DHA’nın haberine göre; Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Besen, kadınlarda genital bölgenin erkeklere göre daha komplike olduğunu söyledi. Besen, “Bu bölgenin, idrar, cinsel uyarı ve birleşme, terleme, salgı ve boşaltım gibi birçok fonksiyonu barındırdığı için hastalıklara açık durumdadır. Bu nedenle ve düzenli ve hassas hijyen gerektirir” ifade etti.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Besen, özellikle yaz aylarında artan sıcaklar ve nemli ortamların mantar ve bakterilerin rahatlıkla üremesine neden olabileceğini vurguladı.
Besen açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“ANORMAL VAJİNAL AKINTI OLMASI DURUMUNDA DA DOKTOR KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN”
“Yaz aylarında hava ısısının ve nem oranının artması, havuz ve denize girerken hijyen kurallarına yeterince dikkat edilmemesi sonucunda kadınlarda vajinal ve idrar yolları enfeksiyonlarının görülme sıklığı artmaktadır. Havuzlarda bazen hijyenin yeterince sağlanamaması ve su deviniminin iyi olmaması nedeni ile bakteri, virüs ve mantar gibi hastalıklar bulaşabilir. Islak mayo ile bikiniyle kalmak kadınlar için önemli bir risk oluşturur. Vajinadaki doğal bakterilerin dengesinin korunması çok önemlidir. Laktobasil denilen bu faydalı bakteriler, zararlı mikropların ve mantarların üremesini engeller. Faydalı bakterilerin sayısı azaldığında veya vücudun bağışıklık sistemi bozulduğunda savunma da düşeceğinden sık vajinal enfeksiyonlar karşımıza çıkabilir. Hijyeninden emin olduğunuz havuz ve saunayı tercih edin. Her yüzme aktivitesi sonrası mutlaka mayonuzu değiştirin. Anormal vajinal akıntı olması durumunda da doktor kontrolünü ihmal etmeyin”
“YAZ AYLARINDA ISI ETKİSİ İLE ARTAN KAŞINTI PROBLEMİ GECELERİ DAHA SIK YAŞANABİLİR”
Op. Dr. Besen, hormonal değişiklikler, sıcaklık nedeni ile genital bölgenin nemli ve havasız olması, adet kanaması veya sık cinsel ilişki, yaz aylarında ev dışında ortamlarda vakit geçirilmesi, hijyenik olmayan tuvaletlerin kullanılması, sık sık denize veya havuza girilmesi, ıslak mayo bikini ile kalınması, susuzluk, uykusuzluk, antibiyotik kullanımı, doğum kontrol ilaçları, kortizon gibi ilaçların kullanımı, diyabet hastalığı, anemi, tiroit problemleri, alkol ve sigara kullanımı, bazı kozmetik ürünlerin kullanımı, rahim içerisine yerleştirilen spiraller, genital bölgeye uygulanan ameliyatlar, vajinal florayı bozup vajinal enfeksiyonlara neden olabileceğinin dile getirdi.
Op. Dr. Besen, “Kadınlarda en sık rastlanılan vajinal akıntı nedeni mantar enfeksiyonlarıdır. Yapılan araştırmalarda yetişkin kadınların yüzde 75’inin yaşamlarının bir döneminde kandida vajiniti dediğimiz mantar enfeksiyonu problemi yaşadığı görülmüştür. Hastalıkta en sık belirti kaşıntıdır. Yaz aylarında ısı etkisi ile artan kaşıntı problemi geceleri daha sık yaşanabilir.
Kaşınma sonucunda kızarıklık ve tahriş olabilir. Kaşıntıya ek olarak mantar enfeksiyonunun neden olduğu akıntı genellikle beyaz parçalar halinde süt kesiği görünümündedir. Bu belirtilerin yanı sıra ağrılı cinsel ilişki, vajina bölgesinde kötü koku ve dış genital bölgede özellikle idrar yapma sırasında yaşanan ağrı sıkça görülür. Vajinal akıntıda artış, kanlı akıntı, kokulu akıntı, Yeşil, kahverengi, sarı veya pembe kırmızı akıntı, Koyu, peynir kıvamında veya pıhtı gibi akıntı, karın ağrısı ve ateş, akıntı ile birlikte dış cinsel organlarda acı, kızarıklık, yanma ve kaşıntı varsa bu durumlarda daha ciddi sorunlar oluşmaması için mutlaka uzman bir hekime başvurulması gerekir” diye konuştu.
“RUTİN PERİYODİK JİNEKOLOJİK MUAYENELER AKSATILMAMALIDIR”
Vajinal ve idrar yolları enfeksiyonlarından korunmak için öneriler sıralayan Op. Dr. Besen şu ifadeleri kullandı:
“Vajinal flora yaşam tarzı, beslenme, hijyen ve çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Bu nedenle özellikle yaz aylarında hijyen kurallarına maksimum derecede uyulmalıdır. Vajinanın içi su ile yıkanmamalıdır. Vajina bölgesinde uygulanacak herhangi bir kimyasal madde bölgenin asidik dengesini ve pH’ını değiştirmektedir. Böylece mantar enfeksiyonlarının oluşum riski artmaktadır. Pamuklu iç çamaşırları; bol ve rahat kıyafetler tercih edilmeli, dar ve sıkan kıyafetlerden kaçınılmalıdır.
İç çamaşırlarının yıkanmasından parfümlü, katkı maddesi yoğun, boya içeren deterjanlar kullanılmamalıdır. Vajina bölgesinin kuru olmasına özen gösterilmelidir. Mantar hücreleri nemli ortamlarda daha fazla ürerler. Nem kaşıntının artmasına neden olur. Genital bölgenin kuru tutulması ve iç çamaşırlarının günde en az iki kez değiştirilmesi uygun olur. Umumi tuvalet kullanımında mutlaka klozeti tek kullanımlık kağıtlarla örttükten sonra oturulmalıdır.
Çünkü bir çok genital ve cilt enfeksiyonları enfekte yüzeylerle temasla bulaşır. Genital bölge temizliğinde önden arkaya doğru silme işlemi bakterilerin vajinaya girmesini önler. Ayrıca özellikle el hijyeni başta olmak üzere genel hijyene de dikkat edilmelidir. Adet döneminde petler ve tamponlar geciktirmeden değiştirilmelidir. Prezervatif kullanımı vajinal akıntı ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olabilir. Semptomların yoğun olarak yaşandığı günlerde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Çok eşlilikten uzak durulmalı ve cinsel partner seçimine özen gösterilmelidir. Bunlarla birlikte deniz ve havuzlardaki mikroplardan da maksimum düzeyde korunmak gerekmektedir. Hijyenik olmayan havuz, hamam, sauna gibi ortamlardan uzak durulmalıdır. Girilecek havuzun hijyenik olduğundan emin olunmalı ve havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duş alınmalıdır. Islak mayo hemen değiştirilmelidir. Ağda ve epilasyon işlemleri, hijyenik yerlerde ve profesiyonel ellere yaptırılmalıdır. Rutin periyodik jinekolojik muayeneler aksatılmamalıdır”