ŞEVKET APUHAN / ANALİZ
Türk Tipi Başkanlıktan Sonra, Türk Tipi Varlık Fonu İktidar, halka bu kez çalışmadığı yerden sordu ve Varlık Fonu adlı şirkete, Türkiye'nin en değerli kurumlarını ve arazilerini aktararak, dünyada bilinen ancak Türk insanın yabancı olduğu bir uygulamayı başlattı.
Hal böyle olunca, Varlık Fonu'nun denetlenememesinden yola çıkarak, bir terslik olduğunu sezenlerin eleştirileri de bununla sınırla kaldı. Meselenin iç yüzü ise hala tartışılıyor ancak kafa karışıklığı bir türlü giderilemiyor.
Öncelikle Varlık Fonu'nun, bütçe fazlası veren ülkelerde sıklıkla rastladığımız ve fikir olarak başarılı bir uygulama olduğunu söylemeliyiz. Ancak bizdeki uygulamanın, eşi benzeri görülmemiş Türk tipi Başkanlık sistemi gibi, Türk tipi Varlık Fonu olduğunu da eklemeliyiz.
Dünyada faaliyet gösteren bu yapılar, fazla parayı değerlendirmek, yatırımlar yapmak, geleceğe yönelik tedbirler almak için kullanılırken bizdeki organizasyon ise geleceği dizayn etmek için değil; bugünü kurtarabilmek için kurulmuştur.
Tahminimiz odur ki; Varlık Fonu'na aktarılan kurumlar ipotek verilerek, Türkiye'ye dışarıdan borç para bulunmaya çalışılacak bunun yanı sıra Türkiye'de uluslararası muhasebe kurallarına göre aslında iflas etmiş şirket ve bankalara buradan para aktarımı yapılarak, ayakta kalmaları sağlanacaktır.
Türk tipi varlık Fonu'nun, bağımsız denetim hariç Sayıştay ve Meclis denetimine kapalı olması da yapılanlar işlemlerden, organizasyon yapısından ve uygulanacak politikalardan bilgi alamayacağımız ve dolayısıyla bunları hiçbir şekilde sorgulayamayacağımız anlamına gelmektedir.
Bu haliyle neredeyse iflasımızı ilan eden bu fon aracılığıyla, finans sağlamak yerine keşke gerekli hukuksal, iktisadi ve sosyal adımları atarak Türkiye'yi güven veren bir ülke haline getirmeyi deneseydik.
Şunu da hatırlatmak yerinden olacaktır: Eğer yüksek faizle bulunan finans kaynaklarının geri ödemeleri aksarsa, fonun elindeki varlıklara yabancılar el koyabilecek yani ipotek edilen hisseler yabancı sermayenin eline geçmiş olacaktır.
Türkiye üzerinde ekonomik bir operasyon yapıldığına katılıyor ve bunu sürekli dile getiriyorum lakin belirtmeliyim ki, bu kadar hata ve bu kadar bariz yanlış bu operasyonu yapan güçleri bile şaşırtmaktadır.
