Yalan haberleri kimler üretebilir?
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, "ABD büyükelçilerinin yeni bir eğlencesi oldu. Histerik bir şekilde diğer ülkelerden Rus medyasının faaliyetlerinin engellenmesini talep ediyorlar. İşte tüm görkemiyle liberalizm diktatörlüğü." diye yazdı.
Rus medyası, sosyal medyada veya İnternet ortamında engelleniyor...
***
Türkiye''de ise iktidarın ''''yalan haber ve dezenformasyon ile mücadele" diyerek hazırladığı sosyal medya yasa tasarısına gazeteci örgütleri tepki gösteriyor.
DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, VOA Türkçe''nin sorularını cevaplandırdı ve "İktidar kendisini rahatsız eden her habere zaten ''yalan'' veya ''asılsız'' diyor. Şimdi bu yasayı kullanarak internet medyasını susturmaya çalışacaklar. Basının ifade özgürlüğü neredeyse tamamen yok edilmek isteniyor." dedi.
Eren, "Abdülhamit sansürü mü geliyor?"sorusuna da "2. Abdülhamit döneminin neredeyse en önemli olaylarından biri, ''büyük sansür'' uygulamaktır. Hatta bazı kelimeleri yasakladığı biliniyor. Sansür kurulları vardı. İnternet medyası hakkında yapılan bu düzenlemeyle tam da iktidarın çok sevdiği ''Abdülhamit''in sansürü'' de geliyor diyebiliriz.'''' diye cevap verdi.
Tabii sansür bu kadar yoğunlaşınca, jurnalcilere de çok iş düşecektir!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ise "İktidar seçim öncesi son kozunu oynuyor, yeni düzenleme gazetecilerin çok daha çabuk tutuklanmasını sağlayacak... Seçime giderken hazırlanan bu tasarıyla muhalefet liderlerinin haber kaynağı olarak gösterildiği bir haber bile bugün suç olarak tarif edilir durumda." dedi...
***
BBC, "pandemi" döneminde, bilim adamlarını yalanlamak için kurulan teyit kuruluşlarının, pandemiden milyarlarca dolar kazanan ilaç şirketleri tarafından finanse edildiği ortaya çıkınca, "dezenformasyon muhabirliği" diye yeni bir görev alanı icat etti.
BBC bu şekilde, ilaç şirketlerine, "Parayı, gazetecilikten bihaber çoluk çocuğa yedirmeyin, bize verin, biz zaten sizin hep yanınızda olduk" mesajı vermiş oluyor.
Hani 1990-91''de Zeki Alasya''nın "Nöbetçi Tuhafiyeci" diye bir güldürü programı vardı ya, BBC de "nöbetçi dezenformasyon muhabirliği" ile komik duruma düştü... BBC''nin sağlıkla ilgili neredeyse iki haberinden biri dezenformasyon yani yanıltıcı veriler içerirken, sağlık muhabirlerinin "İnternet''te dolaşan yanlış iddialar"ı cevaplamakla görevlendirilmesi güldürü ötesi bir durum...
Neyse... BBC''nin "sağlık ve dezenformasyon muhabiri" Rachel Schraer, "Maymun Çiçeği virüsünün laboratuvarda üretildiğine dair bir kanıt yok" diye haber yaptı.
"Dezenformasyonlara cevap veriyoruz" denilerek "Milyonlarca kişi genetiğiyle oynanmış şempanze virüsüyle aşılandıktan sonra yeni bir salgının ortaya çıkması kimi şaşırtır ki?" şeklindeki bir mesaj ele alındı ve "Bazıları AstraZeneca aşılarında şempanzelerde bulunan bir virüsün kullanıldığına işaret ediyor. Aşıda kullanılan adenovirüs, modifiye edilmiş, üremesi ve yayılması mümkün olmayan bir virüstür." denildi.
Haberde "Aşılar bağışıklık sistemini baskılamaz, aksine uyarır ve belli bir virüsü hedefleyerek bağışıklık sistemini daha etkili hale getirir" ifadesi de kullanıldı.
Peki ama BBC''nin veya herhangi bir yayın kuruluşunun, uygulamalara itirazı olan bilim adamlarının görüşlerine hiç yer vermeden, basit cevaplar yayınlaması, dezenformasyon değil midir?
***
Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Kuvvetleri Komutanı İgor Kirillov ise maymun çiçeği hastalığının en az dört Amerikan biyolojik laboratuvarının faaliyet gösterdiği Nijerya''dan çıktığını bildirdi. Konu Rus parlamentosunda görüşülüyor.
BBC, bu iddiaya da isim vermeden cevap vermiş oldu.
Dezenformasyon, genel olarak istihbarat servislerinin ve onların beslediği terör örgütlerinin işidir! Devletlerin veya onların güdümündeki medyanın yalanladığı haberler ise genelde doğru çıkar! Türkiye''de ise haber vermek yasaklanıyor!