dedik.
- Kaldığı yerde sorun yoktu.
- Kimseden şikayetçi değiliz.

Çocuğuna değil, cemaate sahip çıkan bir veli.
Çocuklarımızı bu seviyede öğretmene emanet eden eğitim sistemi.

*     *     *

Ne diyor iktidar yetkilileri;
- Hepimiz derin üzüntü içindeyiz.
- Her ölüm insanı kendi ruhuyla yüzleştirmelidir.
- Genç bir insanın ölümünde hesaplaşma ve ayrışma üretilmemeli.
- Enes Kara''nın kaldığı yer bir yurt değil.
- Gençlerin hür iradesiyle bir araya geldiği bir yerdir.
- Bu yer bakanlığın izniyle açılmış bir yer değil.

Tamam da bu gencin ölümünün hesabını kim soracak?
5 genç orada kendi istekleriyle bir araya geldiyse;
Oradaki altıncı, yedinci, sekizinci takkelinin ne işi var?
Bunlar hakkında işlemi kim yapacak?
"Hesabı sorulacak" demekten bile çekiniyor musunuz?

*     *     *

Tabii her olayda olduğu gibi, olayın bir de medya ayağı var.
Kesekağıdı "havuz"culara laf söylemeye gerek yok.
Aynı gün kazada ölen Konyasporlu futbolcuyu sürmanşet yapan,
Hürriyet ve Milliyet;
Tarikat elinde canveren öğrenci haberini,
Tek sütun dahi kullanamadınız mı ?
Yazıklar olsun !
Olmaz olsun sizin gazeteciliğiniz.

*     *     *

Türkiye oldum olası,
Çocuklarının, gençlerinin geleceklerini katledebilen,
Geri zekalı, ilkel ve örümcek kafalı zihniyetli,
Kişilerin barınabildiği bir ülke.
Nasıl mı?

TARİH 17 Şubat 1959:
Başbakan Menderes''in uçağı Londra''da düşer.
Uçaktaki 21 kişiden 14''ü hayatını kaybeder.
Kurtulan 7 kişiden biri Adnan Menderes''tir.
Sirkeci Garı''nda devlet töreniyle karşılanır.
O sırada kalabalıktan sıyrılan bir adam,
Çocuğunu Başbakan''ın ayaklarının dibine yatırır.
"Seni bize Allah bağışladı.
İzin ver oğlumu senin için kurban edeyim" diye bağırır.
Görevliler çocuğu babanın elinden kurtarırlar.
TARİH 17 Eylül 1961:
Menderes idam sehpasına çıkarılır.
Sirkeci Garı''nda çocuğunu Menderes''e kurban etmek isteyen,
Üsküdarlı gece bekçisi Kemal Ayson,
Bu kez Menderes''in altından iskemleyi çeker.

İNSANLARINA CAN VERMEK YERİNE,
CAN ALAN BİR TÜRKİYE..."

İlgili Haberler