Boşanma davalarında eşler ve aileler arasında en büyük anlaşmazlık konularından biri hiç şüphesiz ki düğünde takılan altınların kime ait olacağı tartışmasıdır. Her ne kadar kanunda bu konu ile ilgili bir düzenleme bulunmasa da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin on yıllardır uyguladığı düğünde takılan altınlar kadınındır kuralı artık değişti.
Bundan sonra altın kime takılırsa boşanma sonrasında da onun olacak. Uzun yıllardır tartışma konusu olan karar yayınlandı. Detaylar haberimizde…
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2023/5704 E. ve 2024/2402 sayılı kararında;” Dairemizin önceki içtihatları, "aksine bir anlaşma ya da örf âdet kuralı olmadığı takdirde, düğünde kim tarafından hangi eşe ne verilirse verilsin, ne takılırsa takılsın (ziynet eşyası, altın, döviz, TL vs.) bunların hepsi kadına ait sayılır" yönündeydi…Dairemizin ilkesel nitelikteki yeni görüşüne göre; "Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir.” şeklindeki kararı ile görüş değiştirdi.
Yargıtay kararını değerlendiren Av. Murat Turgut MİNAR şunları söyledi; “Uzun yıllardır birçok hukukçunun kanunda hüküm bulunmayan hallerde eşitlik ve adil paylaşım ilkesini gözetmesini ısrarla tekrarı üzerine Yargıtay sonunda bu konuda görüşünü değiştirdi. Çünkü günümüz ekonomik şartlarında artık kadın/erkek eşitliğinin iktisadi hayatta da kendisini iyiden iyiye gösterdiğini görüyoruz. Kadınlar aktif iş hayatında bulunmakta, erkekler de kadınalar da aynı sorunları birlikte yaşamaktadır. Bu karar ile birlikte artık taraflar kendilerine takılan tüm takılarda ayrılık sonrası hak iddia edebileceklerdir. Eğer ki takılar bir sandık tarzı yerde toplandıysa o halde doğrudan kadının kullanacağı bir ziynet değilse yine ortak kabul edilecektir. İçtihat değişikliği nedeniyle yeni açılacak davalarda ve mevcut devam eden davalarda da bu ilkeler ışığında karar verilecektir. Ancak hâlihazırda bitmiş davalarda bu kararın geriye dönük olarak uygulanması mümkün değildir.
Boşanma davalarında eşler ve aileler arasında en büyük anlaşmazlık konularından biri hiç şüphesiz ki düğünde takılan altınların kime ait olacağı tartışmasıdır. Her ne kadar kanunda bu konu ile ilgili bir düzenleme bulunmasa da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin on yıllardır uyguladığı düğünde takılan altınlar kadınındır kuralı artık değişti. Bundan sonra altın kime takılırsa boşanma sonrasında da onun olacak. Uzun yıllardır tartışma konusu olan karar yayınlandı. Detaylar haberimizde…
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2023/5704 E. ve 2024/2402 sayılı kararında;” Dairemizin önceki içtihatları, "aksine bir anlaşma ya da örf âdet kuralı olmadığı takdirde, düğünde kim tarafından hangi eşe ne verilirse verilsin, ne takılırsa takılsın (ziynet eşyası, altın, döviz, TL vs.) bunların hepsi kadına ait sayılır" yönündeydi…Dairemizin ilkesel nitelikteki yeni görüşüne göre; "Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir.” şeklindeki kararı ile görüş değiştirdi.
Yargıtay kararını değerlendiren Av. Murat Turgut MİNAR şunları söyledi; “Uzun yıllardır birçok hukukçunun kanunda hüküm bulunmayan hallerde eşitlik ve adil paylaşım ilkesini gözetmesini ısrarla tekrarı üzerine Yargıtay sonunda bu konuda görüşünü değiştirdi. Çünkü günümüz ekonomik şartlarında artık kadın/erkek eşitliğinin iktisadi hayatta da kendisini iyiden iyiye gösterdiğini görüyoruz. Kadınlar aktif iş hayatında bulunmakta, erkekler de kadınalar da aynı sorunları birlikte yaşamaktadır. Bu karar ile birlikte artık taraflar kendilerine takılan tüm takılarda ayrılık sonrası hak iddia edebileceklerdir. Eğer ki takılar bir sandık tarzı yerde toplandıysa o halde doğrudan kadının kullanacağı bir ziynet değilse yine ortak kabul edilecektir. İçtihat değişikliği nedeniyle yeni açılacak davalarda ve mevcut devam eden davalarda da bu ilkeler ışığında karar verilecektir. Ancak hâlihazırda bitmiş davalarda bu kararın geriye dönük olarak uygulanması mümkün değildir.