Teknoloji hayatımızın her alanında etkisini göstermeye devam ederken, yapay zeka (YZ) bu değişimin öncüsü olarak karşımıza çıkıyor.
İnsan zekasının bilgisayar sistemleri tarafından simüle edilmesi olarak tanımlanan yapay zeka, uzman sistemler, doğal dil işleme, konuşma tanıma ve makine görüşü gibi birçok özel uygulama alanına sahip. 2010 yılından itibaren derin öğrenme ve büyük veri teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte daha da öne çıkan yapay zeka sistemleri, büyük miktarda etiketli eğitim verisini analiz ederek gelecekteki durumlar hakkında tahminler yapabiliyor. Örneğin, sohbet robotları insanlarla gerçekçi iletişim kurmayı öğrenebilirken, görüntü tanıma araçları milyonlarca örneği inceleyerek nesneleri tanımlayabiliyor.
YAPAY ZEKANIN ETKİLEDİĞİ SEKTÖRLER
Sağlık, finans, otomotiv, perakende ve üretim gibi birçok alanda yapay zeka önemli bir rol oynuyor. Hastalık teşhisinden finansal tahminlere, sürücüsüz araçlardan müşteri hizmetlerine ve üretim optimizasyonuna kadar birçok yerde yapay zeka ürünleri kullanılıyor. Şirketler, iş süreçlerini optimize etmek ve yeni gelir kaynakları yaratmak için yapay zeka teknolojilerini benimsiyorlar.
İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ ETKİLER
Dünya Ekonomik Forumu'nun bir raporuna göre, yapay zeka 2025 yılına kadar dünya çapında 75 milyon işi yerinden edecek, ancak 133 milyon yeni iş imkanı yaratacak. Bu durum, net 58 milyon iş artışı olacağı anlamına geliyor. Ancak bazı endüstrilerde önemli miktarda iş kaybı yaşanabilir. Örneğin, imalat sektöründe iş kaybı yaşanırken, sağlık ve eğitim sektörlerinde iş artışı bekleniyor.
DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ZORUNLULUĞU
Doç. Dr. Vasif Nabiyev'e göre, yapay zeka yalnızca düşük beceri gerektiren işlerde insan işgücünün yerini alabilir. Bu durum, mevcut mesleklerin yapısının değişmesini ve çalışanların yeni beceriler öğrenmesini gerektiriyor. McKinsey Global Institute'un bir raporuna göre, mevcut teknolojiler 2030 yılına kadar küresel iş gücünün yüzde 15 ila yüzde 30'unun yerini alabilir.
Prof. Dr. Abdurrahim Toktaş ise yapay zekanın meslekleri tamamen ortadan kaldıracağını söylemenin doğru olmadığını belirtiyor. Toktaş'a göre, yapay zeka teknolojileri iş süreçlerinin yeniden yapılandırılmasını ve mesleklerin dönüşümünü gerektirecek. Önemli olan, bu değişim sürecinde mesleklerin nasıl evrileceği ve insanların bu sürece nasıl uyum sağlayabileceğidir.
ETİK, MAHREMİYET VE GÜVENLİK
Yapay zeka teknolojilerinin ilerlemesiyle birlikte etik, mahremiyet ve güvenlik konuları daha da önem kazanıyor. Yapay zeka sistemlerinin kullanımıyla ilgili kısıtlama ve engelleme davaları, bu teknolojinin potansiyel risklerini ve endişelerini ortaya çıkarıyor. Toktaş'a göre, yapay zeka teknolojisinin toplumun faydasına kullanılması için şeffaf, etik ve düzenleyici bir çerçevenin oluşturulması önemli. Hükümetlerin ve düzenleyici kurumların yapay zeka kullanımını denetlemesi ve düzenlemesi gerekiyor.
TEKNOLOJİNİN HIZLI İLERLEMESİ VE YASAL DÜZENLEMELER
Bazı ülkeler, yapay zeka etiğini yönetmek için özel kurullar ve yönergeler oluşturuyor. Nabiyev'e göre, bu kurullar yapay zeka uygulamalarının insan onurunu ve haklarını koruması için standartlar ve denetim mekanizmaları geliştiriyor. Otonom araçlar gibi yapay zeka destekli sistemlerin yol açabileceği kazalar ve zararlar için hukuki sorumluluk çerçevesinin belirlenmesi gerekiyor.
POTANSİYEL TEHLİKELER VE STRATEJİK ADIMLAR
Yapay zeka ve robot teknolojilerinde lider konumda olan şirketler ve ülkeler, askeri ve ekonomik alanda avantaj sağlayabiliyor. Toktaş'a göre, Türkiye'nin bu alanda rekabet edebilmesi için yapay zeka ve robot teknolojilerindeki gelişmeleri yakından takip etmesi, uluslararası iş birlikleri kurması ve yerel araştırma-geliştirme faaliyetlerini desteklemesi gerekiyor. Ayrıca, eğitim sistemini yeniden yapılandırarak yapay zeka ve robot teknolojilerine odaklı programlar geliştirilmelidir.
YAPAY ZEKANIN AVANTAJLARI
Yapay zeka teknolojisi, iş süreçlerini otomatikleştirerek verimliliği artırabilir ve insan kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlayabilir. Büyük veri kümelerini hızlı bir şekilde analiz ederek anlamlı sonuçlar üretebilir, bu da hızlı karar alma süreçlerine katkıda bulunabilir. Yapay zeka, özellikle belirsizlik altında karar verme süreçlerinde destek sağlar ve sağlık, finans, lojistik gibi alanlarda risk değerlendirmeleri yaparak daha doğru kararlar alınmasına yardımcı olur. Kişiselleştirilmiş deneyimler sunma konusunda da önemli bir rol oynar.
YAPAY ZEKANIN DEZAVANTAJLARI
Yapay zeka ve otomasyon, bazı işlerde insan işgücü yerine geçerken, iş gücü piyasasında dengesizliklere yol açabiliyor. Yapay zekanın gerektirdiği yüksek teknoloji becerileri, iş gücü piyasasında ciddi bir beceri uyuşmazlığı yaratıyor ve mevcut iş gücünün bu yeni taleplere uyum sağlaması için sürekli eğitim gerekiyor. Yapay zeka sistemlerinin kullanımı, kişisel verilerin mahremiyeti ve siber güvenlik risklerini artırıyor. Yanlış kullanılan veya önyargılı veri setlerine dayanan yapay zeka sistemleri, toplumda sosyal eşitsizliklere ve ayrımcılığa yol açabiliyor. Yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçleri ve sonuçları, etik değerlere uygun olmayabilir.