Yavuz Sultan Selim, 10 Ekim 1470'de Amasya'da dünyaya geldi. Babası II. Bayezid, annesi Dulkadırlı ailesinden Aişe Hatun'du. Şehzadeliği Amasya'da geçen Yavuz Sultan Selim, devrin önemli âlimlerinden Arap ve Fars Dili ile yüksek din ve fen dersleri aldı. Devlet idaresi ve askeri konularda eğitim alması için Trabzon Valiliği'ne atandı.
Babası II. Bayezid'in kuvvetli bir padişah olmaması dolayısıyla, Yavuz Sultan Selim'in iktidarı Trabzon ile sınırlı kalmadı. Trabzon'a akınlar düzenleyen Gürcüler üzerine seferler düzenledi. 1508 yılında Kars, Ardahan, Erzurum ve Artvin'e düzenlediği seferler ile buraları Osmanlı topraklarına kattı.
Yavuz Sultan Selim'in Trabzon Valiliği döneminde Doğu Anadolu'da Şah İsmail'in başlattığı propaganda hareketleri şiddetli bir hal almıştı. Yavuz Sultan Selim bu durumdan babasını haberdar ettiyse de II. Bayezid hiçbir tedbir almamıştı. Sultan Selim, Valilik göreviyle bu propaganda hareketlerinin önüne geçemeyeceğini bilmekteydi.
24 Nisan 1512'de babasının tahttan indirilmesini sağlayarak kardeşleri korkut ve Ahmet Çelebileri saf dışından bıraktı ve Osmanlı Devleti'nin başına geçti. II. Bayezid bundan kısa bir süre sonra 26 Mayıs 1512'de vefat etti. Yavuz Sultan Selim tahta geçtikten hemen sonra 1512 ve 1513 yılları arasında Şah İsmail sorununu halletti.
İRAN'A SEFERE ÇIKTI
Safevi Devleti'ne karşı düzelediği seferler ile ülkenin doğu kesiminin güvenliğini sağladı. Doğu sınırları güvence altına alındıktan sonra Macar, Eflak, Boğdan, Venedik ve Mısır elçileriyle görüşüp yürürlükte olan barış antlaşmalarını devamı için görüşmeler düzenledi.
Bu sırada Şah İsmail, doğuda Akkoyunlu Devleti'ni yıkmış ve bu bölgeyi kendi kontrolüne almıştı. Koyu bir Şii taraftarı olan Şah İsmail, bölgede yaşayan Sünnilerin Anadolu'ya göç etmesine neden olmuştu. Yavuz Sultan Selim'in Anadolu'da iktidarını sağlamlaştırmasının tek yolu Şah İsmail üzerine yürümek olduğunda batı illerindeki devletler ile anlaşmalar yapılmıştı.
Yavuz Sultan Selim 1514 yılında, ordusuyla beraber İran üzerine sefere çıktı. 23 Ağustos 1514'te İran Safevi devleti ile yapılan Çaldıran Savaşı sonucunda Safevi devleti büyük bir yenilgi aldı. Sultan Selim'in Tebriz'e girmesi ile Şah İsmail kaçtı.
1 Eylül 1514'te Sultan Selim, Tebriz'den Karadağ'a yöneldi. Çaldıran Savaşı'ndan sonra İran'nın tamamı ele geçirilmek istense de hava koşullarının uygunsuzluğundan dolayı Amasya'ya dönüldü. Ancak Erzincan ve Bayburt ele geçirilmişti.
Kısa bir süre sonra Anadolu'daki ve yeni ele geçirilen topraklardaki hakimiyetin kuvvetlenmesi için 12 Haziran 1515'de Dulkadıroğlu Beyliği'ne son verildi. Böylece Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı topraklarına geçti. Fatih Sultan Mehmet döneminden beri süregelen Hicaz su yolları ve hacıların güvenliği konuları yüzünden Mısır Memlük Devleti ile Osmanlı Devleti'nin arası açıktı.
ADI 3. KÖPRÜYE VERİLDİ
Safevi Devleti'nin Memlük Devleti ile ittifak yapmasından dolayı Yavuz Sultan Selim ikinci doğu seferine çıktı. 5 Haziran 1516'da çıkılan seferde Osmanlı ordusu kısa zamanda Mısır sınırlarına dayanmıştı. Mısır'a bağlı olan Antep ve Besni Kaleleri kısa zamanda teslim oldular. Mısır hükümdarı Kansu Gavri yenilerek öldürüldü. 24 Ağustos 1516'da Mercidabık zaferinin kazanılmasından sonra tüm suriye Osmanlı topraklarına katılmış oldu.
28 Ağustos 1516'da Halp'in alınmasından sonra Hama, Humus ve Şam ele geçirildi. Lübnan Emirleri Osmanlı hakimiyetine girdiler. Ardından Gazze ve Kudüs şehirleri alındı. Mercidabık Savaşı'ndan sonra Mısır'ın başına geçen Tumanbay, osmanlı hakimiyetini kabul etmemekteydi. Tumanbay yönetimindeki Mısır ordusuna karşı 22 Ocak 1517'de Ridaniye Savaşı kazanıldı. Bu savaşla birlikte Memlük Devleti yıkılmış, bölgede Osmanlı hakimiyeti güçlenmiş oldu. Bu seferler sonucunda Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlı hakimiyetine girdi.
24 Ocak 1517'de Kahire'nin alınmasından sonra Yavuz Sultan Selim Kahire'de Memlük Devleti'ne bağlı bulunan Abbasilerden halifeliği aldı. Yavuz Sultan Selim'in halifeliği alması ile Kahire'de bulunan kutsal emanetler Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul'a getirildi. Osmanlı Devleti, İslam dininde bağlayıcılık ve güç sağlayan halifelik kurumunu ele geçirdi.
Böylece ilk halife olan Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim oldu. 12 Eylül 1520'de "Aslan Pençesi" adı verilen bir çıban yüzünden vefat etti. Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Sultan Selim Camii'ndeki türbeye defnedildi. Ölümünden sonra yerine oğlu Kanuni Sultan Süleyman geçti.
Yavuz Sultan Selim döneminde imar faaliyetlerine de önem verildi. Diyarbakır Fatih Paşa, Elbistan Ulu Camii, Şam Salihiye'de Muhyiddini Arabi'ye Camii, İmaret ve Türbesi yaptırıldı.
İstanbul Boğazı tarihinde 3. defa kara yoluyla birleşiyor. Bu köprüye padişah Yavuz Sultan Selim'in adı verildi.